Yatağın karşısındaki kanepeden Park Jimin'i izliyordum. Kıyafetlerini yatağın kenarına bırakmıştım, ayağa kalkıp kıyafetlerini katlamaya başladım. Ayağıma değen şey ile bakışlarım aşağıya yöneldi. Ceketinin cebinden düşmüş olmalıydı, eğilip elime aldığımda bir hap olduğunu fark ettim.
"Ne hapı bu acaba?"
Biryerden tanıdık geliyordu, aniden kafama dank etti. Bu omegaların kızışma dönemi için kullandığı haplardandı. Kendilerini yatıştırmak için kullanıyorlardı bildiğim kadarıyla. Ama eğer öyleyse Park Jimin omegaydı değil mi?
"Jimin, sen omega mısın? Ama ben alfayım ya sana zarar verirsem?"
Sanırım bende biraz sarhoştum. Hapı cebine sokup yanına kıvrıldım. Ensesi tam karşımdaydı, ısırık izi yoktu. Nedense Içime bir rahatlık çökmüştü. •
Sabah Jimin üstümdeydi.
"Park Jimin? Günaydın"
"Günaydın Jungkook, dün seni rahatsız ettiğim için üzgünüm. Kahvaltı hazırladım yapıp çıkalım"
"Önemli değil uğraştırmadın, uyuya kaldın zaten. Eline Sağlık"
Beraber kahvaltı yapıp evden çıktık. Jimin gözüme cesur görünmüştü, ya aniden kızışırsa ve bir alfa ona saldırırsa? Sınıfa girdiğimizde Namjoon ve Jin gülerek taş kağıt makas oynuyorlardı. Tabi Namjoon her kazandığında onu öpüyordu ve Jin onu dövüyordu. Yaklaşık 3 yıllık güzel bir çifttiler.
Jimin ile sıraya geçip kitaplarımızı açtık.
"...Bu sayfalarda ödevdi değil mi Jungkook?"
"Evet evet, ve son sayfa"
Jimin her gülümsediğinde içim gidiyordu. Ama kendime hâkim olmalıydım, ya ona zarar verirsem?
К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.
