6.Bölüm- 2 Mayıs 1998

863 68 139
                                    

Genç cadı ilk hafta sonunda erken kalkıp kendine güzel bir kahvaltı hazırlamış ardından da kütüphanesinden bir kitap alıp hamağına kurulmuştu. Bu huzurlu havayı ise üzerine konan baykuş bozmuştu. Genç kadın irkilip hamakta doğrulduğunda baykuşun mektup bağlı ayağını ona salladığını görünce hayvanın bu hareketine gülümseyip mektubu almıştı. Zarfın üzerindeki Hogwarst mührü ise onu mektubunu aldığı ilk ana götürmüştü. Bu yüzünde bir gülümseme oluştururken merakla zarfı açıp mektubu çıkartmıştı. 

Sevgili Hermione;                                                                                                                                                                   İngiltere'ye döndüğünü duyduğumda ne kadar sevindiğimi anlatamam. Umarım iyisindir ve her şey yolundadır. Ne kadar seni merak etsem de bu mektubu yazmamdaki asıl amaç başka. Yurt dışında olduğun için bilmeye bilirisin ama her sene savaşın yaşandığı gün kayıplarımızı anmak için burada, Hogwarst'da buluşuruz. Diğer herkes gibi senin de aramızda olmanı çok isterim. Seni yeniden görmek çok güzel olacaktır. Umarım davetimi kırmaz ve yarın gelirsin.                                                                                                                                                                         Sevgilerimle Minerva McGonagall

Hermione mektubu zarfa geri yerleştirirken ne yapacağını şaşırmıştı. Hogwarst uzun yıllar onu yuvası olmuştu ve orayı özlemişti de. Ama savaş anında yaşananlar aklına geldikçe oraya gitmek iyi bir fikir olmayabilir diye düşünüyordu. Hamağın kenarındaki ince hırkasını giyip anahtarını aldıktan sonra sokağın karşısına geçmişti bile. Kapı hemen açılıp onu Ginny karşıladığında gülümsedi. "Günaydın Gin. Müsait misiniz?" diye sorduğunda genç anne gözerini devirmişti. "Bu ne saçma bir soru böyle. Hadi gel." deyip onu içeriye çektiğinde iki kadında salona geçmişti. Lily resim kalemini bırakıp halasına koştuğunda Harry ve Albus onun geldiğini anlamışlardı. "Günaydın." diyerek kucağındaki Lily ile bir koltuğa geçtiğinde Harry ve Albus'da "Günaydın." diyerek karşılık vermişlerdi. 

Hermione elindeki Hogwarst mühürlü zarfı havaya kaldırıp "Size bundan geldi mi?" dye sorduğunda Ginny "Hayır." demişti. "Zaten gerek yok, her sene aynı gün orada oluyoruz." dediğinde genç cadı şaşkınca arkadaşlarına bakıyordu. "Şey, sizin için zor olmuyor mu?" diye sorduğunda Harry onun nasıl hissettiğini biliyordu. Arkadaşına dönüp olabildiğince gülümsemişti. "Nasıl hissettiğini anlıyorum Mione. İlk sene gitmek benim için de zordu. Ama dostlarımız da bizimle aynı şeyleri yaşadılar ve nasıl hissettiğimizi anlıyorlar. Herkes birbirine destek oluyor ve kayıplarımızı birlikte anıyoruz." dediğinde genç cadı yaşaran gözleriyle ona bakıyordu. "Ben, bilmiyorum." dediğinde Ginny uzanıp elini tutmuştu. 

"Kimse seni zorlamıyor tatlım. Ama biz hep yanında olacağız." dediğinde Albus endişeli gözlerle halasını izliyordu. Babasının yanından kalkıp halasının yanına gittiğinde ona bir peçete uzatmıştı. "Korkma hala, biz yanındayız." dediğinde Hermione karşısındaki yeğenine bakıyordu. Babası kadar cesur ve adını aldığı Albus Dumbledore kadar kibardı. "O zaman bana eşlik eden bir yakışıklı varsa giderim." dediğinde Albus hemen kolunu ona uzatmıştı. "Oradaki en havalı erkek olacağım." dediğinde hepsi gülmeye başlamıştı. Hermione ise merak ettiği şeyleri sormaya başlamıştı. "Okula gittiğinizde ne yapıyorsunuz peki? Nasıl bir anma töreni oluyor?" diye sorduğunda onu Harry yanıtlamıştı. 

"Sadece okula gidiyor ve gün boyu orada kalıyoruz. Öğrenciler sormak istedikleri şeyleri soruyor, beraber yemek yiyoruz. İlk bir kaç sene konuşma da yapılıyordu ama artık yapılmıyor. Zaten anlatılacak her şeyi anlattık." diye açıkladığında Hermione anladığını gösterircesine başını sallamıştı. "Peki herkes katılıyor mu? Hiç gitmeyen olmadı mı?" diye sorduğunda Ginny oflayarak "Ron." demişti. "Hiç bir sene katılmadı. Belki sen ikna edersin." dediğinde genç cadı hevesle "Tabii ki." demişti. Lily ise "Bende Ron dayımla giderim." dediğinde yine hepsi gülmüştü. Hermione ise onu öpüp kucağından indirmiş ve ayağa kalkmıştı. "Ben o zaman hazırlanıp Kovuk'a geçeyim. Hem Ron ile konuşur hem de Molly'yi görürüm." dediğinde evli çift onu başıyla onaylamış ve kapıya kadar uğurlamıştı. Hermione ise evine gidip hızla hazırlandıktan sonra Kovuk'a cisimlenmişti bile.

Dramione & Savaştan SonraWhere stories live. Discover now