26.Bölüm

1K 51 9
                                    

"Baba"
"Kızım "
Babam hızla yanıma gelerek beni kollarının arasına aldı.
"Seni çok özledim kızım "
Dedikten sonra vücuduma baktı.
"Bacağın iyimi ?"
Şaşkınlığımı bir süre sonra üstümden attıktan sonra babama cevap verdim.
"Birincisi bacağımdan ameliyat olalı neredeyse 4 ay oldu.
İkincisi ben ölümden dönerken sen neredeydin ?
Ve üçüncüsü şimdimi aklına geldi kızın ?"
"Kızım inan bana yanına geldim ama işim yüzünden geri gitmek zorunda kaldım"
Bir süre sessizce yüzüne baktıktan sonra dudaklarıma sevgiden yoksun bir tebessüm yerleştirdim.
"Vay be işin kızından daha önemli öyleyse "
"Kızım lütfen yanlış anlama "
"Hadi kendimi boş verdim ya annem annemle bir kere bile konuştuğunuzu görmedim.Annem bir kere seni aramadı ."
Babam gözlerini kaçırıp bir süre sessizce durdu ve konuştu.
"Biz annenle boşandık."
Gözlerim irice açıldıktan sonra bir kaç saniye şaşkınlığımın dinmesini bekledim ve patlamadan önceki sakin ses tonumu kullandım.
"Peki bundan benim niye haberim yok ?"
"Melis " annemin sesini duyduğumda arkama dönerek anneme baktım.
"Noluyor burada ?"
"Sana sormalı noluyor burada ?"
"Bu adamın ne işi var bu evde "
"Kızımın yanına geldim "
"Vayy kızın aklına gelirmiydi senin sen o karının çocuklarıyla daha çok ilgileniyordun noldu ne değişti."
Kaşlarım çatıldı
"Azra saçmala-"
Babamın sözünü keserek yüksek ses tonuyla konuştum.
"Bir dakika bir dakika anne sen kimden bahsediyorsun ?"
"Baban daha iyi bilir kızım o sana anlatsın "
"Baba ne diyor annem ?"
"Bir şey yok kızım "
"Melis ben seni üzmemek için hiçbirşey söylemedim "
İyice kafam karışmıştı.
"Ne söylemedin anne şunu bir açıkla"
"Baban " dedikten sonra gözlerini babama çevirdi.Babamın yüzü kaskatı kesilirken anneme bakmaya başladım.
"baban beni aldattı "
Bir süre yutkunamadan annemin yüzüne öylece baktım.
Dolan gözlerimi bu sefer babama çevirerek nefretle baktım.
"Neden ? Neden yapıyorsunuz bunu bana "
"Neden "
Babam  bana sarılmaya çalıştığında onu ittim.
"Dokunma bana "
"Hepinizden nefret ediyorum "
Diye bağırdığımda odada sessizlik hakimdi.
"bu kaçıncı yıkılışım benim ? '

'kızım çok pişmanım lütfen affet'

'ben hayatımda baba sevgisi görmemişken o kadının çocuklarına mı sevgi gösterdin sen ?'

'ben seni çok seviyorum '

'belli ' diyerek herkesi arkamda bırakarak dışarı çıktım saat 00.5 'di ama bunu aldırmamıştım.

'bu saatte nereye Melis kız buraya gel '

seri adımlarla ıssız sokaklardan geçerken düşüncelerimle boğuşmaktan ağlayamıyordum bile.Bir süre sadece yürüdüm.Sokakta iki tane serseri tipli 20li yaşlarda erkek gördüğümde aklıma kötü şeyler getirmemeye çalışıp yanlarından geçmeye çalıştığımda bana laf attılar.

'nereye bu saatte güzelim ? '

kendi kendime 'kendini tut Melis başına bela alma şimdi ' diyerek yürümeye devam ettim. Ama çocuklar konuşmaya devam ediyorlardı.

'şş sana diyoz biz bırakırız seni istediğin yere ' 

kafamı ikisine çevirerek konuştum.

'gerek yok ben kendim giderim işinize bakın ' 

diyerek adımlarımı serileştirdim. Bu sefer arkamdan gelmeye başladılar. Adımlarımı daha da hızlandırarak yürümeye devam ederken arkamdaki ayak sesleri de benimle birlikte hızlanıyordu. 

'eğer peşimi bırakmazsanız çığlığı basarım mahalle ayağa kalkar '

dedim ciddi ses tonumla.Sokak ıssız olsa da evlerin ışığı yanıyordu.

Birden biri kolumu tuttuğunda gözlerimi ona çevirdim.Ve ' bırak ' diyerek kolumu ondan kurtarmaya çalıştım. Çok korkuyordum ama korktuğum halde belli etmemeye çalışıyordum.'Bırak diyorum ' çocuk bileğimi sıkarak bana gücünü gösterirmişcesine gülüyordu. O zaman bende ona gücümü gösterecektim. Vücudumu ona çevirerek kasıklarına en sert tekmemi attım ve kaçıp çığlık atmaya başladım. Çocukta orada iki büklüm kalmıştı.Ama diğeri hala peşimi bırakmamak da ısrarlıydı. 

Erkek LisesiWhere stories live. Discover now