Demir otoriter sesiyle, "Ömer ve Asya sakın Beren'in yanından ayrılmayın."diye uyardı.

Demir, Asya'ya sarılıp, "Güzelim, dikkatli olun tamam mı?" diye sordu.

"Abi!" diye inledi Asya, "Doğumu sanki sen yapacaksın Beren abla bile bu kadar evhamlı değil, farkında mısın?"

Demir bana baktığında Asya'nın sözlerini onaylarcasını başımı olumlu anlamda salladım. En azından birisi gerçekten baskı altında olduğumu biliyordu.

"Hem kapıda Görkem duruyor. Pınar abla burada, Ömer ve ben de buradayız."

Ömer naif bir sesle, "Acaba sen ne zamandan beridir Görkem'e abi demeyi kestin?" diye Asya'ya bir soru yönlendirdiğinde Asya bıkkınlıkla ofladı.

"Ben valizimi odaya yerleştirsem iyi olacak. Bir süre sizinle kalacağım abi."

"Sana yardım edeyim güzel sevgilim, bir de sorumun cevabını alayım."

Ömer ve Asya laf dalaşı ile gözden kaybolduğunda Demir bana geri dönüp başını yana doğru eğdi.

"Keşke Aynur anne olsaydı. Burada kimsenin aklı yerinde değil."

Gülmem kahkahaya dönüştüğünde Demir de gülümsedi ve alnımdan öperek, "Hemen döneceğim, bir şey istersen ara." dediğinde elinden tuttum.

"Çikolata."

***

Demir'in Anlatımı

Gözlerimi açtığımda saat gece üçü gösteriyordu, uzandığım yerden doğrulup Beren'e baktım. Mışıl mışıl uyuyordu, doğumdan sonra artık rahatça sarılıp uyuya bilecektik bunun getirdiği mutluluk beni sevindiriyordu.

Uzandığım yerden kalkıp, Asya'nın kaldığı odaya doğru yürüdüm. Kapıyı yavaşça açarak içeriye girdiğimde Asya yine üstü açık bir şekilde yattığını gördüm. Neyse ki diğer evinde ki odası küçüktü ve sıcacıktı, yoksa üstünü açıp yattığı için sık sık hasta olurdu.

Yanına yaklaşıp onun üzerini geri öttüm. Saçlarına öpücük kondururken annem gibi kokan kokusunu içime iyice çektim. Büyüdüğünü kabul etmek çok zorda olsa alışmıştım, ah abi olmak bu kadar zorsa nasıl baba olacaktım kim bilir.

Asya'nın kaldığı odadan yavaşça çıkıp kapıyı arkamdan kapattım. Kendi odama doğru yürürken Beren'in ismimi bağırdığını duydum.

Koşar adımlarla odaya girdiğimde Beren hıçkırıklarla ağlıyordu, "Beren." dedim panikle. Kanın beynimde dolaştığını ve tüm kaslarımın gerildi. Mantıklı düşünmek zorlaştığında Beren elimden tuttu, "Demir." diye inledi.

"Beren, arabayı hazırlatacağım. Telefonum..." deyip arkamı döndüğümde Beren elimi sıktı.

"Hayır," dedi gözyaşlarının arasından, "Doğum yapmıyorum." dediğinde irileşen gözlerim küçülmeye başlamıştı. Beren'in yanına oturup nefesimi kontrol altına almaya çalıştım.

"Kabus gördüm." dedi Beren doğrulmak için benden güçlü bir yardım aldı.

Onun gözyaşlarını elimin tersiyle silerken yumuşak sesimle, "Ne gördün güzelim?" diye sordum.

"Bebeğim..." deyip ağlamasını hızlandırdı, "O ölüyordu." deyip ağlamasını şiddetlendirdi. "Demir, çok korkuyorum."

"Şşşş." deyip Beren'i kollarımın arasına sardım, "Bu kötü bir rüyaydı. Hem korkacak bir şey yok. Yanında olacağım, tamam mı?"

Büyük Patron 2Where stories live. Discover now