11.Bölüm : Mezarlık.

Start from the beginning
                                    

4) Küçük geyik ve ailesi ormanın içinde yaptıkları bir sabah gezisinin ortasında önlerine çıkan ufak bir mangal ateşinin etrafında durmuş merak içinde ateşi izliyorlardı.

"Bu da ne böyle?" deyivermişti küçük geyik ateşi gördüğü ilk an heyecan içinde. Annesi hüzünle gülümsemiş ve "Ateş..." diye cevaplamıştı, sonra devam etmişti anlatmaya,

"Isıtan, aydınlatan ve yakan..." Son kelimeyi duymak ürkütmüştü küçük geyiği. Meraklı gözlerle annesinin gözlerine bakmıştı,

"Hem ısıtıyor, hem aydınlatıyor hem de yakıyor. Bir şey hem nasıl böylesine iyi hem de böylesine kötü olabilir anne?" Annesi dolu gözlerle ateşi izlemeye devam ederken başını sallamıştı,

"Dünyadaki her şey böyledir, seni ısıttığını sandığın her şey senin yangınına dönüşebilir..." 

5) Küçük geyik gecenin bir vakti uyanıp da annesi ve kardeşlerinin uyuduğunu gördüğünde tereddütle ayağa kalkmıştı. Birkaç adım atıp geçen gece gördüğü gizemli ve ışıklı binaya bir kez daha göz atmıştı. Sonra içindeki merak duygusuna yenilip birkaç adım daha atmıştı, sonra birkaç adım daha ve birkaç adım daha. Kendisini birkaç dakika içinde o binanın tam önünde bulduğunda ise kalbi deliler gibi atıyordu. İçeriden geldiğini duyduğu bağırış sesleri küçük geyiği korku içinde bırakırken ne yapacağını bilemez bir haldeydi. Bu sesler neydi, bu kocaman yapı da neydi böyle? Tüylerinin ürperdiğini ve hayatında ilk defa üşüdüğünü hissediyordu küçük geyik. Tek istediği bir an önce annesinin ve kardeşlerinin yanına dönmekti. Binayı ardında bırakıp ağaçların arasında koşmaya başladı. Nihayet ailesini uyurken gördüğünde nefes alışlarının düzelmeye başladığını hissetti. Titreye titreye annesine sokuldu ve gözlerini kapattı. Oysa uyuması imkansızdı, tüm bedeni korkuyla ve merakla doluydu. Duyduğu tüm bu sesler ona ne söylüyordu bilmiyordu ama tek bir bildiği vardı... Pek de iyi şeyler olmuyordu, bu sesler yardım istiyordu. Ondan veya bir başkasından. Yardım istiyorlardı...

"Edemez miyiz?" diye bir fısıltı çıktı dudaklarının arasından. Annesi irkilerek uyandı ve yavrusunun dolu gözlerinin içine baktı. Hiçbir şey konuşmadılar, ne annesi tek bir soru sordu ne geyik tek bir cevap verdi. Öylece uzun uzun birbirlerinin gözlerinin içine baktılar ve sonra uyuyakaldılar koyun koyuna.

Ve küçük geyik o an yepyeni bir hisle tanıştı, cesaret.

Onu güvenli kollardan alıp büyük bir karmaşanın içine sürükleyebilecek kocaman bir cesaret hissi doğdu içine. Cesaret ona ne yapardı bilmiyordu, bu his onu nereye sürükledi bunu da bilmiyordu ama hayatında ilk defa kendini cesur hissediyordu.

6) Ertesi gece annesi ve kardeşleriyle birlikte her zamanki yerlerinde uzanmış gözlerini kapatmıştı küçük geyik. Oysa uyumak değildi amacı, tek amacı ailesinin uyumasını beklemekti. Uykuya daldıklarından emin olduktan hemen sonra sessizce ayağa kalkmıştı. Bu sefer dün gece olduğundan çok daha hızlı ve emin adımlarla ilerlemişti gizli yerine doğru. Korkusu giderek azalıyordu çünkü korkunun yerini merak ve cesaret doldurmuştu. Koşmuş koşmuş ve binanın tam önünde duran bir insan olduğunu görmüştü geyik. Onu görünce durup bir ağacın arkasına saklanmış ve onu izlemeye başlamıştı. Uzun kahverengi saçları ve ürkek bakışlarıyla karşısındaki binayı izleyen bu genç kız hiç de iyi görünmüyordu. Geyik ne olduğunu anlayamasa da gözlerinin önünde elini kalbine ve boğazına götürmüş, nefes almaya çalışıyordu belli ki. Küçük geyik çaresizce karşısında dizlerinin üzerine düştüğünü gördüğü bu insana nasıl yardım edebileceğini düşünüyordu. Oysa yapabileceği hiçbir şey yoktu, izlemekten başka... Garip bir duygu belirmişti kalbinde o an, sanki bu kızı hayatı boyunca hep tanımıştı, sanki onun ellerine doğmuştu. Önünde duran bu yabancıya karşı hissettiği bu tanıdıklık hissi onu şoka sokarken kızın yere yığılıp kalması geyiği korkudan deliye çevirmişti. Bilinçsizce koşmaya başlamıştı bağıra bağıra. Sanki birilerini ormanın bu noktasına çekmeye çalışıyordu ve başarıyordu da. Uzaklarda görünen bir yabancı kıza doğru koşuyordu...

Kar Küresi (İki Kitap)Where stories live. Discover now