𝓛𝓾𝓵𝓵𝓪𝓫𝔂 | ladrien

≋2≋

-Lanet olsun!

Gece karanlığı gibi kara saçlı kız defalarca, defalarca denedi; ama son darbesinde gücü bitti ve gözlerini yavaşça kapatmak zorunda kaldı.

"Henüz pes edemem."

-

-Heeey! Sen de kimsin böyle? Heey! Sana diyorum uyansana!

Bu Tikki değildi. Bu ses tenör bir erkeğe aitti. Bu tenör ses genç kızın huzur dolu uykusunu kesmişti.

- Asıl sen kimsin? Neredeyim ben?

Genç kız ayağa kalktığında nerede olduğun hatırladı: Adrien'ın zihnindeydi. Bu düşünceyle dolu hali olmalıydı.

- Doğru, Adrien'ın zihnine girmiştim.

Etrafta bakındı. Gece hali, şu anki olduğundan pek farklıydı. Şu an etrafta bir sürü bina vardı ve gökyüzü görğnmüyordu.

- Affedersiniz hanımefendi, ama siz de kimsiniz?

- Ben Ma-Ladybug. Adrien'ın düş yapıcısıyım.

- Düş yapıcısı mı? Ama nasıl olur? Onlar buralara uğramaz ki...

- Ben de bilmiyorum... Bir şekilde gidemedim işte. Bu arada adın neydi?

- Ben Ryan. Adrien'ın iç sesiyim.

- Memnun oldum Ryan. Buralarda öbür evrenle görülebileceğim bir araç var mı?

- Maalesef. Sadece Adrien'ın dünyasında bir büronuz varmış sanırım, ama bulması bir hayli güçmüş.

- Ayrıca, destek yollama ihtimalleri sıfır. Bir zihin tek bir pe-yapıcı alabilir.

Flashback, 5 years before

-Çocuklar, unutmayın ki birer peri olduğunuzu açıklayamazsınız. Anlaşıldı mı?

-Anlaşıldı, Usta Fu!

Flashback's end

O sırada Marinette'in aklına düş-tech geldi.

- Buldum! Güçlerim sayesinde bizim dünyaya bir portal açabilirim. Tek geteken hayal gücüm.

O sırada bir korna ve siren sesi duyuldu. Marinette oldukça patırtılı ve dikkat dağıtıcı bir yerde olduklarını henüz idrak etmişti.

"Portal.
Tek gereken şey bir portal.
Portal.
Portal.
Portal.
Odaklan Marinette.
Bunu da başarabilirsin.
Döneceksin."

-Lanet olsun! İşe yaramıyor!

- Ah, lanet deyince aklıma biri geldi. Belki sana yardımcı olabilir.

-İşte bu Ryan!

- Gel benimle.

Marinette, yürümeye başladıklarında Ryan'ı dikkatle süzdü. Ryan'ın açık kahverengi saçları ve aynı tona yakın gözleri vardı. Üzerinde ise bej ve kısa kollu bir gömleğin üzerine kızıl kahverengi kolsuz bir yelek ile altına yelek ile aynı tondan bir pantolon geçirmişti.

- Açıkçası, Ladybug; hayalimdeki düş yapıcı sen değildin. Bu kadar süslü birini beklemiyordum.

- Sen de hayallerimin iç sesi değilsin Ryan. Eski moda kıyafetlerin... Ayrıca her yapıcı benim gibi süslü püslü değil. Benim büyüm nadirlerden.

Genç peri, yolu incelemeye almıştı şimdi. Onların evreninin aksine, burası fazlası ile kalabalıktı. Kendi kendine bunların hepsinin birer düşünce olup olmadığını sorgulamadan edemedi.

-Vardık.

Bir hanın önündelerdi.

" Çiçek Hanı. İşi olmayan giremez."

-Burada kiminle buluşuyoruz?

- Görürsün.

Geniş ama dik mermer merdivenlere doğru ilerlediler. Marinette tam trabzanı tutacakken vazgeçti. Metal trabzanlar paslı ve pislerdi.

- Tutma bence. Çıkarken dikkat et.

Güzel hanım yavaş yavaş çıktı merdivenleri.

İlk katta boncuklarla yapılmış bir perde karşılanmıştı onları.

- Lynda! İçeride misin?

- Buradayım, gel Ryan.

Ryan içeri gelmesi gerektiğini sembolize eden bir kafa jesti yaptı. Boncuk perde, Marinette'i rahatsız etmişti.

- Ah Ryancığım, demek bir kız buldun kendine.

Sesin kaynağı çok yakındı ama mekan o kadar dardı ki Ryan kadını kapatıyordu.

- Saçmalama Lynda.

Ryan sonunda oturabilmişti. Adının Lynda olduğu bilinen kadın kısa boylu, buruşuk suratlı, ak saçlı yaşlı bir neneydi. Duvarlar koyu mürdüm rengindeydi ve etrafta bir sürü egzantrik eşya vardı. Kurukafalardan tutun, duvar kilimlerine... Her şey. Kadının büyük boncuklardan yapılma kolyesi bile tuhaftı. Hele çalışma masası... Tarot kartları, fal küreleri, tıuhaf maketler, daha neler neler...

- Ladybug. Bu Lynda. Adrien'ın tahmincisi. Onun gelecek hakkındaki planlarını yapar. Lynda, bu Ladybug. Adrien'ın yapıcısı. Düş yapıcısı.

- Onun burada ne işi var?

Tüm olayları özetleyip anlattılar.

- Eee, ne dersin Lynda? Bir çözüm var mı?

Lynda derin bir iç çekti.

- Maalesef. Tek çare Adrien'ın dünyası.