Bölüm 31/👨‍✈️👩‍💼

Începe de la început
                                    

"Peki abi" dedim montumu alarak. Emre için zaten yeterince endişe ediyordum, ama yeğenimi de düşünüyordum. Seda nasıl birisi olursa olsun sonuçta abimin çocuğunu minik bir bebeği taşıyordu. En çok musemma göstermemin nedeni de buydu zaten ona karşı.

"Araba evin önünde zaten hadi" dedi abim evden çıkarak. Bende botlarımı giyip fermuarını çektim ve kapıyı kapatıp çıktım. Önce hastaneye gitmemiz gerekiyordu evden çıkma bahanem olduğu için.

"Abi sen beni hastaneye bırak zaten işin çok ben taksiyle dönerim" dedim. Emre'nin yanına abimle gidemezdim.

"Seni böyle bırakmak içime sinmiyor" dedi abim koluma bakarak.

"Abicim ben hallederim, sen işlerini hallet. Hem sabah sabah geldiklerine göre önemli bir şey" dedim ikna etmeye çalışarak.

"Tamam prenses ama bir şey olursa hemen arıyorsun geliyorum" dedi abim de şartını sunarak.

"Tabi ki" dedim bende. Hastanenin önüne geldiğimiz de arabadan inip, abime el salladım. Abim gidince hızla yakın bir avukat arkadaşımı aradım.

Hemşirenin verdiği oda numarasını bulunca kapıyı tıklattım.

"Gel!" İçeriden gelen sesle kapıyı açıp girdim. Gediz burnu sarılı bir şekilde yatarken başında Uğur oturuyordu.

"Geçmiş olsun" dedim. İkisi de beni gördüğüne oldukça şaşırmıştı.

"Teşekkür ederim Gamze. Hoş geldin" dedi Gediz burnundan dolayı boğuk çıkan sesiyle.

"Hoş geldiniz hocam. Cahit Komutanım da mı burada?" dedi Uğur.

"Abim beni bırakıp gitti, ilaçlarımı almaya geldim ben hastaneye. Gediz'i de duyunca bir geçmiş olsun demek istedim" dedim Uğur'a. Buraya Gediz için geldiğimi kimsenin bilmesine gerek yoktu.

"Çay kahve bir şey içer misiniz Hocam?" dedi Uğur ayağa kalkarak.

"Kahve olur, Uğur rica etsem bana bir de tost alır mısın? Kahvaltı yapmadım ilaç içeceğim de" dedim erken gelmesini biraz daha geciktirerek.

"Tabiki neyli olsun?" dedi Uğur.

"Farketmez" dedim. Uğur çıktıktan sonra Gediz ile başbaşa kaldık. Burnunda tıpa ve burnunun üstünde bandaj vardı, gözlerinin altı kızarmıştı. Sağlam geçirmişti demek ki Emre.

"İlaçlar için gelmediğini ikimiz de biliyoruz. Şikayetimden vazgeçirmek için mi geldin?" dedi Gediz bana bakarak.

"Emre'yi Askeri Mahkemeye verecekmişsin?' dedim odada adımlayıp pencere kenarına geçerken.

"Evet, meslekten en sevdiği şeyden ayıracağım onu. Tabi sen beni geri çevirmezsen durum başka olur" dedi Gediz dudakları kıvrılırken.

"Yaa neymiş isteğin?" dedim duvara yaslanarak.

"Emre ile bütün iletişimini keseceksin. Onunla bir daha görüşmeyeceksin" dedi Gediz ciddi bir şekilde.

"Bu kadar mı? Ben evleniriz falan sanıyordum" dedim dudaklarımı büzerken hayal kırıklığına uğramış gibi.

"Ben acele etmeyelim demiştim ama o da olur güzelim" dedi Gediz şaşkın ama istekli bir sekilde.

"Hatta bak biz evlenelim Ceyda ile de Emre evlenir Aşkı Memnu'nun farklı bir versiyonunu çekeriz. Elimizde yalı yok ama lojmanla idâre ederiz artık" dedim iç çekerek. Elimle saçlarımı arkaya attım.

"Ne diyorsun Gamze? İyi misin sen?" dedi Gediz bana kafayı yemişim gibi bakarken.

"Diyorum ki benim alnımda aptal mı yazıyor? Avukatla görüştüm en fazla bir gün nezarethanede kalır, ifadesi alınıp serbest bırakılır dedi. Ayrıca olay mesai saatleri dışında olduğu için Askeri Mahkemeyede veremezsin. Şimdi ya şikayetini geri çeker uslu uslu işini yaparsın yada bana attığın mesajlar dahil her şeyi abim ve arkadaşların olmak üzere herkese gösteririm bak bakalım Mahkemeye taciz suçundan vermek nasıl oluyormuş. Ne mesleğin kalır ne de sen kalırsın Gediz" dedim gözümü karartıp her şeyi ortaya çıkartma pahasına.

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum