6.Bölüm:''Kıyıya Vuran Balık.''

1.5K 156 30
                                    

Upuzuun bir bölümle gelmiş bulunmaktayız Goncagüllerim 

Lütfen kendinizi belli edin ki bende sizlere heyecanla bölüm atmaya devam edeyim. 

Düzenlenmiş bölümleri okuyanlar ses versin bakayım. Yoklama alacağım djkflanhjkfhaj

Sol alt köşedeki yıldıza dokunmayı unutmayın. Siz yoksanız bir kişi eksiğiz. Kamu spotunu da verdim hadii yeni bölüme.

👑

6.Bölüm: '' Kıyıya Vuran Balık.''

''Gülüşü; çiçek açmak için ilkbaharı gözleyen ağacı kandıracak sıcaklığa ve samimiyete sahipti.''

Yanlış zamanda doğru insan... Doğru zamanda yanlış insan... Savaş, Gonca için hangi seçeneğe girerdi? Şüphesiz hiçbirine girmezdi. Savaş Gonca için yanlış zamanda yanlış insandı. Ötesi de olamazdı.

Gonca'nın teklifi kabul etmesinin ardından, ortamın gürültüsüne tezat ikisi arasında derin bir sessizlik oluştu.

Fırtına öncesi sessizlik...

Savaş Alp, barmenin doldurduğu kadehi tezgâhtan alıp ayağa kalktı. Gonca öyle bir dalmıştı ki yanındaki adamın kalktığını bile hissetmedi. Savaş Alp onun hâlâ oturduğunu görünce koluna dokundu. Gonca gelen bu ani tepkiyi beklemediği için yerinde sıçrayıp hızla arkasını döndü. Genç adamın ayağa kalktığını ve kendine baktığını yeni fark etmişti. ''Pardon, dalmışım.''

''Ofise geçelim, merak ettiklerini sor.'' Bu ne acele diye düşündü içinden Gonca. Buradan çıkıp direkt eve gitmek istiyordu artık. Ama yaptığı şey oturduğu yerden kalkmak oldu. Alkolün etkisi ve aniden kalktığı için başı dönerken hızla kendini toparlayıp tezgâha tutundu. Kenara koyduğu çantasını alıp okyanus mavilerini adamın toprak bakışlarına çevirdi. Savaş elini kaldırıp dönemeçli merdiveni gösterdiğinde şaşkınca ona baktı. Ofise geçelim demişti oysaki. Neden yukarı çıkıyorlardı ki?

Savaş bakışlarındaki soru işaretini anlamış olacak ki açıklama yaptı. ''Burası arkadaşımın mekânı, onun ofisinde konuşabiliriz.'' Gonca uslu bir çocuk gibi başını sallayıp ilerlemeye başladı. Kafasında hala doğru yapıp yapmadığını tartmaya çalışıyordu. Baş ağrısının buna pek yardımcı olduğu söylenemezdi. Dönemeçli merdiveni bir kazaya mahal vermeden çıkarken arkadaşlarının bulunduğu masaya baktı. Cansu ortalarda gözükmüyordu. Karanlık bir koridor karşısına çıktığında korkak adımlarla ilerlemeye devam etti. Savaş Alp'in nefesini saçlarında hissediyor ve bu daha çok gerilmesine sebep oluyordu. Koridorda ilerledikçe aşağıdan gelen sesler kaybolmaya başlamıştı. Sesler tamamen kesildiğinde karanlık koridorda duvardan destek alarak ilerlemeye devam ediyordu. Endişeyle arkasını döndüğünde Savaş hemen arkasında olduğu için çarpışmışlardı. Korkunun ve çarpmanın etkisiyle sıkılaşan nefesleri adamın boynuna vuruyordu. Kenarlara döşenmiş lambalar hiçbir yeri aydınlatmaya yetmiyor, göz gözü zor görüyordu. Başını kaldırıp Savaş'ın karanlıkta parlayan gözlerine baktı.

''Bu...Burası neden karanlık?'' Savaş koktuğunu sesinden ve soğukta üşümüş bir serçe gibi titremesinden anlamıştı. Güven veren yumuşak sesini duyurmadan önce genzini temizledi. ''Işıklandırmada bir sorun oluşmuş olabilir. Az kaldı zaten ilerden sağa döneceğiz.'' Gonca hiçbir şey demeden sadece başını sallamakla yetinip önüne döndü. Sol eli duvardan destek almaya devam ederken yol ayrımına geldiğinde sağ tarafa döndü. Burası yeterince aydınlıktı. Önündeki siyah kapıya bakarken bir adım geri çekilip sırtını duvara yasladı. Savaş sanki kendi mekânı gibi rahat hareketlerle kapıyı açıp ona geçmesi için yer açtı. Gonca tedirgin adımlarla içeriye girdiğinde Savaş da ardından girip kapıyı kapattı. Genç kızın oturması için koltukları işaret etti. Savaş'ın gösterdiği yere ilerlerken etrafı inceleme fırsatı bulmuştu. Büyük bir masa camın önüne konumlandırılmış, karşısında ise gri koltuk takımı vardı. Odanın sol tarafında büyük bir bilardo masası ve televizyon bulunuyordu.

SÜVEYDAWo Geschichten leben. Entdecke jetzt