Eray'ın odasına dalmamla onu sarsarak uyandırdım.

"N'oluyor be!"

"Eray kalk! Alarm çalıyor, evde biri var! Evde biri var!" Onu niye uyandırdığımı hiç bilmiyordum, tamamen panikten olmalıydı. Aşağıdan hiç ses gelmiyordu. Annemler muhtemelen bahçede biri olup olmadığını kontrol ediyorlardı. Kalbim güm güm çarparak odanın kapısını kapattım. Eray hala yatakta doğrulmaya çalışırken yere çökerek ağlamaya başladım. Çok korkmuştum.

"Ağlama bir şey olmaz." diyerek yanıma geldi. "Sarıl bana, geçer."

Oturduğum yerde uyuşmuştum. Panikten hala gözyaşı döküyordum.

Ve biliyor musunuz?

Uyuyakaldım.

~~~~

Ertesi sabah bir yatakta uyandım. Çevreme baktığımda Eray'ın kaldığı odada olduğumu farkettim. Kafam kazan gibiydi, dün gece neler olmuştu öyle? Yataktan fırlayarak yüzümü yıkamaya gittim. Biraz olsun kendime geldiğimde aşağı indim ve mutfakta oturan annemleri gördüm.

"Anne gece ne oldu?" diye sordum. Annem yıkamakta olduğu sebzeleri bırakıp elini kuruladı. Lale Hanım ve Eray masada oturuyordu.

"Lale'yle dışarı çıktık ama kimseyi göremedik. Evi de kontrol ettik ama kimse yoktu. Yanlışlık oldu galiba."

Derin bir nefes aldım. Bu arada Eray bana göz kıpmıştı. Pislik. Bir daha asla onun odasında uyuyakalmayacaktım. Lale Hanım bize döndü. "Benim şehre inmem gerekiyor. Etrafı kontrol edeyim, bizimkileri falan görürüm. Ve Eray'ın annesiyle de görüşmem gerek. Hadi hoşçakalın çocuklar."

Acaba Dolunay'ın babası var mıydı? Yoksa onun babası da benimki gibi ilgisiz miydi? Yurtdışından asla gelmeyen ve sadece iş için orada olduğundan şüphe etmeye başladığım babamı anımsadım. O benim için yılbaşında hediye getiren ve dünyanın öbür ucunda yaşayan üvey bir amcadan farksızdı.

Lale Hanım, Lale Teyze ya da Lale kapıdan çıkarken Eray'ın sesi geldi. "Bekleyin."

Hepimiz ona döndük. Devam etti. "Şimdi yola çıkmayın, lütfen." Kafası karışık gibiydi. Geleceği hissetmiş olmalıydı.

"Ne oldu Eraycığım?"

"Ben..pek iyi şeyler sezmiyorum. Bugün kimse dışarı çıkmamalı, yani içimden bir ses öyle diyor. Kaza olabilir. Trafik kazası."

"Eray'ın sezgilerini göz önünde bulundurmalıyız," dedi annem. "Bence hiç yola çıkma."

Birkaç saat sonra herkes kendi halindeydi. Ben, benim gibi psişik arkadaşım, annem ve arkadaşımın sevgilisinin annesi İstanbul dışında bulunan bir eve kapanmıştık. Aman ne eğlenceli.

Telekinezi.

Uzun zamandır yapmamıştım ve şimdi canım o kadar sıkılmıştı ki içimden oyun oynamak geldi birden.

Televizyon birdenbire kapandığında Eray dehşetle haykırdı. Tam da Galatasaray maçını izliyordu, bunu bilerek yapmıştım. Eray benim yaptığımı anlayarak bana döndü.

"Maya aç şunu! Ya lütfen!"

"Eray ama sürekli televizyon izliyorsun. Poltergeist filmindekilere döndün."

"O bir korku filmi," diye mırıldandı.

"Evet ve bizim hayatımız da ondan farksız zaten," dedim. Annemler istedikleri kadar bozulabilirlerdi.

Birdenbire Eray'ın telefonu çaldı.

"Eray açsana şunu."

"Bu benim zil sesim değil ki. Ve burada telefon çekmez."

Hepimiz donakalmıştık. Lale Hanım yavaşça telefonu kulağına götürdü. "Alo?"

Bir süre sessizlik hakim oldu. Lale Hanım telefonu kapattı. Hiçbir şey söylemiyordu.

"Lale ne var?" diye sordu annem.

Hala cevap vermiyordu. Eray ile ben de şaşkınca onlara bakıyorduk. Kadın en sonunda, "Bizi bulacaklar," diye fısıldadı. Yutkundum.

Annem, "Gitmeliyiz. Yanıma birkaç eşya alacağım." dedi. Ama bir sorun vardı, gidemezdik ki. Eray eğer yola çıkarsak kötü şeyler olacağını hissetmişti. Gidemezdik.

Yaklaşık on dakika sonra hepimiz arabanın çevresinde toplanmıştık. Annemler arabaya bindi. "Maya, Eray gelsenize," diye seslendiler.

Eray "Gelemem." dedi. "Lütfen ya. İyi şeyler olmayacak. Gidemeyiz. Ben...Kaza olacak, hissediyorum. Kaza olacak."

"Sakinleş," dedim Eray'a. "Gitmek zorundayız. Bana güven. Lütfen sakinleş.". Yüzünü ellerimin arasına aldım. Gerçekten iyi hissetmiyordu.

Arka koltuklara oturduk ve ikimiz de emniyet kemerlerimizi taktık. Annemler de takmıştı. Ama benim emniyet kemerim bir türlü girmiyordu, uğraşmama rağmen kemerimi takamamıştım.

Ama bunu kimseye söylemedim.

Ve ölüm yolculuğuna başladık.

TelekineziWhere stories live. Discover now