13.BÖLÜM

3.3K 305 983
                                    

Ben geldim geç kaldım arayı açmayı sevmiyorum umarım seversiniz yorum yapmaktan çekinmeyin :) yazım hataları için üzgünüm sindire sindire okuyun.

Bölüm parçası: BTS|Louder than bombs

|Keyifli okumalar

"Bence bu kadar yeterli Jungkook" diye sızlanınca ayak bileklerimden sıkıca tutan ve dizlerinin üstünde oturan Jungkook güldü.

"Daha yeni başlamıştık ama."

"Bir oturuşta ısınmadan elli mekik şimdilik yeterli bence."

Jungkook tuttuğu bileklerimi bırakınca rahatladığımı hissettim, gerçekten sert ve güçlü ellere sahipti. Uzun parmaklarıyla ayak bileklerimi sıktığı için biraz acıdıklarını söyleyebilirdim.

"Şimdi barfiks" dedi otoriter bir öğretmen gibi. Ayağa kalkmayıp ona boş boş bakınca ellerini çırptı.

"Kalk hadi, kalk kalk! Formda
olmalısın!"

Derin bir nefes aldıktan sonra barfikse doğru yürüdüm. Evin alt katını yani bodrumu, resmen spor salonuna çevirmişlerdi, bu kasların nereden geldiği şimdi anlaşılıyordu.

Gri duvarlı bu büyük alanda barfiks aletinin demirini bileklerimin iç kısmı
bana bakacak şekilde tuttum ve kendimi yukarı çektim. Fazla zorlanmıyordum ama yine de kolay değildi. Jungkook, birden yerden temasını kesmiş bacaklarımdan tuttu ve beni demirden çekti.

"Ah! Ne yapıyorsun!"

"Ben göstereyim sonra sen yap." Göz kırptı ve büyük ellerini demire koyduktan sonra parmaklarını yavaşça etrafına kapattı. Gözlerini, gözlerimden ayırmadan kollarından
destek alarak kendisini yukarı
çekerken, derin bir nefes aldı.

Jungkook'la beraber ben de saymaya kendimi kaptırmıştım.

"Kırk sekiz, kırk dokuz, elli!" Elli barfiks çektikten sonra bırakmaya niyeti yok gibi gözüküyordu.

"Yeter Jungkook" dedim şaşkın bir tavırla.

"Biraz da ben yapayım."

Ellerini demirden çekti ve yere attığı havluyu alıp ensesindeki ve kollarındaki terleri sildi. Imm,
her neyse...

Jungkook'dan önce yaptığım gibi bilek kısımlarım bana gelecek şekilde demire tutundum ve kendimi yavaşça yukarıya çektim birkaç tanenin sonunda Jungkook bana yaklaştı ben daha ne olduğunu anlamadan o ellerini baldırlarıma koymuştu bile

"Kendini kasıyorsun bacaklarını serbest bırak dizini biraz kır ve kendine çek"

Tanrı aşkına elleri hala baldırımdayken nasıl kasmamamı beklerdi ki. Baldırlarımdan yavaşça yukarıya kalçalarıma çıkan elleri nefesimi keserken

"Ne-ne yapıyorsun?"

Kalçamı hafifçe sıkıp biraz kaldırmıştı

"Kalçanı biraz daha kaldırmaya çalış"

Gözlerim kocaman dibimdeki ona bakarken ellerinin sıcak hissi kaybolmuştu geri çekilip karşımdaki sandalyeye oturdu düşünmemeye çalışarak barfikse devam ettim.

Sonunda bittiğinde havluyla terimi sildim ve içriye gitmek için yöneldik
beton merdivenlerin sonundaki kapıyı açtık ve salona giriş yaptık şaşkınlıkla etrafıma bakındım. Spor salonu yaptıkları depoya aşağıdan giriş yapmıştık ama aynı zamanda salondan da girilebilmesi tuhafıma gitmişti.

Kendini siyah koltuğa atıp televizyon izleyen Jin'e baktım. Tek başına da takılır mıydı bu adam.

"Taehyung nerede?"

𝐓𝐡𝐞𝐫𝐞 𝐅𝐨𝐫 𝐘𝐨𝐮 ♡ 𝐉𝐢𝐊𝐨𝐨𝐤Where stories live. Discover now