10. Bölüm || Oyun

14K 444 237
                                    

Medya: Mirza Kandemir

Hızlı bir şekilde kaldığımız yerden devam etmeyelim mi??

O zamaaaaan...

İyi okumalar 🖤🖤

...

Hatırlatma

Elinde tuttuğu kartı hızlı bir şekilde iki parmağımın arasına alarak çektiğimde kartın üstünde yazanı görmemle kaşlarım derin bir şekilde çatıldığunda gözlerimde etrafı taramaya başlamıştı.

Bakışlarım tekrar karta kaydığında yazanı sessiz bir şekilde fısıldadım.

"Görüyorum..."

...

Fısıltım esen sert rüzgara karışıp gittiğinde gözlerimi etrafta daha dikkatli bir şekilde gezdirmeye başladım.

Etrafın karanlık olmasından dolayı bakışlarım zar zor gördüğüm ileride iki ağacın arasında duran arabaya kaydığında hem karanlık olması hemde siyah filmli camların olması yüzünden gözlerimi sadece oraya sabitleyerek bakmayı sürdürdüm.

Gözlerimi kısa süreliğine de olsa oradan çekerek boynuna arkadan bıçak dayadığım adama diktiğimde boynunda ki bıçağı çekerek ayağa kalkması için ona bir alan tanıdım.

Bir adım gerileyerek adamın yerden kalkmasını beklerken, ayağa tamamen kalktığı gibi bana dönerek ceketin de sanki toz varmışçasına silkeledikten sonra kafasını kaldırarak bakışlarını bana dikti.

Bakışlarım onun yüzünde gezerken karşımdaki uzun boylu adam gözlerindeki ve duruşunda ki saygıdan ödün vermeden bana baktığında gözlerim tekrar arka çaprazında duran arabaya kaymıştı.

Önümde oluşan hareketlilik yüzünden bakışlarımın odağına önümde saygıyla başını öne eğerek selam veren adamda durduğunda tekrar ceketini düzelterek arkasını dönmüştü.

İleriye doğru iki adım atmıştı ki sessiz bahçede çıkan benim, "Mert.." diye seslenişim ile olduğu yerde durarak ağır bir şekilde tüm vücudunu bana çevirerek kaşlarını çatmıştı.

Yüzündeki anlamsız ifadenin sebebi büyük ihtimalle onun ismi ile seslenişim olduğu için kaşlarını çatarak bana bakması çok doğaldı ama bilmedikleri şey sadece onların istedikleri bilgiyi elde edemeyeceğiydi.

Abisinden pekte farkı olamayan adama bende aynı şekilde kaşlarımı çatarak karşılık verdiğimde öne doğru bir iki adım atarak aramızdaki mesafeyi kapatmıştım. Elimde tuttuğum kartı onun göz hizasına getirerek gösterdiğimde bakışları elimdeki karta kaymış daha sonra tekrar bana dönmüştü.

Ne diyeceğimi dikkatle bekleyen Merte dudaklarımı aralayarak elimde tuttuğum kart ile onun hemen arkasında ağaçların arasında alana arabayı işaret ederek, "O abine söyle.." dediğimde bakışları kısa bir süre arkasında ki arabaya doğru kaymıştı.

Elimde tuttuğum kartı Mert'in göğsüne sert bir şekilde bastırarak, "Bir şey söylemek istiyorsa adamları değil, kendisi gelsin!" dememle gözleri tekrar bana döndüğünde ona zambağı de vererek arkamı dönüp hızlı bir şekilde kış bahçesine doğru ilerlemiştim.

Bizimkilerin yanına gelerek Erene işaret verdiğimde Eren hızla kafasını bilgisayara çevirerek dışarıdaki tüm ışıkları tekrar yakmıştı. Kendimi koltuğa atmadan hemen önce, "Sessiz olmak şartı ile ne bok yiyorsanız yiyin!" dediğim gibi gözlerimin üstüne kolumu koyarak ateşin çıkardığı çıtırtı ile beraber kafamdaki tüm soruları bir kenara ittim.

𝒜𝓁𝒶𝓃ç𝒶 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin