7

12 1 2
                                    

Belimden sarıldığında irkildim. Ama onu hemen affetmeyecektim çünkü dün gözümün önünde bi kız onu öpmüştü. Kollarından tuttum. Nefesi boynuma doğru geliyordu. Huylandım. Kollarını tuttup belimden çekmek istiyordum. Bunu yapmak için kendimi zorladım. Ani bir hareketle arkamdan çekildi. "Bunu yapmamalıyız." dedi. Bu çocuk ne kadar dengesizdi böyle. Alayla güldüm. Artık duygularımla oynamasına izin vermeyecektim. "Yapmamalıyız mı? Pardon ama ben sana ne zaman yakın olmaya çalıştım? Neyse uzatmak istemiyorum. Ellerini ve gözlerini benden uzak tut. Ben senin dans öğretmeninim. Beni provada sırf ihtiyacın var diye çağırmazsın. Senden önemli işlerim var. Şimdi izninle o işlerimi yapmaya gidiyorum." gözlerinde ne şaşkınlık, ne kızgınlık vardı bomboş bana bakıyordu. Çıkarken omuzuna hafifçe değdim. Bir daha onunla ilgili gerçekten hiçbişey düşünmek istemiyordum. Dengesiz.

———-

Prova sonunda bitti. Suho " Çok yorulduk bence eve gitmeyelim ve dışarda bişeyler yiyelim. Ne dersiniz?" diye her zaman ki neşeli gülümsemesini yaptı. Kai,Suho ve Luhan sadece geldi. Diğerleri çok yorgun oldukları için eve döndüler. Suho bana karşı çok ilgiliydi. İlayda'yla Kai o kadar yakındı ki. Sanki bişeyler yaşamışlardı. Bunu akşam İlayda'ya sormalıydım. Aklıma bi an Baekhyun'un bana söyledikleri geldi. Onları düşünürken ayağım taşa takıldı ve tam düşecekken iki tane güçlü kol belimden kavradı. Ve kendine bastırdı. Suho'ya baktım şuan o kadar yakın duruyorduk ki aşırı şaşkındım. Beni bildiğin kendine yapıştırmıştı. Geri çekildim. "Teşekkür ederim." dedim yanaklarımın kızarmaya başladığını hissetmiştim. Suho " Her zaman" dedi ve bana çok tatlı bir gülümseme yaptı. Tam kafamı kaldırdığımda İlayda'yla Kai sarılıyordu. Bunların arasında kesinlikle bişeyler olmuştu. Ama hemen ayrılmaları gerekirdi. Malum dispatch her yerdeydi. Umarım Suho'yla beni görmemiştirler.
Biraz yürüdükten sonra çok şık bir restauranta geldik. Ben tavuklu ramen söyledim. Gerçekten çok lezzetliydi. Yemek çok eğlenceli geçmişti. Suho durmadan kaşığına yemekler koyup bana yemek yediriyordu. Çok tatlıydı. Asla Baekhyun gibi değildi.
Yemekte Suho bir anda belimi tutmuştu. Kulağıma yaklaşıp "belin gereğinden fazla açılıyor sanki." dedi. Bende onun kulağına yaklaştım " Öyle mi dersin?" sanırım küçük küçük flörtleşiyorduk. Eve geldiğimizde bütün evdekiler salonda bilgisayara şok içinde bakıyordu. "Hey noldu?" dedi Kai. Baekhyun o kadar sinirli duruyordu ki sanırım gerçekten de önemli bir şeydi. Baekhyun dişlerini sıkarak "Buraya gelip bakmaya ne dersin?" dedi bakışlarını benden ayırmayarak. Umarım aklıma gelen şey olmamıştır...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 07, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kore'ye YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin