Bir süre daha birbirlerini süzdükten sonra Poyraz lafa girdi söylemeden geçemeyecekti,

''Muhteşem görünüyorsun.''

''Teşekkürler sende öyle...''

''Ben ne diyeceğimi bilemiyorum sanırım salondaki en şanslı kişi benim, bu güzel kız benim yanımda nede olsa...''Meltem hafifçe kızarmıştı bu kadar iltifata alışkın değildi çünkü,

''Of Poyraz yine utandıracaksın beni...''diyerek birazcık sitem etti.Poyraz'sa Meltem'e önce gülümsemiş sonra;

''Hadi gel, seni birisiyle tanıştırmam lazım.'' diyerek elinden tutup çekiştirmeye başlamıştı. Meltem'se çocuk gibi bir rüzgara kapılmış gidiyordu. Adı Poyraz'dı bu rüzgarın. Onu çaresizce ardından sürüklüyordu ve o sadece seyrediyordu kendini ...

''Dedecim bak tanıştırayım. Meltem hanım... Peyzaj mimarımız, otelin bu muhteşem bahçesi bu güzel bayanın ellerinden çıktı. Canım, bu yakışıklı adamda dedem Reşat Ahmet el-Zarraf.'' Reşat Bey'in elini sıkarken tedirgindi Meltem. İlk kez Poyraz'ın aile büyüklerinden birisi ile tanışıyordu.

''Demek otelimizin bahçesinin bu muhteşem görüntüsünü sana borçluyuz. Çok memnun oldum ve tebrikler kızım...''demişti Reşat bey, ona kızım demesi Meltem'i sevindirmişti resmi değildi, göründüğü gibi korkutucuda değildi halbuki onun hakkında neler duymuştu. Dubai'de dört karısı olduğu onlara acımasız davrandığı, iş hayatındaki katı kuralları huysuzluğu gizli aile yapısı her şey Reşat Beyi duvarlarla örülü bir adam yapıyordu ama o adam Meltem'e elini uzatıp babacan tavrıyla bakmış ve kızım diyerek tebrik etmişti,

''Ben, teşekkür ederim efendim sadece işimi yaptım...''dedi.

''Demek hem güzel hem de alçakgönüllüyüz. Poyraz senden bahsettiğinde anlamıştım. Onu bu kadar etkilediğine göre sadece güzel olamaz diye düşünmüştüm, haklıymışım.'' Dediğinde Meltem yanaklarının pembeleştiğini hissetti. Bunu fark eden Reşat Bey'in bu durum hoşuna bile gitmişti. Bu zamanda utangaç ve alçak gönüllü bir aile kızı bulmak çok zordu ona göre...

''Poyraz bey abartmış dediğim gibi ben sadece işimi yaptım istediklerinizi gerçekleştirebildimse ne mutlu bana...''

Reşat Bey ufak bir kahkaha attı;

''Poyraz bey, bence abartmamış az bile söylemiş seninle tanıştığıma mutlu oldum, yine konuşacağız. Daha sonra yakından tanışacağız ne de olsa dedi. Poyraz Meltem'in iyice utanmaya başladığını anlayınca hafifçe kendine doğru çekti,

''Dedeciğim biz izninizle dans edelim.''

''Tabi çocuklar edin. Bende eski dostlarıma bir merhaba diyeyim...'' diyerek uzaklaştı, Meltem biraz olsun rahatlamıştı. Elinde değildi ki o her zaman bu tür durumlardan sıkılmış ve utanmıştı. Yine de Reşat Bey'in babacan ve nazik tavrı onu biraz olsun rahatlatmıştı.

''Deden çok tatlı bir insanmış ben daha farklı bekliyordum.''

''Ne mesela? Asık suratlı, adam yiyen vahşi bir Arap mı?''

''Dalga geçme Poyraz, sadece onun hakkında okuduklarım kendisine hiç uymuyor da...'' Poyraz o an Meltem'in dedesi hakkında basında yazılan garip şeylerden etkilendiğini anlamıştı.

''Öyledir dedem... Onu yakından tanıdıkça seveceksin. Sadece bazı kuralları ve inandığı şeyler var onlardan asla taviz vermez, onun dışında dünya tatlısıdır. Basında hakkında çıkan asılsız şeylere gülüp geçer. Hatta''Daha iyi kimse yanıma kolay kolay yaklaşamaz.''diyerek hoşuna bile gider.

''İlginçmiş, yinede o kadar korkutucu olmadığını bilmek güzel.''

Meltem, Poyraz'ın önünden piste doğru yürürken sırt dekoltesi, Poyraz'ın dikkatini çekmişti. Elbisesinin derinliği altlara kadar geliyordu ve en son bittiği yerde siyah bir yazının başı görünüyordu. Çince bir harfe benziyordu ''Bu yazının devamı acaba neresine kadar iniyor.'' diye düşündü, sonra ''Bu dövme gerçek mi diye?''Kıskanmıştı o yazıyı yazan kişiyi, hatta bir an onu öldürmek istedi, sevdiği kadının en mahrem yerlerini gören adamın gözlerini oyabilirdi. Yok, ona tersti bu tür şeyler. '' Evet evet.'' Diyordu. İleride ilk iş o dövme silinecekti...Ama önce ona sıkıca sarılıp kokusuna içine çekerek dans etmek istiyordu.

LEYLA İLE MECNUNWhere stories live. Discover now