Müze sonrası Poyraz onu marinaya götürmüştü. Beyaz büyük bir teknenin yanına yaklaştılar önünde Leyla yazıyordu. Meltem şaşırmıştı.''Yok artık! Ne yani Poyraz bunu benim için mi almış'' diye bile aklından geçirmişti. Çünkü Poyraz onu her fırsatta şaşırtmasını biliyordu Paris'e özel uçak kaldıran adamın gayet tabi teknesi de olabilirdi adını Leyla 'da koyabilirdi. Fakat bunu sormadı şu an sadece anın tadını çıkartmak istiyordu. Aslında sormaması Poyraz için çok ta isabet olmuştu. Çünkü vereceği cevap ya onu yeni bir yalana ya da büyük bir çıkmaza sürükleyecekti.

Yavaşça tekneye çıktılar üst güvertede oturdular. Teknenin kaptanı hiç yerinden ayrılmamıştı. Gezinti bir süre sonra başlamıştı. Meltem etrafındaki harika manzarayı izlerken Poyraz da yanına gelip çoktan ona sarılmıştı bile.

''Poyraz harika yerler buraları. Şu denizin berraklığına bak...''

''Öyledir çevre temizliği için milyarlar harcanıyor. Birazdan ünlü el yapımı adalarını daha yakından görüceğiz. İstersen sana bunlar hakkında biraz bilgi vereyim .''

'Sevinirim.''diyerek hem etrafına bakınıp hem de Poyraz'ı dinlemeye başlamıştı Meltem.

'' Dubai'nin en cüretkar projesi şu anda görmekte olduğun ada takımıdır. Bu adaların ilki Dubaililere göre dünyanın sekizinci harikası olan palmiye ağaçlı Jumeirah adasıdır. Bunun dışında Jebel Ali ve Deira isimli iki tane daha ada mevcut. Jebel Ali'de Dubai'li bir şairin dizelerinin yazıldığı bir mendirek bulunmaktadır. Sonuncusu ise minyatür bir dünya haritasının bulunduğu Dünya isimli takımadasıdır.''

''Gerçekten el yapımı ha? İnsanın aklı almıyor. Peki herkes gezebilir mi? Dubai hükümetine mi ait?''

'' Şimdilik evet ama işin ilginci adalardan bazıları çoktan satıldı. Adalarda çoğu zenginin evleri var. Tabi onlara ev demek biraz ayıp olur, hepsi havuzlu, dubleks ve ya tripleks şeklinde lüks villalardan oluşuyor. Hollywood yıldızlarından ünlü futbolculara, dünyadaki bir çok işadamına kadar hepsinin villası var .''

Meltem tam ''sizinde var mı''diye soracaktı ki bunu sormasını bekleyen Poyraz devam etti.''Evet canım, evlendikten sonra aslında sana düğün hediyem olacaktı ama biraz erkenden görmenin bir sakıncası yok sanırım''

Meltem bir anda Poyraz'ın boynuna atladı ''Aşkım, çok teşekkürler seni çok seviyorum.''

Poyraz'ın yüzündeki sırıtışı gördüğünde ise birden düştüğü tuzağı fark etti. Kendini geriye çekerek yüzüne ciddi bir ifade yerleştirip konuşmaya başladı''Yani evlenirsek tabi de daha erken değil mi? Hem daha dur canım acelemiz ne?''

Yeniden etrafına bakmaya başlamıştı. Poyraz'ın her fırsatta lafı evliliğe getireceğini tahmin etmeliydi aslında. Onu seviyordu, ayrı geçen iki hafta da bunu çok daha iyi anlamıştı ama neden korkuyordu ki? Aslında cevabı çok basitti. Annesi ve basının evliliği gibi olmasından korkuyordu. Anne ve babası çok büyük bir aşkla evlenmişti ve bu evlilikten Cenk ve Meltem doğmuştu fakat ne olduysa aradan geçen birkaç sene sonunda her şey değişmişti. Babası annesini evlilikleri boyunca sürekli aldatmıştı, Meltem ve Cenk sık sık onların kavgalarını duyarlardı. Meltem o zamanlar çok küçüktü ve fazla şahit olmamıştı kavgalara, tüm gün okul ve değişik kurs etkinlikleri derken çok farkında değildi fakat Cenk için bunlar tam bir işkenceydi. Meltem ancak lisedeyken bu soğukluğu hissetmiş ama annesi her fırsatta babasının çok yoğun çalışmasını bahane edip inkar etmişti. Lale hanım için çocukları çok önemliydi ama Meltem onun her şeyiydi onu hep korumuş babası ile arasında etten bir duvar örerek onun kötü etkilenmesini engellemişti. Fakat on sekiz yaşından sonra Meltem'de artık olayların farkına varmıştı. Annesinin hastalığı yüzünden sanmıştı önce fakat daha sonra babasının davranışlarını umursamaz tavırlarını görünce aslında bu evliliğin uzun zamandır zorlama ve yalandan ibaret olduğunu anlamıştı. Üstelik babası, annesi hastayken bile aynı umursamaz tavrı devam ettirmişti. Zaten ölür ölmezde başka bir kadınla gazete haberleri çıkmıştı. 'Büyük Haluk Soydan manken kızlarla yakalandı.'İşte yirmi yedi yıllık evliliğin sonucu buydu. Meltem bu yüzden evliliğe inanmıyordu, korkuyordu. Babası ile annesinin evliliği de rüya gibi başlamış ama kabus gibi sona ermişti.

LEYLA İLE MECNUNWo Geschichten leben. Entdecke jetzt