The result: %100 Brat
%99 Rope Rabbit
%98 Pet
We will publish a bdsm meeting app in a month do you want to get notification about it?
#Yoonkook-3
!-yeme bozukluğu rahatsızlığıyla ilgili kısımlar i...
"İşte linke tıkladığımda 'bdsm dünyasındaki yeriniz ne?' konulu bir testle bakıştım. Daha önce bir kaç filmde ilgimi çeken bir başlıktı bende yapayım dedim. Eh bir de Park Jimin'e kendimi kanıtlamak vardı işin ucunda."
Sonuçları düşündüğümde gözlerimi ovuşturdum. Hani hoşnut olup olmamam gerektiğine bile emin değildim hala.
"Her soruyu cevapladıkça beynimin içinde bir kaç yerin uyarıldığını fark ediyordum ve bu şekilde yaklaşık yüz soru falan cevapladım merakla."
Sesimi temizledim gözlerimi kaçırırken.
"Neyse sonuçlara baktıktan sonra siteyi inceleyeyim diye aşağıya kaydırdım ve orda bir iki ay içerisinde bdsm bireyleriyle tanışma uygulaması yapacaklarını, bunu paylaştıklarında beni bilgilendirmelerini isteyip istemediğimi soran bir kutucuk vardı."
"Ve sende evete bastın."
"Aynen öyle sonrasını biliyorsun işte."
Yavaşça başını salladı. İşaret parmağımla onun bedenini ve evin çevresini gösterirken sorumu yönelttim sonunu oyuncu bir sesle uzatırken.
"Peki ya senin gibi birini o ucuz uygulamaya ne itti Efendi~?"
Bir süre yüzümün her zerresinde dolandı masumiyetin ve ateşin kaynağıyla. Kirpikleri elmacık kemiklerine bir öpücük kondururken yanıtladı beni.
"Öğrenirsin."
E ama yakışıklı sen bana hiç bir cevap sunmuyorsun oynamayacağım bak!
Çatık kaşlarımla oflayınca güldü ne olduğunu sorarken. Hiç derken sırıttım.
"Soru hakkın geçti ehehe!"
Selam ben gevşeklikle delilik arasındaki halatı bir oraya bir buraya geren Min Yoongi. Ortam da yoktur tarafımda hani yorarım biraz.
"Beni nasıl buldun?"
"Uygulamayla."
Güzel kelime oyunu piç kurusu diye mırıldanırken dudaklarımı büzerek sırt üstü uzandım geniş koltukta ve kafamı koltuğun başlığında kaydırarak yüzüne ters bir şekilde bakmaya başladım. Hani amuda kalkmış bir açıyla çehresini görüyordum ama yine de o keskin hatları ele geçiriyordu beynimi.
"Bu seferde ben senin sorunu çalayım,sen beni nasıl buldun?"
Bir süre sessizliğe boğdum onu bu gece ilk kez. Bilmiyorum diyecekken irislerimi yuvalarında geriye yuvarlayarak yanıtımı verirken sesimi taklit için toklaştırdım.
"Uygulamayla!"
Bugünki ilk sesli gülüşünü duydum. Saçlarımı karıştırmak üzere parmakları bana uzanırken sessizleşip elini geri çekerek sırtıyla ısıttı oturduğu kahve berjeri.
"Bu kadar derin olduğuna göre belli başlı şeyler yaşamış olmalısın, neden bu kadar çok gülümsüyorsun?"
Düşün dedi parmakları ile kendi şakaklarına bir kaç kez vurarak.
Yeterince yapmıyordum efendim sağol.
"Sonuç ne çıktı?"
Bir an gözlerimi kısarak çehresine diktim kafesleri. Bir kaç soru öncesi açılan çenemin yankısı beynime çarpınca yüzümdeki saçlara üfleyerek onu oynadım.
"Öğrenirsin."
Tekrar bir gülüş sıkıştırdı yanaklarındaki yeri.
"Öğrenmek istiyor musun?"
Gözlerime baktı bir süre sonra omuz silkti seksi duran bir umarsızlıkla.
"Bilmem."
Sinir olmuştum şuanki rayları gevşeyen zihnimle ama hak da vermiştim. Tanışalı daha beş saat otuz yedi dakika olmuştu. Hop otuz sekiz.
"Öğrenmemi ister misin?"
Gözlerimi duvardaki sayısız ve rakamlar yerinde orantısız beyaz çizgiler barındıran siyah tabanlı saate sabitleyerek esnedim.
"Uyumak istiyorum."
İki kelime sayılır mıydı? Umrumda olmasa da biraz doğrulup bir shot daha attım kafama gözlerimi yumarak başımı koltuktaki peluş yumuşaklığındaki yastıkla buluşturken.
"Bilmiyorum şeytanın bekçisi, bilmiyorum."
Dilimi yanağımda gezdirerek nikotini sıyırdım son kırıntılarıyla koltuğu bedenimle bir kılarken ve el yordamıyla bulduğum ikinci yastığı dizlerimin arasına sıkıştırdım.
Sonrası masum olduğum tek yere yüzüşümdü uzunca ve soluksuzca.
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.