Bölüm Beş

704 36 458
                                    

Konya'ya giden uçak nihayet inmişti . Kızlar valizlerini döner platformdan almak için bekliyorlardı . Hepsi çok yorulmuştu . Hele bebeği ile yolculuk yapan Sera daha da yorulmuştu . Bebek arabasına yerleştirdiği Lina baygın gözlerle etrafı incelerken sarışın kadın esneyip gözleriyle valizini takip ediyordu .

" Biz o çantaları neden el bagajı olarak yanımıza almadık ki ? " Işıl el çantasını gözleriyle takip ederken konuştu . Beklemekten ayakları acımıştı sarışın kızın. Oflayarak yanında dikilen Çisem'e yaslandı . " Çünkü hepimizin çantası el bagajı ağırlığını geçmiş . " Çisem kafasını Işıl ' ın boynuna koyduğunda konuştu .

" Hadi ben geçtim ağırlık sınırını sen de geçtin diyelim . Kumsal nasıl geçebildi ? " Işıl gülerek en önde durmuş çantasını bekleyen Kumsal ' a baktı . Kumsal kendisine bakan birilerinin olduğunu hissetmiş olacak ki dönüp kızlara baktı. Işıl sırıtarak kıza el salladı . Kumsal da gülümseyip önüne döndü . " Verdikleri sınırı geçmek zor değil ki Işılcığım . " Meyra ayağını yere vururken konuştu . Baştan beri kızları dinliyordu .

" Doğru ama Kumsal o kadar az eşya koymuştu ki sınırı nasıl geçti onu anlamadım . " sırıtarak esmer kızın arkasından bakıyordu . " Zaten yarım gramla ağırlığı geçmiş . " Meyra sırıtarak konuştu . Hep beraber gülmeye başladılar . Kafasını Işıl ' ın boynuna koymuş olan Çisem bile gülmüştü .

" Bizim çantalar geliyor bakın . " uyku ilacının verdiği sersemliğini hâlâ üzerinden atamayan Minel sakin bir ifadeyle döner platformdaki çantaları gösterdi . Kızlar heyecanla gelen çantalara baktı . Minel , Hazan ve Işıl'ın çantaları arka arkaya geliyordu . Çantalarını hemen tanınanlarının nedeni farklı renklerde kurdele bağlamış olmalarıydı .

" Ay çantamız geliyor Hazan . " Işıl , Hazan 'ın kolunu tuttu ve platforma yaklaştırdı . Minel de esneyerek kızları takip etti . Kızlar güç bela çantalarını aldıklarında diğer kızların yanlarına geldiler .

" Kızlar biz dedik ki üçümüz sizin çantalarınız gelene kadar sizi dışarıda bekleyelim . Hem Minel de ayılmış olur . " Işıl sırıtarak yarı ayakta uyuyan Minel ' i gösterdi . Hazan da gülerek arkadaşını destekledi .

" Bence de gidin . Yoksa Minel yıkılacak gibi duruyor . " Çisem sırıtarak konuştu . Bir yandan da platforma göz gezdiriyordu . Meyra da başını salladı . " Gidin biraz hava filan alın . Bizde geliriz birazdan . " . Sera da kafasını salladı bir yandan da uyumaya çalışan bebeğinin suratına bakıyordu .

" Tamam o zaman biz sizi dışarıda bekliyoruz . " onayı alan Hazan ve Işıl sarışın kızın koluna girdiler ve kızı çıkışa doğru adeta sürüklemeye başladılar .

~

Mert spor çantası omuzuna aldığında derin bir nefes aldı . Uçakları yeni inmişti . Özel uçakla geldikleri için kızlardan ayrı bir yerde inmişlerdi . Bu yüzden Kumsal'ın daha Konya'ya iniş yapıp yapmadığını bilmiyordu . Eğer ondan önce indiyse mutlaka ona mesaj atmış olmalıydı bu nedenle kapalı tuttuğu telefonunu cebinden çıkardı. Telefonunun açılmasını beklerken etrafını izlemeye başladı .

Zeki ve Kaan ilk on birde kimlerin olacağını tahmin etmeye çalışırken Yusuf uçakta dağıtılan sandviçi yemekle meşguldü . Mert gülerek Yusuf'un yanına gitmeye başladı . Sarışın adamın yanına yaklaştığını farkeden Yusuf sandviçini ısırmayı bırakıp gülümsedi .

" Kaç tane aldın bakalım ? " Mert gözüyle Yusuf'un yarısına kadar geldiği ekmeği gösterdi . Yusuf sandviç nedeniyle şişkin olan yanağını gösterdi . Bu ağzının dolu olduğunu belirten bir işaretti . Yani ağzımdaki bitsin sana cevap vereceğim diyordu . Mert'in bunu nasıl anladığına gelirsek Yusuf hep bunu yapıyordu .

Interactive / Milli Takım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin