9. Bölüm İçki ve Ben

Börja om från början
                                    

''Bana da öyle geliyor'' Diyen Kuzeyin ukala sesi daha çok sinirlenmeme neden oldu.

''Aloo!! Ben hala burdayım ve sandığınızdan daha akıllıyım'' cümlemi bitirdikten sonra çarptığım insanları umursamadım. Ve hızla oradan uzaklaştım. Zeytin yanıma geldiğin de gerçekten korkmuştu.

''Dikkat et tamam mı Asi'nin kötü olduğunu düşünüyorsan abisi kötünün de kötüsüdür''

''O bizden büyük değil mi nasıl lise de okuyabiliyor.''

''Para.. ve bela..''

''Bela mı?''

''Evet, fazlasıyla kavgacı, hiç yenilmemesiyle ilgili saldığı bir ün var şey birdee..''

''Birde ne?''

''Birde dövdüğü veya öldürdüğü kişilerin üzerine imza atıyor.. Bıçakla''

''Öldürdüğü mü!?'' gözlerim yerinden çıkıcak gibiydi.

''Sadece söylenti hadi eve gidelim'' Bir süre sonra eve vardığımız da, evin kapısını hırsla açtım. Odama giderek yatağa kendimi attım. Öldürdüğü mü.. Hala inanamıyorum. İnsanlar parayla bütün pislikleri temizleyebiliyorlardı. Bu çok iğrenç. Karnımda ki gurultuyla kafam birazda olsa dağılmıştı. Odadan çıkıp televizyon izleyen Zeytini dürterek.

''Acıktııım'' diye konuştum. Bütün gün okulda serseri kardeşlerle uğraşmaktan yemek bile yiyememiştim. Zeytim mırıldanarak.

''Şimdi yemek söylerim'' dedi ah, çok acıkmıştım. Söylediğimiz yemekleri beklerken o televizyon izliyor ben sabırsızlıkla yemekleri bekliyordum. Kapının çalınmasıyla hızla yerimden kalktım, kapıyı yavaşça araladım ve hemen geri kapattım.

''Kimmiş?''

''Kimse ya yanlış numara..'' Cidden aptal bir kızım..

''Yanlış numaramı'' şüpheyle gözlerime baktığın da kapıya yöneldi. Delikten bakınca üstünü başını düzeltti ve kapıyı açtı.

''Hoşgeldin Asi''

''Hoşbulduk canım'' onlar sohbete dalmadan ben konuşmaya daldım

''Niye geldin?''

''Yemek getirdim'' işte duymak istediğim 2 kelime koşar adımlarla yanına gittiğim de elinde ki poşetleri açtım.

''E burda 2 kişilik yemek var sen yemicek misin?''

''Hayır canım sen yemiceksin'' Bu çocuktan nefret ediyordum. Burnumdan soluyarak telefonuma yemek söyliceğim yerin numarasını yazdım. Arama düğmesine basamadan kapı çaldı. İçimden söverek kapıya yöneldiğim de kapıyı açtıktan bir kaç saniye sonra geri kapadım. Koltuğuma oturup televizyon izlemeye başladım. Zeytin oflaya poflaya kapıyı açtığın da gülümsemeyle konuştu

''Hoşgeldin Kuzey'' 

''Kapı yüzüme kapanmasaydı hoşbulabilirdim'' Asi ordan kaynak yaparak.

''Ben alıştım sen de alışmaya başlasan iyi edersin'' hiç vakit kaybetmeden

''Niye geldin?'' diye sordum kabacaydı ama ne yapıyım evimde 2 serseri kardeşin bulunması hoşuma gitmiyordu.

''Yemek getirdim'' gözlerim parıldadı.

''Peki ben yiyebilir miyim?'' 

''Sana getirdim zaten'' bu çocuğu sevmeye başlamıştım. Hızlıca elinde ki poşetleri alıp sofrayı kurdum. Zevkle yemeğimi yerken herkes bana bakıyordu. Ağzımda ki lokmayı yutmadan konuşmuştum.

BELALI SERSERİMDär berättelser lever. Upptäck nu