16.Bölüm- 'Ben Sana Bakmaya Kıyamazken'

302 26 31
                                    

Metal kapı yavaşça açılıp içeriye Tony girdiğinde rahatladım. Ama o pek de rahat görünmüyordu. Merakla "Ne oldu?" diye sorduğumda arkasında olan Hurt onu içeriye itip yere düşmesini sağladı. "Seni geri zekalı Jones! Demek düşmana yardım ediyorsun?!" dediğinde gerilmiştim. Tony konuşmaya başlamadan ayağa kalktım ve Hurt'ın karşısına geçtim. "Ne yardımından bahsediyorsun? Ben bu adamı tanımıyorum." dediğimde bana sırıtarak bakıyordu. "Senin kadar zeki olmasam da aptal da değilim Granger. Bu hücreye yiyecek getirdiğini görenler olmuş. Yoksa bu aptalın aklına mı girdin? Belki de başka bir şekilde etkiledin." diyerek iğrenç imalarda bulunduğunda yüzüne elimden geldiğince sert bir tokat attım. Zincirim bileklerimi acıtmıştı ama buna değmişti. 

"Sözlerine dikkat et Hurt. Yiyecek getirdi evet ama tabii ki yemedim. Sizin getirdiğiniz her hangi bir şeyi yiyeceğimi mi düşündün?" dediğimde havaya kalkmış kaşlarıyla bir bana birde Tony'ye bakıyordu. Bende devam ettim. "Onları Lorax'a verdim ve görüyorsun, ölü gibi yatıyor. Kim bilir bu pislik beni neyle zehirlemeye çalışacaktı." dediğimde beni hızla yere itmişti. "Yalanlara karnım tok bulanık, birazdan veritaserum ile her şeyi öğreniriz." dediğinde tekrar yerden kalktım. Hurt asasını çekip bana doğrulttuğunda gözlerimi kapattım. Alison'ın gülümseyen yüzü gözümün önüne geldiğinde mutluydum. "Ahh!" Gözlerimi hızla açtığımda Lorax'ın Hurt'ı devirdiğini gördüm. O'nu biraz daha kendine çekmiş ve ardı ardına yumruklamaya başlamıştı. "Tony! Tony yardım et!" Hurt'ın çığlıkları odada yankılanıyordu. O sırada Tony onu umursamayıp yanıma geldi ve zincirlerimi çözmeye başladı. Zincirlerimden kurtulup kapıya yöneldiğimizde "Durun!" diyen Lorax'ın sesiyle O'na döndük. 

Hurt'ı kanlar içinde bırakmıştı. Yüzüne sıçramış kanlar ve kanlı elinde bize doğrulttuğu asayla karşımızda duruyordu. "Wlydamir'in katillerinin buradan sadece cesedi çıkabilir Granger! O pislik hiç bir yere gitmiyor!" deyip Tony'i gösterdiğinde Tony'de asasını O'na doğrultmuştu. Lorax tam hamle yapacakken ikisinin arasına girdim. "Lorax, dur!" dediğimde yaşlı ve öfkeli gözleri bana döndü. "Bunu yapma. Tony kimseye zarar vermedi. Bana yardım ettiğini sende gördün." "Onlar kardeşimi öldürdü! Ve bu şerefsiz onların yanında, onlar için çalışıyor! Buna karışma Granger, yoksa sonun onlarınki gibi olur!" dediğinde vazgeçmeyeceğini anlamıştım. "O zaman beni bırak." dediğimde asa tutan eliyle kapıyı gösterdi. "Git!" Arkamı döndüğümde Tony şaşkınca bana bakıyordu. "Sen? Ne..." O daha ne olduğunu anlayamadan asasını elinden aldım ve hızla Lorax'a döndüm. "Petrificus Totalus!" 

Lorax buz kesip sırt üstü düştüğünde hızla yanına gittim ve elindeki Hurt'ın asasını aldım. Tony'ye döndüğümde şaşkınca bana bakıyordu. "Beni satacağını düşünmüştüm." dediğinde hafiften gülümsedim. "Ben kimseyi satmam." dediğimde O da gülümsedi. "Arkadaşlarıma haber gönderdin mi?" diye sorduğumda O cevap veremeden dışardan sesler gelmeye başlamıştı. "Cevabını aldın sanırım." deyip elini uzattığında asasını istediğini biliyordum. Hurt'ın asasını O'na uzattığımda şaşkınca bana bakıyordu. "Kendi asanla fazla güçlü olursun. Küçük bir önlem. Kusura bakma." dediğimde uzattığım asayı aldı. "Gerçekten zeki bir cadısın. Ama ben sözümü tuttum, sana yardım ettim. Sende tut ve benim ceza almamamı sağla." dediğinde O'nu başımla onayladım ve demir kapıya yöneldim. Derin bir nefes alıp kapıyı açtığımda birinin üzerime doğru koştuğunu gördüm. 

***

Mektupta denildiği gibi olay yerinin yanındaki dükkana geldiğimizde hemen Harry'ye döndüm. "Şimdi ne yapıyoruz?" dediğimde olumsuzca başını salladı. "Yapıyoruz değil yapıyorum. Sen seherbaz değilsin Draco, yetkin yok." dediğinde tam cevabını verecektim ama konuşmaya devam etti. "Dükkanın etrafını seherbazlar sarmış durumda. Benim emrim ile ilk önce küçük bir dikkat dağıtma olacak ve sonra içeriye gireceğiz." dediğinde beni geriye çekti. "Sakın yerinden kıpırdama." dediğinde O'nu başımla onayladım. Harry sokağın karşısındaki adamına işaret ışığı gönderdiğinde sivil görünümlü başka bir seherbaz dükkana ilerlemeye başladı. Kapıda duran iki adama iyice yaklaştığında bir anda ortalığı sis kapladı. Harry hızla koştuğunda diğerleri de O'nun peşinden gitmişlerdi. Dükkanın içinden daha çok adam çıkmaya başlamıştı. Harry ve seherbazlar gelen diğerleri ile ilgilenirken daha fazla dayanamadım. 

Dramione & Savaştan SonraWhere stories live. Discover now