≋8≋

208 27 40
                                    

- Sen kendine bak yapmacık velet. G*tünün dibinden ayrılmıyorsun çocuğun.

-Onu takma Miranette, derse geç kalıyoruz; gidelim hadi.

Sarışın yakışıklı kolunu kızın omzuna attı. Okulun geçen yüzyıldan kalma demode koridorunun zevksiz dama desenli mermer zemininde o şekilde dersliklerine yürüdüler. O sırada arkada kalan kızılımsı kahve rengine boyalı saçların sahibi kız, zümrüt yeşili gözlerini kocaman yaptı ve saçlarını çekiştirmeye başladı.

"Bunun bedelini ödeyeceksin, yeni kız."

----

9-E sınıfına giriş yaptıklarında, Adrien direkt olarak en ön sıraya oturdu.

-Burada normalde Nino var ama istersen gel, otur.

-Hey yeni kız!Buraya bak!

Küt saçlı çekik gözlü bir kız ona sesleniyordu.

-Ben Kagami, Japon'um. Sen de Nagoya'dan geliyormuşsun sanırım!

-Ha? Evet,evet Nagoya. Nagoya'danım yani.

- Ben de Shinjukuluyum!Yanıma oturmak ister misin?

Kagami bu teklifi ettiği sırada, Marinette onun ismini bir yerlerden tanıdık olduğunu düşünüyordu. Birdenbire hatırlayıverdi, Chloe onunla arkadaş olduğunu belirtmişti.

Kız gece karası saçlarını geriye itti. Rahatsız olmuştu.

-Tabi Kagami! Beraber oturalım. Üzgünüm Adrien.

Genç kız az ileride Japonlara özgü giyim tarzı ile çok hoş duran Kagami'nin bulunduğu sıraya gitti. Gerçi Japonlara özgü giyim stili değildi bu, yani tam olarak değildi. Daha çok o stilin modernize edilmiş versiyonuydu.

- Bu arada hala ismini bilmiyorum.

- Of çok kabayım, değil mi? Ben Miranette!

O sırada içeri orta yaşlı sarışın bir kadın giriverdi ve sınıfta sessizliği sağladı. Marinette onu sosyoloji hocaları sanmıştı ama yanılıyordu.

-Burada ne işiniz var müdür yardımcısı?

Bunu soran saçının aralarındaki boyalarla uyumlu olarak saçına boncuk takan bandanalı kızın tekiydi. Marinette'e kalsa bu bir soru sormak için - hele müdür yardımcısı gibi birine- çok kaba ve uygunsuz bir üsluptu.

-Çocuklar, sosyoloji hocanız Madame Arsenau hamilelik iznindedir. Blok dersiniz boş.

Marinette içinden şanslı olduğunu düşündü. İlk günüydü ve iki derstir boştu. Adrien'a baktı. Derin derin baktı. Her zamankinden daha araştırmacı gözlerle.

Ensesine gelen terli dağınık saçlarını düzeltmeye çabalıyordu. Azıcık uzatmış olduğu saçının ön tarafı gözlerine geliyordu. Sınıftaki çocuklardan biriyle muhabbet ediyordu. Açılıp kapanan ağzında dikkatini daha önce çekmeyen bir şeyi fark etmişti: Adrien diş teli takmaktaydı. Ayrıca polo yaka tişörtünün düğmeleri aşırı serseri bir biçimde açıktı.

Sonra Kagami'ye baktı Marinettte. Yukata*msı kırmızı beyaz mini bir elbise giyinmişti ve altına dizini dahi geçen uzun bağcıklı botlar yeğlemişti. Küt saçlarını iki taraftan tepeden olmayacak şekilde beyaz kurdelerle topuz şeklinde toplamıştı.

*=Yukata, bir Japon giyisisidir.

-Hey, yeni kız!

Marinette sesin sahibine kafasını çevirdi. Bu pembe saçlı sokakta grafitti yapan tipler gibi görünüyordu. Kafasına siyah bir kepi geçirmiş ve uzun saçlarını salmıştı. Parmakları açık uzun siyah eldivenleri ve kolları sıyrık upuzun oversize tee'si (tişört) oldukça havalı görünüyordu.

-Ben Alix, ya sen?

-Ben Miranette, Nagoyalıyım!

-Of çok havalı...Hiç Tokyo'ya gittin mi? Oranın sokaklarında sanatımı konuşturmak için her şeyimi verebilirim.

-Sanatın ne?, diye sordu gece saçlı kız merakla.

-Grafitti!Grafitti de bir sanat neticede, değil mi?

-Katılıyorum.

O sırada sınıfın demir kapısı bir gümbürtüyle açıldı ve içeri kızıl kahverengi saçlı kız -Lila- girdi. Müdür yardımcısı sinirli görünüyordu. Bu da yetmezmiş gibi kızın ağzında sakız olması muhtemel olan bir şey vardı.

-Bayan Rossi ağzınızdakini çıkarın.

Lila umursamaz bir tavırla ağzındaki sakızı yere tükürdü.

-Bayan Moulline, ben bu şubede değilim. Müdür Bey'in özel isteği olarak birini onun odasına yollamalıyım.

Lila'nın surat ifadesi çekilmez ve tiksinçti.

-Miranette Dupain-Cheng, Müdür Bey'in odasına

𝓛𝓾𝓵𝓵𝓪𝓫𝔂 | ladrienWhere stories live. Discover now