Bölüm Üç

652 32 213
                                    

" Çantanı topladın mı ? " Meyra aynı odayı paylaştığı yatağa boylu boyunca uzanmış Kumsal ' a bakıyordu . Kumsal kafasını iki yana salladı . " Birazdan çıkacağız farkında mısın Kumsalcım ? " kinayeli bir ses tonuyla konuştu Meyra . Kumsal tek gözünü açtı ve sevimli bir ifadeyle Meyra'ya baktı .

" Sen toplasan olmaz mı Meyroş ? " dediğinde Meyra kaşlarını çattı . Demiral hanım yatmış yatmış şimdi de yavru köpek bakışlarıyla Meyra'ya bakıyordu . " Maalesef Kumsalcım ben daha saçlarımı yapacağım . O yüzden kalkıp eşyalarını kendin toplamalısın. " maşasını yatağın üzerine attı ve eşya çantasının ağzı yarım açık olacak şekilde tekli koltuğun üzerine koydu .

Kumsal kaşlarını çatarak yataktan kalktı . Kahveleri içtikten sonra hemen yukarı çıkmışlardı . Meyra ondan önce davranıp kendi çantasını toplarken o kendini yumuşak yatağa bırakmıştı . Biraz sosyal medya hesaplarında gezinmişti daha sonra gözlerini kapatıp Mert ' i düşünmüştü .

Yeşil renkli sırt çantasını önüne çekti esmer kız. Dağılmış olan birkaç kıyafetini katlamaya başladı . Tatile gittiklerinde genelde kıyafetlerini valizinden çıkarmazdı . Valizden alıp giyinirdi . Bu yüzden eşyaları karman çorman olurdu . Yine öyle yapmıştı . Mavi kazağını katlarken aklına Mert' in gözleri geldi . Tecrübeli kaleci olan sevgilisinin gözleri masmaviydi. Ve onun gözlerine aşıktı Kumsal . Deniz gibiydi gözleri sevgilisinin . Ve Kumsal denizi çok severdi .

" Üzerini değiştirecek misin Kumsal ? " Meyra saçlarına maşayı sararken konuştu . Düşüncesi saçlarına maşa yapıp daha sonra bukleleri dağıtmaktı . Kahverengi saçlarını genelde düz kullanırdı . Bugün maça gidecekleri için heyecanlıydı ve güzel görünmek istiyordu .

Kumsal arkasını dönmeden yanıtladı Meyra 'yı . " Üzerimdekilerle durmayı planlıyorum . Konya'ya geçince de Türkiye formamı giyeceğim . " . Son parça eşyasını da koyduktan sonra derin bir nefes aldı . Neyse ki takı toka filan getirmemişti . Bir de onları toplamak zorunda kalmamıştı .

" Ben de öyle yapayım o zaman . Bu arada Hakan yeni forma aldı bana . Arkasında " Çalhanoğlu " yazmalıymış illa , çünkü ben onun sevgilisiymişim . " Meyra gülerek maşaladığı saçlarını dağıtmaya başladı . Hakan özenle katlayıp vermişti formayı sevgilisine . Konya da bunu giy deyip kızın kafasını öpmüştü .

" Güzel hareket . " Kumsal kahkaha attı . Kendi formasında "Demiral " yazıyordu tabii ki . Takımda ikizi varken başka birinin formasını giymesi ona göre yanlıştı . Hem Mert kaleci forması giyiyordu . O narin bedeninde kaleci forması güzel durmazdı zaten .

" Çantanı ayarladıysan lobiye inebiliriz istersen . Kahve filan içeriz . " Meyra maşasını çantaya koyarken konuştu . Bir filtre kahve iyi gelebilirdi . Kumsal çantasının fermuarını kapatırken kafasını salladı .

" Gel içelim bir filtre kahve . "

Meyra gülümsedi ve çantasını alıp kapının önünde Kumsal'ı beklemeye başladı . Kumsalda çantasını aldı ve beraber odadan çıktılar .

~

" Bu elbiseyi çıkarmak istiyorum ama ne giyeceğimi bilmiyorum Işıl . Sence ne giymeliyim bebeğim ? " Minel gri küçük valizini karıştırıyordu . Uçuş için rahat olmak istiyordu .

" Pantolon üzerine bir üst giy işte Minelcim . Çok da özel bir şeyler giymene gerek yok yani . " Telefonuna odaklanmış bir hâlde cevapladı arkadaşını . Twitter 'da geziniyordu Işıl . İnsanların maç hakkında attıkları twitleri okuyordu . Atılan çoğu twitte insanlar Fransa'nın kazanacağını yazmıştı . Işıl Türkiye'nin maçı kazanacağından çok emindi . Çünkü sevgilisi - onun deyimiyle Kabak - sayesinde büyük bir galibiyet serisi yakaladıklarını biliyordu . Ve futbolcularımızın mükemmel bir iş çıkaracağına gönülden inanıyordu .

Interactive / Milli Takım Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu