Sikeyim, istifa etti ve-ve tek başıma çekim yapamıyorum?!" Sinirle saçlarını yolmuş, ve umutsuzce koltuğa kendini atmıştı. Uzun zamandır çalıştığı kameramanı gitmişti ve, 7.8M takipçiye sahip bir kanalın, kameramansız olması demek, biteceği anlamına geliyordu.
"Dostum, sakin ol. Sana, Kore'nin en iyi kameramanını bulacağız. Sadece, sakin ol." Yanındaki sarı saçlı arkadaşı onu sakinleştirmek için söylenirken, sadece aklında bir isim vardı;
Kim Taehyung.
---------
"Kabul etmeyecektir." Depresif bir şekilde konuşması, benide çıkmaza sürüklüyordu. Etmeyeceğini bende biliyordum. Ama, denemekten bir zarar gelmezdi, değil mi? "Yinede hyung. Deneyeceğim."
Bana kısa bir bakış atan hyunguma gözlerimi devirmiştim. Yüzünü buruşturması ile gözlerimi başka yere dikmiştim. Ta ki, o konuşana kadar. "Kabul etmezse bende olabi-" elimle onu susturmuştum. Ne kadar sakar ve yoğun olduğunu ben dâhil, herkes biliyordu. O da ne demek istediğimi anlayıp, susmuştu zaten.
"Pekâlâ, telefon numarasını sana attım mesaj olarak aşkom. Hadi gitmem gerek, bay bay~" Jimin hyungun bu hâllerine gülüp, kapıya kadar eşlik etmiştim ona. "Görüşürüz hyung, ve teşekkür ederim!" Tavşan dişlerim gözükecek şekilde gülümsemiş ve ona sarılmıştım hoşçakal demek için. O da sonunda gidebilmişti, çünkü biz..uzun sarılırdık işte.
Gittiğinde kapıyı arkasından yavaşça kapatmış ve sırtımı ona yaslamıştım. Evin girişinde bile, neden bu kadar eşyam vardı ki? Bunu sonrada düzelteceğimi aklıma not etmiş ve, üst kattaki odama çıkmıştım. Telefonum şarjdaydı. Yatağıma uzanıp, onu komidinin üzerinden aldığımda, Jimin hyungun bildirimini bulup, ona basmıştım. Gönderdiği numaraya tıklayıp 'Kim Taehyung.' olarak kaydetmiş, ardından ise profil fotoğrafına bakmaya başlamıştım sessizce. Ve, tepkisiz. Evet evet, kesinlikle tepkisiz.
(Medyada ki, profil fotoğrafı.)
Fotoğrafına biraz daha baktıktan sonra, mesaj yerine girmiş, ve öylece beklemeye devam etmiştim. Pekâlâ. Ne yazmam gerekiyordu? Dudaklarımı yalamış ve yatağımda biraz daha kıpırdanmıştım. Ellerim klavyeye gitmişti. Hadi Jeongguk, bu kadar da zor olmamalı, sadece bir kameraman. Değil mi?
Evet. Sadece bir kameraman. Sadece, videolarımı çekicek olan, basit bir kameraman. Korenin en, ünlü youtuberlarının eski, kameramanı. Evet.
+0************** Hey, selâm. Ben Jeon Jeongguk ve, size bir teklifim var. (İletildi. 22.04)
☆☆
Sabah, güneşin ışıkları hassas gözlerime değmişti. O yüzden, koca gözlerimi kırpıştırmış ve, yatağımın içinde kaybolmama sebep olan yorganı ayaklarımla yana itmiştim. Ellerimi yumruk yaparak, gözlerimi ovmuş, ve doğrularak telefonumu elime almıştım. Bildirim, yoktu. Zaten sosyal medya hesaplarım sessizdeydi. Çünkü, her dakika o kadar çok mesaj ve bildirim geliyordu ki..bende sadece whatsapp'i açmıştım. Yani, daha sakin bir günüm oluyordu öylelikle.
Taehyung'tan hâlâ bir mesaj gelmemişti. Öylece, iki renksiz tik duruyordu. Yanaklarımı şişirerek ayağa kalkmış, ve odamda ki banyoya ilerlemiştim. Aynadan kendimi gördüğümde yüzüm buruşmuştu. Tanrım, bu tipim de neydi?
Hızla suyu açmış ve yüzümü yıkamıştım usulca. Birkaç videodur reklamını yaptığım yüz temizleme aletinide çalıştırmış, ve yüzüme masaj uygular şekilde uygulamaya başlamıştım. Pekâlâ, o kadar reklamını yapıyordum, işimede yaraması gerekirdi, değil mi?
Kendi kendime olan konuşmalarımla banyodaki işlerimi halletmiş ve telefonumu, masanın üzerinden alarak aşağıya inmeye başlamıştım. Acıktım yahu, yemekte mi yemeyeyim? Kendi hâllerime bile göz deviriyordum. Bugünde devirmiştim, çok şükür.
Mutfağa gelip, dolabı açmış, ve bayık gözlerimle içine bakmıştım. Evet, yiyecek bir şeyler yoktu. Çok..hoş? Dolabı tekrar kapatıp, evin bodrumuna ilerledim. Orda hazır yemeklerim vardı ve bugün ondan yiyecektim mecburen. Eski kameramanım sabahtan gelip bana kahvaltı hazırlardı hâlbuki. Neden karısı hamile kalıyordu ki ya?!
Geldiğimde hazır bir noodle paketini elime aldım. Acısızdı. Yani, sabah için..yiyebilirdim? Onu elime almış, ve tekrar yukarı çıkmıştım. Mutfağa gelip, sıcak suyu ısıtmaya bırakmıştım. Tezgaha minik totomu yaslarken telefonumu elime aldım.
Yine ve yine, bildirim yoktu. Bu uflamama sebep olurken dudaklarımı ısırmıştım sertçe. Hadi ama, video çekmem gerekiyordu!
Kaşlarım çatık bir şekilde noodle'ı hazırlıyordum. Pişince bir tabağa koymuş, ve tavşan desenli çubuklarımı elime almıştım. En sevdiğim çubuklar bunlardı! Minik dudaklarım öne doğru büzülüydü hafiften. Masada öylece oturup, yemeğimi yiyor, ve sabah haberlerine bakıyordum.
Son birkaç lokmamı daha aldıktan sonra, tabağı bulaşık makinesine koymuş, ve ellerimi durulamıştım. Kocaman olan bardağıma soğuk su doldurup, içtim usulca. Hâlâ ama hâlâ, dudaklarım büzülüydü çünkü, hayal kırıklığına uğramıştım? Ama çok saçmaydı?!
Kendi kendime, iç sesimle kavga ederken odayı dolduran bildirim sesi ile gözlerim telefonumu bulmuştu. Hızlı ama minik adımlarımla oraya varmış, ve telefonu kaptığım gibi açıp, mesaj bölümüne girmiştim. Gözlerim kocaman açılıp, kırpışırken, sadece yutkunmuştum. Ardından ise kaşlarım çatılmıştı ama ah, bunu düzelticektim.
Kim Taehyung: Saçma sapan video içerikleri için değerli zamanımı harcayamam, üzgünüm.
****** Hey, selâm! Umarım beğeniyorsunuzdur. Uhm, yorumlarınızı bekliyorum. Bol bol yorum atmayı ve oy vermeyi unutmayın millet! Sizleri seviyorum. ❤📸
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
