🍁18

4.5K 360 138
                                    

  Dün gece Hyunjin'e bir cevap vermemiş sadece uyumak istediğimi söyleyip gitmesini sağlamıştım. Ama bilin bakalım uyumuş muydum?

  Yataktan zoraki kalkıp duvara tutunarak banyoya ilerlemeye başladım. Başım fena halde ağrıyordu ve uzun süre yürümediğim için bacaklarım uyuşmuştu.

Kapı tıklandı.

"Yeon Do, uyandın mı?"

  Cevap vermedim ve sadece bir adım daha atmayı denedim fakat bacağımdaki inanılmaz acı ile ağzımdan bir inleme dökülmüştü.

   Bunu duyan Hyunjin anında odaya dalmıştı. Dolmuş olan gözlerim ile ona baktığımda kaşlarının çatık olduğunu görmüştüm. Kolumu omzuna yerleştirip belimi kavrayınca konuşmaya başladı.

"Sana bir yere gitmek istediğinde bana seslenmeni söylemiştim!"

"Kendim halledebilirdim."

   Sessizce bir şey mırıldanmıştı fakat duyamadım. Üstelemedim de açıkçası. Banyo kapısına varınca kapının önünde durdu. İçeriye girdim ve kapıyı kapatmak için hamle yaptım. Hâlâ kapının önündeydi. Gitmeye niyeti yok gibiydi. Göz devirip konuştum.

"Hyunjin gidebilirsin."

   Kollarını göğsüne bağlamış duvara bakarak konuşmuştu.

"Bekliyorum hızlı ol."

"Gıcık mısın?"

  Sorum üzerine duvardaki bakışlarını gözlerime çevirmiş ve üzerine bastırarak cevap vermişti.

"Evet."

   Göz devirip kapıyı sert bir şekilde kapattım. Aynaya döndüğüm gibi yüzümü buruşturmuştum. Suratım felaket haldeydi..

   Göz altlarım morarmış, dudaklarım kabuk tutmuştu. Önce dişlerimi fırçaladım. Ardından hızla yüzümü yıkayıp kuruttum ve ardından kremimi sürdüm. Dudaklarıma da nemlendirici sürüp kapıyı açtım. Cidden hâlâ bekliyordu.

  Yüzüme bakmadan koluma girdi. Bu şekilde mi yardım ediyorsun? Canımı yakarak mı? Kolumu çektim ve konuştum.

"Kendim yürümek istiyorum."

"Her istediğin olmaz bu hayatta."

    Ciddi olarak söylemişti ve sesi hafif boğuk çıkmıştı. Bu sefer beni tek hamlede kucağına almıştı. Ellerimi ensesinde buluştururken yüzüne baktım. Bana bakmamaya özen gösteriyor gibiydi.

   Ses çıkarmadım. Aynı sessizlikle merdivenleri inip mutfağa geçtik. Kahvaltıyı hazırlamıştı. Sandalyeye oturturken artık ortamı yumuşatmak istercesine gülümsedim.

"Teşekkür ederim."

   Cevap vermedi. Karşımdaki sandalyeye oturdu. Sessizce yemeğini yemeye başladı.

"Hyunjin?"

"Hm?"

"Okula gi-"

"Dinlenmen lazım."

    Yüzüme bakmadan konuşması sinirlerimi bozarken elimdeki bardağı
bardağı sertçe masaya bıraktım.

"Bu senenin sonunda girmem gereken bir üniversite sınavı var. Tedavim yüzünden ilk aylar ders alamadım. O eksikleri tamamlamam lazımken şimdi yine ders kaçırıyorum."

   Göz ucu ile bana bakıp yemeye devam etti. Sessiz kalması yumruğumu sıkmama neden oluyordu. Fazlası ile abartıyordu artık.

"Bir şey demeyecek misin?"

End Desire🍀 "Hyunjin" (✔)Where stories live. Discover now