7.Bölüm:''Sarı Bir Gül.''

1.5K 148 60
                                    

Fıstık gibi geldim. Yıldızları unutmayalım canlar.❤

Haydii bölüme.

Özel olan sayılı insanlardan birine...

👑

7.Bölüm:''Sarı bir Gül.''

Yeni başlangıçlar, eskiyi unutturur mu?

Geçmiş denilen illet, geleceğe bakalım derken bırakır mı peşimizi?

Bırakmaz...

Bırakmaz çünkü geçmiş de ondan öncesinin geleceğidir. Geçmiş lekelenmiş bir gömlekse bu gömleğin bir sahibi de Gonca'ydı. Temizlenmesi için her şeyi yapmasına rağmen leke aynı yerinde dururken, elindeki parlak gömlek küçük bir leke yüzünden solmuştu, tıpkı onun gibi.

Kusurlarıyla kabullenilmeli bazen hayat.

Aralarında bir anlaşma yapmış gibi sessizliğe gömülürken Gonca hareket eden araçtan annesine el sallayıp en içten tebessümünü yolladı. İçinde buruk bir his vardı. Tam da annesiyle aralarındaki ilişki düzeliyor derken ondan ayrılmak; canını oldukça acıtıyordu. Savaş kornaya basıp hızla bulundukları semtten aracını çıkarırken Gonca başını önüne eğdi ve kucağındaki saklama kabını okşadı. Annesi yaptıklarını saklama kaplarına koyup yolda yemeleri için poşetlemişti.

Evden ayrılmadan önce annesinin dolan gözleri aklına gelince derin bir soluk çekip gözlerini yumdu. Gitmek istemiyor, onu burada tek başına bırakmak istemiyordu. Seni seviyorum anne. Diyememişti, demeyi çok istemişti ama dile getirememişti. Annesiyle konuştuğu o günden itibaren her şey o kadar değişmişti ki... Hayat annelerin şefkatli kollarında saklı diye düşündü.

Bildiği yollardan hızla geçerken göz ucuyla Savaş'a baktı. Kirli sakallarla çevrelenmiş yüzü ona ayrı bir karizma katarken çenesinin altına yasladığı parmakları sakince çenesini okşuyordu. Giydiği koyu yeşil kapüşonluya rağmen kol kasları ben buradayım dercesine kendini belli ediyordu. Gözlerinden ne düşündüğünü anlamak zorken kaşlarını çatmış sadece yolu izliyordu.

Acıyla harmanlanan bakışlarını Savaş'tan çekmezken adam rahatsız olmuş gibi ona döndü. Gonca o kadar derin bakıyordu ki gözlerine, Savaş'ın bir an duraklamasına sebep oldu. Beni kurtar diyordu bakışları. Beni kurtar, boğuluyorum...

Ne adam kadını anladı ne de kadın kendini.

Gonca boğazına kılçık takılmış gibi yutkunamazken önüne döndü. Şu an konuşmak, isteyeceği en son şey bile değildi. İçindeki acı canını oldukça yakıyordu. ''Elindekileri arkaya bırakabilirsin. Rahatsız gözüküyorsun?''

Annesinin verdiği poğaçaları bırakmak istemese de yan dönüp iki koltuk arasından, saklama kabını arka tarafa bırakırken salık bıraktığı saçları, Savaş'ın omzuna döküldü. Savaş hızla yan döndüğünde burnuna dolan kokuyla kalakaldı. Gonca önüne dönmek için hamle yaptığında, Savaş'la bu kadar yakın olmak yüreğini ağzına getirdi. Kafasını birazcık kaldırsa alınları birbirine değecekti. Okyanus mavileri adamın kıyısına vururken çıkan köpük gibi dağladı yüreğini. İkisi de gözlerini kaçıramazken araya giren korna sesiyle, Gonca irkilerek yerinde sıçradı. Alnı sertçe Savaş'ın alnına çarparken inlemişti.

SÜVEYDAWhere stories live. Discover now