H/49

23.5K 1.4K 688
                                    

Sellam.

Bir sürü testim ve bir sürü çalışmam gereken ayt mat konularımı bir kenera bırakıp bölüm yazan bana ayakta alkış bekleniyorr..

Evet, bittiyse bölüme geçelim.

...

"Kuzey sakin ol!"

Elini omzuma koyan Derin'e baktım. "Nasıl sakin olayım? Puşta bak! Vakit kaybetmek istemiyormuşmuşta ayrılmamızı kolluyormuş!"

Ağzımı bile tutamıyordum sinirimi nasıl tutayım?

"Yok, yok. Ya ben bu pezevenki kıracağım ya da bir yerleri kıracağım. Öyle sakinleşeceğim."

Derin tekrar kolumu tutup ona bakmamı sağladı.

"Ben seni kıracağım bak şimdi!"

Kaşlarımı çattım. "Ney?"

"Ya iki gündür yüzüne bile bakmıyorum. Konuşmuyorum. O fotoğraf aklıma geldikçe, altına yazılan yorumlar aklıma geldikçe, hele bugün sırada ki kız! Sinirden çıldırıyorum. Tüm bunlara rağmen ben bir yerleri kırmıyorum da sırf biri benden hoşlanıyor diye sen mi kıracaksın bir yerleri! Oldu paşam?"

Gözlerim söylediği her sözün üzerine daha da açılırken şaşkınca ona baktım.

"Aynı şey mi? O fotoğrafı atmam yanlıştı evet. Ama kimse bizim ayrılmamızı kollayıp bana mesaj atmadı! Ki sorun şu biz ayrılmadıkta! Ve adım kadar emin olduğum diğer şey ise o puştun bunu biliyor olması! Ulan ayrılsak okulda yanına gelmeme izin verir misin lan sen? Ayrılmadığımızı bal gibi biliyordu."

Kollarını bağdaştırdı.

"Haklısın. Kimse ayrılmamızı kollayıp sana yazmadı. Çünkü buna gerek duymadı! Şahsen Yaren, sevgili olmamızı pekte sorun etmemişti sana yazarken!"

Söylediklerine sinirlenmeden edemedim.

"Bak, bak! Bunu hatırlıyorsunda ona verdiğimiz harika cevabı unutuyor musun? Sanki ben Yaren'e gel açtım kollarımı seni bekliyorum mu dedim? Ha?"

Hızla ellerini çözdü. Şaşkınlıkla bana bakarken ellerini nereye koyacağını bilemiyor gibiydi.

"Ne demek istiyorsun sen? Ben Emir'e öyle bir şey mi dedim? Lan cevap bile vermedim!"

"Vermedin çünkü o it mesajları attığından beri bana giydirmekle meşgulsün ona değil!"

Bu sefer ses tonumu kontrol edememiştim ve sesim boş koridorda kocaman bir yankıya neden olmuştu.

İşittiğimiz adım sesleriyle ikimizde aynı yöne baktık.

"Ne oluyor burada?"

Yaşlı bir amca kaşları çatıp bize doğru yaklaşırken korkuyla gözlerimi Derin'e çevirdim. Oda bana bakıyordu. Kötü olan birinin yanımıza gelmesi değildi. Kötü olan o gelenin yaşlı bir amca olmasıydı.

"Kızım, bu deyyus seni rahatsız mı ediyor yoksa?"

Amcanın sorduğu soruya ağzım açık bakakaldığım da Derin boğazını temizledi ve "yok ama ne alakası var" dedi. Sonra elimi tutup "nişanlıyız biz, bir şey tartışıyorduk sadece" diye tamamladı sözlerini. Kocaman açılmış ağzıma eşlik eden gözlerimle bu kez Derin'e döndüm.

Hissiz || Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin