1. Bölüm || Çaresizlik

47.3K 916 800
                                    

Medya:Alança Kılıç

Hepimizin desteğini, sevgisini her zaman hissettim ve bu kitaba daha iyi bir şekilde bağlanmamı sağladı. Onlar hem benden, hemde sizlerden bir parça oldu. Hep beraber yeri geldiğimde güldük, yeri geldiğinde sinirlendik, yeri geldiğinde hüzünlendik. Yazdıkça kendimi daha çok geliştirdiğime inanıyorum ve ilk bölümlerle son bölümler arasında dağlar kadar fark olduğunu gördüm.

Bunun için hep beraber büyüttüğümüz, beraber onlar hakkında yorumlar yaptığımız, sonraki bölümde neler olacak tartışmalarına seyirci kaldığımız Alança kitabımızın daha iyi bir şekilde sizlere ve kendime sunmak istediğimden güzel bir düzenlemeyle tekrar yayınlıyorum 🤗🖤🖤

O zamaaaan...

İyi okumalar 🖤🖤

...

"Küçük kız şiddetli yağan yağmura ve çakan şimşeklere aldırmadan merdivenlerden aşağı koşarak inip bahçeye çıktığında tek isteği annesi için ektiği ve aylarca bakmış olduğu çiçeğe bir şey olmadan annesine götürmekti.

Küçük kız arkasından bağıran anne ve babasının 'Hasta olacaksın kızım!' sözlerini dinlemeden ektiği saksıyı eğilerek minik elleri arasına almaya çalıştığında elleri, ayakları ve yüzü çoktan çamur olmuştu.

Sonunda almayı başardığı saksıyla arkasını döndüğünde ona yüzlerinde kocaman bir gülümseme ile bakan anne ve babasını görmüştü. Küçük kızda anne ve babasının yanına kocaman gülümsemesiyle koştuğunda elindeki saksıyı annesine uzatarak, 'Anne, babamla beraber senin için dikmiştik.' dediğinde annesi kızının boyuna gelebilmek için eğildiğinde küçük kızın burnunun ucunuda parmakları arasına sıkıştırmıştı.

'Demek siz iki kurnaz benden bunu saklamaya çalışıyordunuz.' diyerek uzattığı saksıyı eline alıp küçük kızın yanağına koklaya koklaya kocam bir öpücük kondurarak 'Seni çok seviyorum Alança'm.' dediğinde küçük kızın yüzündeki gülümseme görülmeye değerdi.

Annesi eğildiği yerden kalktığında küçük kız annesine aynı gülümseme ile bakmaya devam ediyordu. Annesi babasına döndüğünde 'Sende az değilsin hayatım.' diyerek dudaklarına bir öpücük kondurduğu sırada arka arkaya gelen iki keskin sesle, küçük kız anne ve babasının yere yığıldığını gördü.

Küçük kız hızlıca annesinin başına eğilerek minik elleri ile tuttuğu başını dizlerine yatırarak saçlarını okşamaya başladı. Küçük kız ağlayarak 'Anne.. Anne uyan..' dediğinde annesinden gözlerini alarak babasına bakmaya başladı.

Babasının uyanacağından emin bir şekilde 'Baba, hadi sende uyan. Beraber uyandıralım annemi ne olur..'

Küçük kızın konuşması hiçbir işe yaramazken gözleri annesi ile beraber yere düşen beyaz zambağa döndü.

Artık o beyaz zambağın kırmızıya boyanmış olduğunu görmesi ile kafasını gökyüzüne bardaktan boşalırcasına yağan yağmura çevirdi.

Tam o anda büyük bir gürültü ile çakan şimşek ve o küçük kızın son kez 'Anne...' diye haykırışını sanki tüm dünya duydu..."

Bütün çocuklar büyür ve büyüyeceklerini erken yaşta öğrenirdi. Bende şimdiki gibi şiddetli bir şekilde çakan şimşekler ve yağan yağmurla öğrenmiştim büyüdüğümü.

Yaslandığım bahçe kapısından kendimi biraz geri çekerek son bir kez gözlerimi kırmızı zambaklarda gezdirdiğimde derince içime çektiğim kokusu ile içeriye girdim.

𝒜𝓁𝒶𝓃ç𝒶 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin