Onu ilk gördüğümde hareketsiz bir şekilde kalmıştım... Gözleri benliğimi okuyordu adeta... Dişlerini boynumda hissetmek birden bu hayatta en çok istediğim şey olmuştu... Kokusu nefes almamı sağlayan tek şeydi sanki...
İLK SOY:UYANIŞ
TUTKU VE MACERA...
Selaaaam! Bu benim yeni hikâyem...Ayrıca nasıl başlayacağımı bile bilmiyorum.Umarım beğenirsiniz♡♡ Multimedya:Cheryl Blossom (Başrol1) **** Yeni evimize ilk girdiğimde burasının berbat ve sıkıcı bir yer olduğunu düşündüm. Hiç sevmemiştim. Ama yeni bir meydan okuma başlıyordu,hayata karşı...
Hemen odama çıktım.Eşyalı bir villa aldığımız için hemen yatağıma uzandım. Hava fena değildi annem burayı tanımam gerektiğini söyledi. Biraz dışarı çıkmalıymışım. Bu kasaba küçük sayılmazdı. Fakat yine de çok büyük dedikodular vardı. Bilirsiniz şu efsanevi,doğaüstü ve benim hiç inanmadığım yaratıklar. Kurtadamlar,vampirler... Tabi bunlara inanmak çok da mantıklı gelmiyor bana. Gece dışarı çıkmayı o kadar seviyorum ki anlatamam. İster gece kulüpleri ister sessiz sakin bir bar ya da beni cezbeden orman... Bugün ise çok sıkılmıştım yani eğlenceli bir yer beni toparlayabilirdi. Bu kasaba az önce dediğim gibi küçük değildi. Yani aradığım eğlenceli yeri bulabilirdim. Hem de bir sürü vardır belki de. Hemen dolabımı harika kırmızı kıyafetlerimle doldurmaya başladım. Ben küçüklüğümden beri kırmızıyı imzam olarak kabul etmiştim. Her şeyim kırmızı diyebiliriz. Neyse... Dolabımı doldurma işim bitince güzel bir kıyafet giydim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Şimdi sadece bir bar ya da kulüp bulmalıydım. Bilgisayarımı masanın üstüne koydum ve açtım. Stockbridge kasabasındaki ünlü kulüplere bakıyordum ve ilgimi çeken bir yere rastladım. Fangtasia diye bir Vampir kulübü olduğu söyleniyordu. Biraz düşününce eğlenceli olur diye gitmeye karar verdim. Tabi hâlâ vampirlere falan inanmıyordum. Anneme gece geç gelebileceğimi söyledim ve dışarı çıktım. Arabama binmek yerine taksi çağırdım ve beklemeye başladım... Yaklaşık 15-20 dakika sonra taksi geldi ve hemen taksiye binip şoföre "Beni Fangtasia'ya götürün lütfen."dedim. Şoför ise yüzüme hafif korkmuş bir yüz ifadesi ile bakarak "Hmmm... Hanımefendi emin misiniz?"dedi. Ben ise ona "Evet hanımefendi olduğuma eminim Hahaha! Beni Fangtasia'ya götür hemen" dedim gülerek ve sinirli bir şekilde. Adam mırıldanarak "Herkes kafayı yemiş..."dedi ve arabayı sürmeye başladı. Ben camdan kasabayı izlerken yaklaşık yarım kilometre kaldığını farkettim. Mutluydum fakat şimdilik... Birden araba durdu ve adam arabadan indi. Kapımı açtı ve "Daha fazla ileri gidemem hanımefendi şimdi taksimden defolup gidin!"diye bağırdı ben"Ama size para ödüyorum. Beni istediğim yere bırakacaksınız."dediğimde beni kolumdan tutup dışarı çıkardı ve "Paranızı istemiyorum!Ben vampirler kanımı son damlasına kadar içmeden evime dönmek istiyorum. Galiba buralarda yenisiniz ama size tavsiyem vampirlerden uzak durun! Şimdi siz kendi başınızın çaresine bakın ben de kendi başımın!"dedi ve arabasına binip hızla uzaklaştı. Hava kararmıştı ve benim en son baktığıma göre yarım kilometre vardı. İçimden "Lanet girsin!"dedim ve yürümeye başladım.
******** Yorum bırakmayı ve oy vermeyi unutmayın!Umarım beğenmişsinizdir yeni bölüm gelecek...♡♡♡
