2.BÖLÜM

415 17 3
                                    

13 MART 2004

Küçük kızın dün sabah Esma abla ile giriş yaptığı oda beş yatağa ev sahipliği yapıyordu ve pencere kenarındaki yatak boş olduğunu kanıtlarcasına düzenliydi. Odaya girdikten dakikalar sonra Esma ablanın en yakın zamanda görüşeceklerini söyleyerek odadan çıkmasının ardından yatağına uzandığı gibi sessiz gözyaşlarını akıtmıştı yastığına. Şimdi ise kendisinde tek kelime edecek gücü bulamıyordu. Gözleri ile çekingen bir tavırla aralarında sohbet eden iki kızı izlerken 'Acaba beni aralarına kabul ederler mi?' sorusu dönüp duruyordu beyninde. Bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı ve bunun içinde cesaretini toplamaya çalışıyordu. Gözlerini kapatıp derin bir nefes alan küçük kız konuşmak için atak yapacağı sırada

-"Hey, sulu göz!" diyen sesle başını odanın kapısına doğru çevirdiğinde karşılaştığı sarı saçlı kızla yatağının üstünde rahatsız olmuş bir şekilde kıpırdandı. Seri adımlarla kendisine doğru yaklaşan kızın kendisinden birkaç yaş büyük olduğundan emindi ve bu nedense kendisini fazlasıyla korkutuyordu. Tam karşısında duran kızın gözlerindeki aşağılayıcı bakışlara ürkek bakışlarla karşılık veren küçük kız, "Adın ne senin?" sorusuna yutkunduktan sonra cevap verdi.

-"Hayal."

-"Hayal... Güzel isim ama ben sana sulu göz diyeceğim. Umarım senin için sorun olmaz... Olsa bile bu benim sorunum değil." diyen kızla içinden çıkmak için can atan sert kız tepki verdi.

-"Adım Hayal ve öyle seslenilmesini tercih ederim." dediği an saniyelik cesareti kendisine kaşlarını çatan kızla uçup giderken saçlarına yaklaşan parmaklara anlam vermeye çalışıyordu ki duyduğu 

-"Bunu aklından bile geçirme, Melike!" cümlesi ile oturmaya devam ettiği yatağından kalktı hızlı bir şekilde. Örülmüş kahverengi saçları ile fazlasıyla masum duran kızın tehlikeli bakışları az önceki kız gibi ürkütmemişti kendisini çünkü o bakışların hedefi kendisi değildi. Tam karşısında duran kızın -Melike'nin- sıkkın bir şekilde 

-"Aklımdan geçeni bilmiyorsun bile!" demesinde bir isyan vardı. Yanlarına gelen kızın da Melike'den küçük olduğunu fark eden Hayal, karşısındaki kızın cesaretine hayran kalırken aralarında geçen konuşmalara diğer iki kız gibi kulak misafiri olmaya devam ediyordu.

-"Ah! Tabiki de biliyorum. Aynısını bana da yapmıştın. Aldığın karşılığı hatırlıyor musun?" 

-"Evet ama o sen değil."

-"Benim için fark etmez. Onun intikamını da seve seve ben alırım. Sen gece uykunda mışıl mışıl uyurken." dediği an geri adım atan kızla yüzündeki şaşkınlığı gizleme gereği duymayan Hayal, yüzüne bile bakmadan odadan çıkan kızın arkasından bakakaldı. Bu inanılmazdı!.. Farkına vardığı gerçekle yanında durmaya devam eden kıza dönerek hızlı bir şekilde 

-"Teşekkür ederim." dediğinde karşılık olarak aldığı göz devirme ile yanlış bir şey yaptığı anladı.

-"Uysal bir kedi gibisin. Böyle olmaya devam edersen yerler seni." diyen kızla sessizliğini koruyan küçük kız konuşmaya devam eden kızla arkadaş olmak istediğini fark etti. "Bu arada ben Didem. Buranın eskilerindenim."

-"Bende Hayal... Eskilerindenim derken?"

-"Kendimi bildim bileli burdaydım demek. Annem ile babamı hiç görmedim demek... Tıpkı Eda gibi." dediği esnada az önce çekingen bakışlarla sohbet edişlerini izlediği iki kızdan biri elini sallayarak 

-"Aramıza hoşgeldin, Hayal." der demez yanındaki kızla sohbetine geri döndü.

-"Değişik bir kız ama zararsızdır." dediği gibi yatağına oturan kıza döndü tekrardan.

Aşkımızdaki DüşmanWhere stories live. Discover now