9.Bölüm : Buzlar Eridi.

322K 17.1K 32.3K
                                    

Selam benim güzel kar taneleriiiim^^

Sonunda kavuşabildik <3

Hemen yukarıdaki şarkıyı açalım, sessiz karanlık bir odaya geçelim battaniyelerimize sarılalım ve bölümü öyle okuyalım. İyi okumalar dilerim^^


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


9.Bölüm : Buzlar Eridi.
*Ne güzel parlıyor dediğin o yıldız çoktan sönmüş olabilir.*


Gözlerimi araladığımda gördüğüm tek yüz Füsun Hemşire'nin yüzüydü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi araladığımda gördüğüm tek yüz Füsun Hemşire'nin yüzüydü. Bana doğru eğilmiş, gözlüklerini takmış ve koluma bakıyordu. Neredeydim, neden yatıyordum, ne olmuştu hiçbir fikrim yoktu. Anlam vermeye çalışarak başımı çevirip koluma baktığımda koluma takılı serumu gördüm. O an bir saniyeliğine başımın döndüğünü hissetmemle kendime gelmeye çalışarak öksürmem bir oldu. Füsun Hemşire başını kaldırıp yüzüme baktı, kaşları havaya kalkarken acı içinde gülümsediğini gördüm.

"Günaydın kuzucuğum..." diye mırıldandı sol elini saçlarımın üzerinde gezdirirken.

"Ne oldu bana?" diye sordum doğrulmaya çalışarak. Baş dönmem o kadar yoğundu ki kafamı kıpırdatamıyordum bile. Gözlerimi kapatıp midemde hissettiğim anlık bulantıyı bastırmaya çalıştığım sırada Füsun Hemşire elimi tuttu.

"Miden bulanıyor, başın dönüyor, biliyorum. Serumu yeni taktık, birazdan geçecek. Sabret..."

Gözlerim kapalı bir şekilde kendimi damarlarımda dolaşan ilacın ellerine bıraktım. Füsun Hemşire bir yandan saçlarımı okşuyor bir yandan bana olan biten her şeyi anlatıyordu. Benim aklımda ise tek bir soru vardı, Merih neredeydi?

"Yemek yerken kötü hissetmişsin, çıkmak istemişsin. Nefes alamadığını söylemişsin, boğuluyor gibi hissettiğini söylemişsin..." Gözlerimi aralayıp boğazımı temizledim ve konuşmaya çalıştım,

"Peki o nerede? Merih?" Füsun Hemşire tereddütle başını kaldırdı, başıyla merkezin koridoruna bakan camlı kapıyı işaret etti. Başımı çevirip kapının camından dışarıya doğru bakmaya çalıştım. Oradaydı... Koridorda, duvara yaslanmış beni izliyordu. Yüzünde acı dolu, yıpranmış bir ifade vardı. Nedenini anlayamadığım bir şekilde gözlerimin dolduğunu hissettim, ona gülümsemeye çalıştım fakat pek de başarılı olacak gibi değildim. En zayıf anımı görmüştü, en zayıf halimi biliyordu artık. Kollarının arasında çaresizce çırpındığım o anı atmıştı hafızasına.

Kar Küresi (İki Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin