3. BÖLÜM

15.9K 776 275
                                    

ANDALAR 🇹🇷

Umay: Sayın abişkolar sayın abişkolar!

Umay: Şimdi size bir şey söyleyeceğim ama sakin olun.

Abişko Hakan: Eğer instagramıma girip kızları kaçırdıysan öldürürüm.

Umay: Yok aşko yok.

Abişko Göktuğ: Değişik kelimeler kullanma dağıtırım beynini.

Umay: Annem sütlaç yapmış ama sadece iki kase kaldı.

Abişko Hakan: HASSSSS

Az sonra evin içinde oluşan koşuşturma bana zevk vermişti. Annemin gününden sonra dolapta kalan 4 kase sütlacın iki kasesini alıp annemlerin odasına saklanmıştım. Ve gömdükten sonra acıdığım için onlara da söylemiştim.

Bakalım üç kişi iki kaseyi nasıl paylaşacaklardı?

Büyük ihtimal paylaşamayacaklardı.

Elimdeki kaselerle mutfağa yöneldiğimde Göktuğ abim ile Hakan abimin sütlaca gömülmüş olduğunu gördüm. Elimdeki kaseleri yavaşça tezgaha bırakıp kaçacakken Yavuz abim ile göz göze geldik.

Sıçış.

"Hepimize bir kase düşecekken ve gayet mutlu bir şekilde kardeşçe yemek varken neden kalleşliği seçtin?"

"Bilmem."

Bu çocuk niye böyleydi ya? Ne kadar nazik. Hakan abim olsa kafamı suya sokardı sinirden. Gerçi Yavuz abimin sakinliği daha korkunçtu ya neyse.

"Hadi ceza olarak bana kırtasiyeden uç al gel."

"Bende var abi."

"0.5 kullanıyorum."

"Tamam para ver alayım."

"Al kaseden."

Hırkamı giyip para aldım ve dışarı çıktım. Kırtasiye arka sokaktaydı ve benim oraya borcum vardı. Yani rezil olacaktım. Ama olsundu.

Dış kapıyı açıp çıkacakken bir el tarafından bana doğru itildi kapı. Hafif sendeleyerek açtım kapıyı. Karşımda bir asker vardı.

Biraz şeydi.

Yakışıklı?

"Merhaba."

Söylediğim şeyi umursamayarak merdivenleri tırmanmaya başladı. Acaba gerçekten asker miydi? Yoksa evimize girip bizi kandırmaya çalışan bir terörist miydi? Fazla mı paronayaktım?

Ama elinde bir poşet vardı. Ya bombaysa?

Abilerimin canı tehlikededir belki diyerek ben de peşinden ilerledim. Bizim kapımızın önüne gelince durup zili çaldı.

Evimizi nereden biliyordu?

Arkasından yaklaşıp bir anda ensesini tuttum zıplayarak. Zirâ, fazla uzundu.

Kapı açıldı ve biz Göktuğ abime değişik bir pozisyonda yakalandık. Karşısında bir asker ve ensesinde ben. Ciddiyim asılmıştım.

"Lan!"

Göktuğ abim bağırınca adamın ensesinden atlayıp kolunu iki elimle tuttum.

"Abi bu adam terörist."

Adam kafasını çevirip bana öyle bir baktı ki. Öldürmek ister gibi.

Terörist olduğuna ikna olmuştum.

"Ne diyorsun kızım sen?"

"Pşt birader kızım mızım düzgün konuş."

"Beni Gökhan Komutan gönderdi. Bir paketi evine bırakmamı istedi." Kafasını tekrar bana çevirdi. "Yani terörist falan değilim."

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin