🍁27

3.8K 321 204
                                    

Medya: Amaçsız 😂🖤
______________

"Kahvaltıdan sonra şirkete geçmem gerekiyor."

Sabah ben uyanmadan önce kahvaltıyı hazırlayan Hyunjin tabiki de bu jesti bu haberi vermek için yapmış olmalıydı. Suratım asılsa da kafamı sallayarak onayladım onu.

"Sıkılacaksan seni Jisung'ın yanına bırakabilirim."

Yine kafamı salladım. Aslında uzun zaman sonra onunla dışarda yalnız zaman geçirmek istemiştim. Fakat son zamanlarda olduğu gibi yine meşguldü.

Masadan kalkıp kalan bulaşıkları makineye yerleştirmeye başladım. Hyunjin'in bakışlarını üzerimde hissetsem de işime devam ettim. Bulaşıklar bitince kapağı kapatmıştım ki belime sarılan kollar ile olduğum yerde kaldım.

Hyunjin çenesini omzuma yaslarken boynuma ufak bir öpücük bırakmıştı. Huylandığım için kıkırdadım. Dün geceki halinden eser kalmadığı için mutluydum.

"Akşam güzel bir film alıp geleceğim, izleriz değil mi?"

Sorusu ile kollarının arasından sıyrılıp ona döndüm. Dudaklarımı birbirine bastırıp başımı salladım. Gülümsedi ve uzanıp alnıma uzun süreli bir öpücük bıraktı. Ardından mutfaktan çıktı. Omuzlarımı düşürüp peşinden gittim.

Ceketimi ve çantamı alıp onunla birlikte ilerledim. Arabanın önüne geldiğimizde deri ceketinin olmayan düğmelerini ilikler gibi yapıp kapımı açtı. Tek kaşımı kaldırıp bir süre ona baksamda kafamı eğerek teşekkür edip arabaya bindim.

Yanımdaki yerini alınca yola çıkmıştık. Telefonumu çıkarıp Jisung'ı aradım.

"Alo?"

"Jisung, bebeğim evde misin?"

Göz ucu ile Hyunjin'e baktım. 'Bebeğim' kelimesine takılmış olmalı ki bir anlığına gözlerini kısıp bana baktı.

"Evdeyim fakat birazdan kafeye geçeceğim."

"Şey, randevun falan mı var?"

"Evet ama hayır. Yani sadece Seon Ah ile buluşacaktım."

Yüzümde muzip bir gülümseme oluştu. Sanırım yavaş yavaş oluyordu bunlar.

"Tamam o halde. Ben randevunuzun orta yerine dalıyorum. Kafenin adını ver."

Jisung dediklerime kısa bur kahkaha atıp kafenin adını verdikten sonra telefonu kapatmıştı. Hyunjin'e de adresi verip geriye yaslandım.

(...)

Kollarımı göğsümde bağlamış karşımdaki ikiliye bakıyordum. Seon Ah ona hiç yakışmayan utangaç tavrını takınmış ve başını eğmişti. Jisung ise bir bana bir de ona bakıp nasıl başlayacağını bilemez haldeydi.

"Yeter ama!"

Diyerek ellerimi masaya vurdum. Birinin bu sessizliği bozması lazımdı fakat onları beklersem yıllarca bozulmayacak gibiydi.

"Ne için buluştuk biz şimdi?"

Sorduğum soru ile ikisi de başını kaldırıp bana bakmıştı. Davetsiz misafir olduğum halde yüzsüzlük yapmış olmama şaşırmış gibiydiler. Ama ne yapayım, sıkılmıştım ben.

"Önce sipariş verelim o zaman."

Deyip garsonu çağırdım. Üçümüz için birer latte isteyip geri gönderdim.

"Ben latte içmiyorum!" diyerek bana karşı çıkan Jisung'a döndüm.

"İçersin içersin."

Ve tekrar sessizlik. Yine ilk pozisyonumu alıp kollarımı göğsümde birleştirdim ve arkama yaslandım.

End Desire🍀 "Hyunjin" (✔)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang