Özel Bölüm (Selin&Rüzgâr)

297 13 2
                                    

2 gün sonra:
Rüzgârın çocukluk aşkım olduğunu öğrendikten sonra iki gün geçmişti. Ve aramız eskisinden de daha iyiydi. Bu okulda kalmayı biraz daha uzatmıştım. Ve sınıf arkadaşlarım önceki gibi benimle uğraşmayı kesmişlerdi yani her şey iyi gidiyordu. Taki bugüne kadar..
Okula gelmeme rağmen Rüzgâr okulda yoktu ve telefonlarını açmıyor beni deli ediyordu. Bu sefer mesaj çekerek Rüzgara gönderdim.
-Eğer telefonu bir daha açmazsan benden çekeceğin var haberin olsun. Meraktan çatlatıyorsun beni!
Mesaja cevap vermedi. Çıldırmak üzereydim. 5 ders boyunca hep onu düşündüm . Okula neden gelmemişti. Telefonlarına neden cevap vermiyordu?
Öğle teneffüsüne girdiğimde sonunda mesaj gelmişti. Heyecanla telefonuma baktım ve Rüzgârın numarasını gördüğümde hızla mesajlara baktım.
+Güzelim işlerim vardı görmemişim görsem cevap vermez miyim.
-sıkıldım senin işlerinden Rüzgâr!
+Geliyorum okula telafi edeceğim.
Telafi edecek mişmiş neyi edecek acaba diye düşünerek bahçeye indim. Ve arka bahçeye ilerlemeye başladım. Taki kafama su topu yiyene kadar.İyi günlerimin acısı çıkıyordu herhalde.
Sonra bir daha bu sefer sırtıma gelmişti. Şaşkınlıkla bir süre dona kaldım. Ardından sinirle arkamı dönerken en az on kişinin bana bakıp güldüğünü gördüm. Ve buradakilerde bildiğiniz üzere Bahar da vardı. Etrafımda çember oluşturduklarında kendi etrafımda dönerek çıkacak yer aradım ve hızlı adımlarla aralarından çıkmaya çalıştım. Ama beni iterek tekrar ortalarına getirmişlerdi.
Sinirle direkt Bahara bakarak bağırdım.
"Benden ne istiyorsun?"
Bahar düşünüyor gibi kafasını yukarı çevirerek
"Mmm..." dedi.
"Seni hak etmeyen yakışıklı sevgiline ne dersin?"
Sinirle güldükten sonra tekrar konuştum.
"Bahar senin psikolojik sorunların mı var? Varsa ona göre davranayım sana."
"Atın!"
Tekrar su toplarını bana doğru attıklarında kollarımla yüzümü kapattım.
"Yumurtalar hazır mı?"
Yok artık ya!
Kapama yumurta yediğimde çığlığı bastım. Canım yanmıştı. Yumurta kafamdan aşağı doğru akarken yüzümü kapattım ve öylece kaldım. Gözlerim kapalı bir şekilde dururken birden sesler kesildi. Neden ses çıkmadığını merak ettiğim gözlerimi yavaşça araladım. Ve tam dibimde duran bedene baktım. Kafamı yavaşça kaldırırken Rüzgârı gördüğümde. İçimde sevinç çığlıkları kopuyordu.
Rüzgâr arkasını dönerek onlara bağırdı.
" gidin buradan yoksa kötü şeyler olacak"
Rüzgârın sırtındaki 2 tane yumurta kırığına öylece baktıktan sonra yüzümden akan yumurtayı elimle sildim.
"Yine mi sen?"
Diye bağırdı Rüzgâr
"Sen her boktan çıkmak zorunda mısın kızım? Ne derdin var Selinle söyle çözelim" diye bağırdı Bahara
"Rüzgâr bu kız senin bildiğin gibi değil"
"Bahar saçma sapan hareketlerinden vazgeç!"
"Seni seviyorum Rüzgâr"
Baharın söylediği bu söz beynimde yankılanırken bir süre algılamasını bekledim. Evet bunu göremeyecek kadar salak değildim ama bunu söylemesini de beklemiyordum.Ve bu sabrımın son damlası olmuştu. Yumurta paketlerinden bir tane yumurta alarak Baharın yanına doğru yürümeye başladım. Bahar Rüzgârâ sarılmak için bir atak yaptığından arkasından kafasına yumurta attım. Bahar çığlık atarken yanına doğru yürümeye başladım ve onu iki elimle ittim.
"Yeter artık Bahar" diye bağırdıktan sonra tekrar atak yapacakken Rüzgâr beni tutarak geri çekti.
"Bırak!" diye bağırdım.
"Sana bırak dedim Rüzgâr,"
Diye tekrar bağırdım.
Rüzgâr bana sarılarak öylece duruyordu. Ben ağlamaya başladığımda herkes bana bakıyordu.
"Ne istiyorsun benden?" diye bağırdım.
"Sırf birine aşık oldum diye mi benden nefret ediyorsunuz "
Diye tekrar bağırdım ve yere çöktüm. Rüzgarda benimle birlikte çökerek bana sarılmaya devam etti. Elimi yumruk yaparak yere vurduğumda elim sürtülmüş ve canım acımıştı. Sürekli üstüme geliyorlar hiç duygularımı düşünmüyorlardı.
Üstelik Rüzgâra da çok sinirliydim. Sürekli işleri oluyor ve benim hiçbir şeyden haberim olmuyordu.
Bahar arkadaşlarının elinde duran yumurta paketlerini alarak yere fırlattı ve sinirli adımlarla yanımızdan uzaklaştı. Diğerleride arkasından gittiğinde bir süre öylece kaldık. Sonra Rüzgârı iterek ayağa kalktım ve üstümü silkeledim. Sırılsıklamdım. Devamsızlığım olduğu için okuldan da kaçamıyordum.
"İyi misin?"
Kafamı yukarı aşağı salladım.
"Ben gideyim" diyerek yürümeye başladım ama fazla geçmeden Rüzgâr bileğimden tuttu ve beni durdurdu.
Ona döndüğümde konuştu.
"Selin bir şey mi yaptım?"
Anlamaması beni sinir ediyordu.
"Yooo, ne yapabilirsin ki"
"Geç geldim diye mi?"
"Rüzgâr konuşacak halim yok" diyerek hafifçe tutan bileğimi ondan çektim ve yürümeye başladım. Bir yandan da kollarımla göz yaşlarımı siliyordum. Okulun içine girdiğimde herkes bana bakıyordu. Yürümeye devam edip sınıfa girdim. Ve tekrar bütün gözleri üzerimde hissettim.
"Birde ben yabaniyim ha" diye bağırdım. Ama Burağa bakıyordum.
Hiç konuşmadan bana bakıyordu.
"Evet bak bunların hepsini de ben yaptım öyle değil mi?"
Diye bağırdım.
"Bitecek zaten merak etmeyin kurtulacaksınız benden,bende sizden"
Diye tekrar bağırdım.
"Siz kazandınız"
Diyerek çıkacakken Azra sınıfa girdi ve yanıma koştu.
"Selin? Bu halin ne?"
Azra yardım sever biriydi ve bana yardım etmeye çalışıyordu o yüzden onunla konuştum.
"Yedek kıyafetin var mı?"
"Var gel" diyerek soyunma odasına götürdü beni ve yedek kıyafetlerini verdi.
"Bahar yaptı değil mi?"
Kafamı yukarı aşağı salladım.
"Çok şımarık ve itici bir kız ama tabii babası okulun sahibi olunca kendini bir şey sanıyor"
Soyunma odasının arkalarından bir ses geldiğinde ikimizde o tarafa baktık. Bahardı.
"Attıracağım sizi okuldan"
Azraya bakarak her zaman ki hali der gibi kafamı salladım.
"Ne kafanı sallıyorsun kızım, saçını başını yolarım senin"
"Gelde yol"
Dediğimde Bahar üstüme atıldı ama Azra aramıza girdiği için kavga edememiştik. Bahar ikimize de sinirle bakarak soyunma odasından çıktı. Bende artık bu yaptıklarına dayanamıyordum. Anneme söyleyerek okuldan kaydımı aldıracak ve Melisin gittiği okula gidecektim.
***
"Selin!... Selin durur musun"
Diye bağıran Rüzgârı takmayarak yürümeye devam ettiğimde bileğimden tuttuğunda durararak ona baktım. Sinirle soluyor bir şey söylemiyordum.
"Ya özür dilerim ama çok acil bir işti o yüzden sana bile bir şey söyleyemedim"
"Rüzgâr bu kaçıncı acil işin? Sıkıldım artık işlerinden! Bu yaşta bu kadar ne işin olabilir?"
"Babamla ilgili Selin lütfen anla"
"Babanla?"
"Babam.."
Yüzüne öylece bakıyor bir cevap bekliyordum. Eğer ciddi bir ilişkimiz varsa bana yalan söylememesini bekliyor ve benden hiçbir şey saklamamasını istiyordum.
"Babam hapiste"
Bu dediğine şaşkınlıkla baktım.
"N-neden?"
"Selin korkmana gerek yok. İftiraya uğradı. Onu kurtarmaya çalışıyorum"
Bu dediğine rahatlayarak yüzüne baktım. Okul çıkışıydı ve okul çıkışına kadar Rüzgara yüz vermemiştim.
"Buna telafi olarak pizza ısmarlıyım mı"
Rüzgârın bu dediğine gülümseyerek kafamı salladım.
***
Pizzamı iştahla yerken Rüzgârın bakışlarıyla karşılaştığımda durakladım. Gülüyordu.
"Ne var?"
Dediğimde,
"Hiç" dedi.
"Hadi ye " diyerek pizzaya baktığımda çoğunu yediğimi gördüm.
"İkinci porsiyon da ister misin?"
Bunu dalgayla karışık söylediğinde sinirle ona baktım.
"Çok komiksin ya" diyerek elimdeki pizza dilimini bıraktım.
"Selin, darılma hemen ye hadi sana aldım pizzayı"
Bu dediğine itirazda bulunmadan alarak tekrar yemeye başladığımda tekrar konuştu.
"Tosunum benim"
"Tosun mu?"
"Yani güzel anlamda.."
"Baya güzel bir anlam gibi! Sen bana şişman mı demeye çalışıyorsun?"
"Evet yani hayır.. Ya selin yanlış anlama"
Evet bu ara fazla yiyor olabilirdim ama bana bunu demesi sinirlenmemi sağlamıştı.
"Evet?"
"Şaka yapıyorum ye hadi"
Dediğinde kollarımı birbirine doladım.
"Sanki iştah bıraktında"
"Selin lütfen yer misin"
"Rüzgar yemeyeceğim diyorum" diyerek ayağa kalktım.
"Hadi gidelim"
"Ye öyle"
"Rüzgar zorlama yemeyeceğim"
Diyerek dışarı doğru yürümeye başladım.
"İnatsın inat"
Diyerek ayağa kalktı. Onu beklediğimde konuşmaya devam etti.
"Sen dışarda bekle hesabı ödeyip geliyorum"
Dediğinde dışarı çıkıp Rüzgarı beklemeye başladım. Rüzgâr çıktığında yürümeye başladık.
"Sinemaya mı gitsek?"
"Bu saatte mi?"
"Yarın tatil zaten"
"Yarın tatil ama annem izin verir mi bilmiyorum. Saat 5.00"
"Ara"
Dediğinde annemin numarasını tuşladım. Annem açtığında konuştum.
"Annecim ben bugün geç gelebilir miyim"
"Bende iyiyim Selin!"
"Nasılsın annecim?"
"Neden geç geliyorsun?, kaçta?, kiminle?, nerede?"
Annem bir nefeste konuştuğunda gözlerim irice açıldı ve Rüzgârla buluştu. Gülerek bana bakıyordu.
"Sinemaya gireceğim, akşam 8 gibi, arkadaşımla , sinemada"
" 8.00 de bekliyorum"
"Tamam annecim öptüm"
Diyerek telefonu kapattım. "
"Tamamdır gidelim"
Diyerek yürümeye başladım.
***
"Animasyon mu Selin ciddi misin?"
"Hiç olmadığı kadar" diyerek biletleri aldım. Evet animasyon filmlerini çok seviyordum ne vardı bunda?
"Merak ediyorum 'Ters yüz' ü"
"Animasyona girdiğim ilk kızsın"
Kaşlarımı çatarak ve yavaşça kafamı ona çevirdiğimde ağzından kaçırdığı belliydi.
"Derken?"
"Yani ilk defa seninle animasyona giriyorum"
Elimi kaldırarak sırtına tüm gücümle vurdum.
"Yalancı! demek başka kızlarla da sinemaya gittin"
"Hayır Selin yanlış anladın"
"Bir daha bana geçmiş hayatına ilgili bir şeyden bahsetme Rüzgâr"
Dediğimde kafasını salladı.
***
Sinemaya girdiğimizde mısırları almayı unuttuğumu fark edip dışarı çıkmıştım. Rüzgâr sinemada bekliyordu. Mısırları aldıktan sonra sinemaya girdiğimde Rüzgâr yine telefonla konuşuyordu. Kaşlarımı çatarak ona baktığımda göz göze gelmiştik. Rüzgâr telefondakine bir şeyler söyleyip telefonu kapatmıştı bende onun yanına gitmiştim.
"Kimle konuşuyordun?"
"Hiç.."
Ona öyle bir bakış atmıştım ki konuşmak zorunda kalmıştı.
"Babamın avukatıyla"
"Neden saklıyorsun anlamıyorum" diyerek bir tane mısır alıp ağzıma attım. Rüzgâr bir şey demiyordu ama canı sıkkın gibiydi.
"Sıkma canını " diyerek koluna girdim ve başımı omzuna koydum. Rüzgârda başını başımın üstüne koymuştu.
Bir süre öyle kaldık. Film başlamaya başladığında heyecanla doğrularak
"Başladı" dedim.
***
Film bittiğinde gülümseyerek kalktım ve çantamı sırtıma attım. Çantamda bir ağırlık vardı ama hiç umursamadan Rüzgâra baktım.
"Çok güzel değil miydi?"
"Harikaydı canım"
"Hep gelmeliyiz"
"Animasyon hariç"
Dediğinde kaşlarımı çattım. Bir yandan da yürüyorduk.
"Animasyona hep gelmeliyiz demek istedim"
Rüzgâr gülerek başını iki yana salladı.
***
Rüzgâr beni evimin oraya getirdiğinde Rüzgâr bana uzanarak dudağıma buse kondurdu. Gözlerim şaşkınlıkla açılarak ona baktığımda gülüyordu. Sıcak basmaya başlamıştı ellerimi kaldırarak yüzüme yelpaze gibi serinletmeye çalıştım.
"Burası sıcak oldu sanki"
Diyerek kapıyı açtım ve dışarı çıktım.
"G-görüşürüz"
" Görüşürüz" dediğinde kapıyı kapatarak evin kapısının oraya doğru yürümeye başladım ve kapıyı çaldım.
Annem kapıyı açtığında eve girdim.

Erkek LisesiWhere stories live. Discover now