👻30👻

2.9K 197 159
                                    

Halsey &  G-Eazy - Him & I  👉🏻 (hikayesini bilen bilir ;) )

Tam bir haftadır Uzay'dan haber alamıyordum. Üstelik bu konuda mağdur olan yalnızca ben değildim. Özgür'de, Uzay'ın yokluğu ile tepesine çöken babasına nefret kusup, etrafta pimi çekilmiş bomba gibi gezmekteydi. Bu yüzden artık arayıp haber var mı, diye sormaktan çekiniyordum. 

Okulla ev arasında, kimi zaman Erva'nın yanında kimi zamansa annemle mutfakta geçiyordu günlerim. Aslına bakarsanız, geçmiyordu demek daha doğru olurdu. Üstelik sorun sadece Uzay'dan haber alamıyor oluşum da değildi. Bir kere Erva çok konuşuyordu. Özgür'ün, her saniyesinin onunla birlikte geçirdiği düşünüldüğünde oldukça sabırlı bir yapıya sahip olduğu anlaşılabiliyordu. Erva'nın dışında bir de annem vardı. Hayır; yanmış yemekler, insanı komaya sokabilecek kadar fazla şekerli tatlılar ve her daim dinlediği müzikler vardı. Ben bu kadar sessiz ve sakin bir yapıya sahipken, etrafımdaki insanlar neden bu kadar... gürültücüydü? 

Henüz Erva'yı kovalı bir saat olmamıştı ki,  kapıda bu sefer tüm öfkesiyle Asrın belirdi. Kapıyı, açtığım an saçlarını tek tek yolacağımdan emin olduğum için açmamaya karar vererek odama döndüğümde ise ilk defalarca aramış cevap alamayınca tüm mahalle sakinlerinin rahatlıkla duyabileceği bir şekilde ismimi böğürmeye başlamıştı. En az onun kadar öfkelenerek kapıyı açtığımda beni kaba bir şekilde kenara iterek içeri girdi.

Ellerini saçlarının arasına sokmuş çenesini kırmaya meyilli bir şekilde sıkmıştı. Kaşları çatık değildi ama gözleri ateş ediyordu. Bu ifadeye o denli aşinaydım ki...

"Ne o? Sevdiceğin yine mi sadakatsizlik yaptı?" Alayla sorduğum sorunun ardından kapıyı kapatmış, pervaza yaslanarak onu izlemeye koyulmuştum.

Öfkeyle bana dönüp tükürür gibi konuşmaya başladı. "Bu sefer sadakatsizlik yapan sadece benim sevdiceğim değil."

Söylediği şeyle birlikte yüzümdeki alaylı gülüş soldu ve yaslandığım yerden doğruldum.

"Ne demek bu?" Sesim benim bile bir anlığına tanıyamadığım garip bir tona bürünmüştü.

"Diyorum ki; benim sevdiceğimin rütinidir sadakatsizlik yapmak. Asıl sorun bu sadakatsizliği senin sevdiceğinle yapmış olması!"

"Şunu doğru dürüst anlat, Asrın!" 

"Sizin aranızı düzeltmeye yararı olur diye kalkıp, o gece olanları anlatmak için Uzay piçinin evine gittim. Kapıyı Arin açtı. Üzerinde onun..." Sert bir nefes verip başını ellerinin arasına alarak arkasını döndüğünde yutkundum. 

Doğru muydu bu? Olamazdı değil mi? Öğrenmenin tek bir yolu vardı. 

Kapıyı açıp kendimi üzerime ceket bile almadan evden dışarı attığımda onca yolu nasıl koştuğumu, nasıl nefes alabildiğimi hatırlamıyordum. Çünkü korkuyla önünde dikildiğim kapıyı açanın tam da Asrın'nın söyleyemediği gibi Arin üzerinde, Uzay'ın dağ yürüyüşüne gittiğimiz gün giydiği tişörtle kapıyı açtığında nefes alamaz olmuştum. Tabii bunun sebebi, anında çığlık atarak saçlarına yapışıp onu kendimle birlikte dışarı çektiğimde boğazıma sardığı eli de olabilirdi.

Yere düşen Arin'in üzerine çullanmamı son anda engelleyen güçlü kolların ait olduğu bedene savurduğum tekmeler beni içeri çekip kapıyı ardından kapattıktan hemen sonra yere bırakmasıyla kesildiğinde ona döndüm ve tüm öfkemi biriktirdiğim avucumu yanağına indirdim. Uzay'ın başı yana savrulurken üstünde sadece pantolon olduğunu fark edip diğer bir tokat için kendimi zorlukla durdurmuştum.

"Nasıl..." sesim titrediğinde duraksadım ama düzeltemeyeceğimin farkına varınca devam ettim. "Nasıl yaptın bunu? Nasıl kaldırdı bunu miden?" 

Başını kaldırdığında gözlerindeki ifade beklediğim üzere pişmanlık değildi. Hatta iyiden iyi beni iğrendiren bir meydan okuma vardı bakışlarında. Kimdi bu karşımdaki adam? 

"Sen nasıl yaptın?" Diye sorarken sesi kendinde emindi.

"Ben bir bok yapmadım aptal! Eğer beni yargılamadan önce dinleseydin, eğer sana olan sevgime inansaydın anlardın!" Cevap vermeyince ondan bir adım uzaklaşarak devam ettim. "O akşam Asrın kapıya gelip öylece bağıldı. Seni defalarca aradım. Açmaya tenezzül etseydin yardım isteyecektim. Onu kırk derece ateşle kapıya atmam mı doğru olurdu? Üstelik o kişi Asrın olmasaydı, Arin bile olsaydı aynı şeyi yapardım. Şuan bile."

"Kıvrılıp yanına mı yatardın?" Diye sert bir alayla sorduğunda elim ciddi anlamda kaşınmaya başlamıştı.

"Nasıl oldu hatırlamıyorum bile! Ben yanında uyuyakalınca çekip almış yanına?" Durdum. Neden açıklama yapıyordum? "Sen onunla yattın Uzay. Suç hasta bir insana bakan bende değil.

"Böyle anlatınca tabii ki her şey dostça görünüyor. Benim sorunum hasta başı beklemen değil. Benim sorunum Asrın'a olan hislerin!"

"Ben Asrın'a hiç bir bok hissetmiyorum aptal!" Çığlık çığlığa bağırmaya, yanaklarımdaki nemden anladığım kadarıyla ağlamaya başlamıştım. "Ben seni tanıdıktan sonra onu unutmaya başlamıştım! Seninle sevgili olduğumuz gün sadece sen vardın. Başka kimse yoktu. Siktiğim Asrın'ı hele ki, hiç yok! Ben..." duraksadım ve bana umutla bakan gözlerine saf öfkeyle baktım. "Ben sana aşıktım." Sesim o denli güçsüz çıkmıştı ki, duraksadım. "Ama sen bana ihanet ettin. Üstelik o kızla! Asrın değil konu, ölü de olsalar, hislerim. Hislerime hakaret olarak doğmuş olan o kızla yaptın bunu!"

"İlya..." Diye başlarken sonunda gözlerinde pişmanlık ifadesi kendini göstermişti. Ancak sandığımın aksine bu ifade, içimde kopan fırtınada biryaprağı bile yerinden oynatamamıştı. Bitmişti. Her şey.

"Özür dileme. Hele seni affetmemi hiç isteme. Çünkü bu sefer tüm bu haltı kendin yedin. Her şeyi sen mahvettin. Benden af dileme."

Kapıyı açtığımda bir kaç saniye için gözlerim Arin'i aradı. Ancak ortalıkta görünmüyordu. Duraksamadan yürümeye devam ederken istemsizce bekledim. Eve gidene kadar bekledim. Arkamdan bağırmasını, sarılmasını, geçeceğini söylemesini. Ama evin önüne varana kadar arkamdaki tek hareketlilik parmak uçlarımı uyuşturan rüzgar olmuştu.

Bu kadar kolay mı kabullenmişti, cidden? Bu kadar kolay mı vazgeçmişti?

🧠🧠🧠

Bol ağlamalı, bol küftermeli bir bölüm oldu bence. Ama siz yine de Arin'e çok saldırmayın. Yani... bilemiyorum belki bir Arin sürprizi falan olur. Ne bileyim, belki onun hikayesini dinlerizzzzz ;)

Neyse, yeter bu kadar spoi wxiwpxelpf. Oy vermeyi veee tabii ki yorum yapmayı es geçmeyin. Seviliyorsunuz♥️

HAYALET | TextingTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang