"Babacığım, güzel kızım ağlama. "

"Beni yemesinler babacığım."

"Babanın kucağındasın güzel kızım. Baban, seni kimselere vermez."

"Beni sakın bırakma babacığım."

Baba, kızının sözlerine çok mutlu olmuş.

"Sen de babanı sakın bırakma güzel kızım."

Küçük kız babasının kucağında kendini tekrar güvende hissetmiş. Tekrar uykusu gelirken esneyerek "Bırakmam babacım," diye söz vermiş.

"Aferin benim kızıma."

"Babacım, benimle uyu lütfen."

"Daha iyi bir fikrim var. Benimle ve annenle birlikte uyu."

Daha sonraki günlerde küçük kız ne zaman korksa babası tarafından hep kucaklanmış. Annesi tarafından saçları okşanmış...

Sonra bir gün duyduğu sesler yüzünden aniden uyanıvermiş Kırmızı. Kalbi göğsünü parçalayıp dışarı fırlayacak kadar şiddetli atıyormuş. Çünkü korkunun ve dehşetin sesini duymuş o gece. Annesinin çığlıklarını işittikçe sıtmaya yakalanmış gibi titremiş küçük bedeni. Sesini çıkarmak istese de dudaklarının arasından tek bir harf bile çıkmamış. Zavallı Kırmızı ne olduğunu anlamaya çalışırken annesinin yürek dağlayan inlemesiyle beraber babasının haykırmasını duymuş. 

"Hayır!"

Kahraman babasının sesini duyunca gözlerinden yaşlar akmaya başlamış. Hemen yatağından kalkıp, yavaşça odasının kapısını aralamış. Gördükleri Kırmızı'nın aklını kaçırmasına yol açacak kadar kötüymüş. Vahşetin en kanlı halini gören küçük kız, boğazı parçalanmış annesinin kanını üstlerinde taşıyan kurtları görmüş odanın her bir yanında. 

Gözbebekleri kocaman olan Kırmızı, kurtların bu kez sessizce ağlayan babasının canını yaktıklarını zihnine kazımış. Babasını kurtarmak için hareketlendiği anda babası aninden Kırmızı'yı hissetmiş gibi kızının olduğu tarafa doğru bakmış çaresiz gözlerle. Yıllar boyunca Kırmızı'ya cehennemi yaşatacak buruk gülümsemesini sunmuş. Gözlerinden akan yaş, boynundan akan kanla birleşirken bile gülümsemesini hiç bozmamış. Kırmızı'nın yanına geleceğinden korktuğu için gelme dercesine başını sallamış.

 Kapı aralığından babasını izleyen Kırmızı korkudan sesini bile çıkaramamış. Babasının kelimelere dökülmeyen son arzusunu dinlemiş. Odasının kapısını usulca kapatmış. Hemen dolabına saklanmış. Sonra sesler kesilmiş. Küçük kız korkudan beklemiş, beklemiş. En sonunda dayanamayıp, dolaptan dışarı çıkmış. Anne ve babasını merak eden küçük kız odasının kapısını açmış. 

Gördükleri dedesinin anlattıklarından daha korkunçmuş. Ayaklarına gelen ıslaklığın ne olduğuna bakınca anne ve babasının kanı olduğun anlamış. Kırmızı dehşet içinde bağırmış. 

"Anne, lütfen konuş benimle."

Annesinin açıkgözleri ve soğuk teni küçük kızın ağlamasına neden olmuş. Çünkü annesi her zaman sıcacık olurmuş.  O kadar çok korkmuş ki her zaman yaptığı gibi babasına koşmuş. 

Babası soğuk değilmiş. Babasına sarılan küçük kız, durmadan babasını öpmüş. Tıpkı babasının kendisine yaptığı gibi babasının saçlarını okşamış. 

"Babacım lütfen benimle konuş."

Küçük kız ne kadar ağlarsa ağlasın babası da bir süre sonra tıpkı annesi gibi üşümüş...

Küçük kız ne kadar ağlarsa ağlasın babası da bir süre sonra tıpkı annesi gibi üşümüş

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kırmızı ve Kurt +18Where stories live. Discover now