8- Şimdi Beni Kurtar Gönül

3.5K 251 84
                                    

/ Fikret Kızılok - Gönül /

Medyayı söylediğim yerde veya bölümle beraber açıp dinleyebilirsiniz, keyifli okumalar.

******

Sakin geçen günlerin ardından nihayet dönemin sonu gelmiş ve Mehmet, artık son kez almış olmayı dilediği dersin final sınavındaki son soruyu da yanıtladıktan sonra kalemini cebine atıp kâğıdı gözetmene teslim etmişti.

Hâlen kâğıdıyla boğuşmakta olan Alper'le göz göze geldiğinde sırıtarak kapıya yürüyüp sınıftan çıktı ve arkadaşını beklemek için kafeteryaya indi. İmkânı olsa Alper'in ona orta parmak çekeceğine emindi. Günler öncesinden sınavlara çalışmaya başlayan öğrencilerden değildi; sınavdan sadece bir iki saat önce çalışan arkadaşlarının yanına oturup öylece dinler, sınıfa hep en son gelir, en önce hep o çıkardı ve kimse nasıl yaptığını anlamamasına rağmen geçer not almayı başarırdı.

Devamsızlıktan kalıyor olmasa Yasin hoca ile Kutay hocanın derslerini de şimdiye kadar çoktan verip mezun olmuştu.

Kafeteryada oturup Alper'i beklerken çektiği fotoğrafına yağmur gibi beğeni ve yorum yağarken, birden aklına gelen fikirle Yasin'in profiline giderek takip ettiği kişiler arasında ekranı kaydırmaya başladı. Aradığı ismi bulduğunda nedensizce sırıtarak isme tıkladı, hesabın kilitli olduğunu gördüğünde gülüşü hafiften solsa da tamamen kaybolmamıştı, kilitli olmasını bekliyordu zaten. Murat hoca onun gibi 'tanınmış kişi' değildi neticede.

Takip isteği gönderip göndermemek konusunda tereddüt yaşarken buldu kendini. Adamın arkadaşı değildi, aralarında sadece bir dönem birlikte çalışacaklarından danışman-öğrenci ilişkisi vardı ama yine de onu merak etmekten alamıyordu kendini. Paylaşımlarında sadece kendisi mi vardı yoksa kendisinden çok öğrencileriyle mi fotoğraf paylaşıyordu? Ya da arkadaşlarına düşkün biriydi de her üç fotoğrafının dördünde arkadaşlarıyla mı birlikteydi? Yoksa hesabını nişanlısına mı adamıştı ve seksen iki fotoğrafın seksen ikisi de onunla çektiklerinden mi oluşuyordu?

Ufak dairenin içinden kendisine gülümseyen yakışıklı yüze bakarken giderek büyüyen merakına yenildi ve ani bir hareketle istek gönder seçeneğine tıkladı. O hesabın içindeki fotoğrafları neden bu kadar çok görmek istediğine bir anlam vermeye çalışırken karşısındaki sandalyenin çekildiğini duydu ve ardı ardına bildirimler gelmeye devam eden telefonunu kilitleyip cebine koydu.

Alper kasvetli ifadesiyle ona bakarken Mehmet söze girdi. "Hiç öyle durma, bence Yasin hoca bu sene kolay sormuş."

"Sus lan, sanki iki senedir final yüzü gördüğün varmış gibi konuşuyorsun."

"Ne yapayım oğlum, vizelerden sonra bana bir rahatlama geliyor, salıyorum sonra da devamsızlıktan kalıyorum. Ben ister miydim sanki bu kadar uzatmayı?"

"İstemesen uzatmazdın. Nasılsa mezun olup olmaman bir şeyi değiştirmeyecek ve babanın işinin başına geçeceksin, onu da okulu uzatıp elinden geldiği kadar geciktirmeye çalışıyorsun."

Mehmet gözlerini devirirken sıkıntıyla oflayan arkadaşına karşılık verdi. "Bazen sana neden dert anlattığımı merak ediyorum Alper. Ama merak etme, bu sene son."

Alper de sıkkın canına rağmen arkadaşına gülümseyerek yanıtladı. "Çünkü biz ayrı ana babalardan olma kardeşiz de ondan, insan kardeşinden bir şey saklar mı?" Yanıt beklemediği sorusunun ardından cebinden telefonunu çıkardı ve sosyal medyada gezinmeye başladı. Mehmet'in birkaç dakika önce paylaştığı fotoğrafa beğeni bıraktıktan sonra gülerek tekrar söze girdi. "Yine ateş etmişsin, yorumlar alev almış. Tabii topuzuna sallayanlar da olmuş."

Kabahat-i Kıvırcık | bxb |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin