üç

843 82 9
                                    

"Lütfen bir dahakine daha dikkatli ol. Ya da ben bugün merdivenler için yumuşak birşeyler alayım." Seokjin, Yoongi'nin başındaki yaraya pansuman yaparken konuştu ve hemen ardından da Yoongi'nin dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu.

"Pekala sevgilim, daha dikkatli olurum." Yoongi mırıldanıp acıdan dolan gözlerini çekti, Seokjin'in üzerinden. Seokjin, kendini bilmez biriydi ve Yoongi sevgilisi olarak buna alışmak zorundaydı.

Onu terk edemezdi, çünkü Seokjin bugüne kadar çokça terk edilen ve ailesi tarafından şiddet gören bir çocuktu. Eğer onu bırakır ya da Seokjin ona vurduğunda karşılık verirse, sevgilisi üzülürdü.

"Acıyor mu?"

"Hayır.." Yoongi, akan bir damla yaşını Seokjin görmeden hemen sildi.

"O halde, neden incilerin intihar ediyor?"

"Onlar sana layık olmadıklarını biliyor, sevgilim." Seokjin, tentürdiyotlu pamuğu kenara koyup Yoongi'ye sıkıca sarıldı ve Yoongi, Seokjin'in kokusundan başının dönmesini sağladı.

"Şimdi başın dönüyor mu?"

"Hayır sevgilim." Hemde çok, demek istedi ama bir yandan da sevgilisini üzmek istemiyordu.

Yoongi, bir süre boyunca Seokjin'le sarıldı ve bir süre sonra Seokjin uyuyunca onu oturdukları koltuğa yatırdı. Yoongi, dengesiz adımlarla merdivenleri çıktı. Seokjin'in onun için bu sabah getirdiği çiçekten bir yaprak koparttı. Ardından bir yaprak daha.

İyi - kötü

• her son, yeni bir başlangıç değildir •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin