ÇİÇEK

11.4K 811 245
                                    

Bundan sonra hikayemiz bir müddet Çiçek'in tarafından devam edecek...

Artık ne Kadir kalmıştı gözümde ne de aşk. Tüm Yakamozya'ya rezil olmuştum. Ben artık terk edilmiş, güvenilmez kadındım ve bir sürü kişi beni tanıyordu.

Peşimden Enver, Rafet Abi koşarak geldi. Kimse umurumda değildi.

— Dur Çiçek, diye bağırdı Rafet Abi otelin kapısından çıkarken. Durdum geri döndüm. Kırgın bir sesle;

— Niye durayım Rafet Abi Kara'nın beni daha da rezil etmesi için bekleyeyim mi?, dedim gözünün içine bakarak. Aysel Anne onun yerine cevap verdi. Nereden geldiğini anlamadım.

— Kadir'e değil kızım bana kız, dedi eliyle göğsüne vurarak.

— Aysel Anne yetiştiremedik safsatalarına karnım tok. O yokken gelir eşyalarımı alırım. Gelinliği de o zaman getiririm, dedim umursamaz bir tavırla. Babam yazık tekerlekli sandalyesini kendisi iterek bize yetişmeye çalışıyordu, onu gördüm sonrada arkasından koşarak yetişip sandalyesini iten Manolya'yı gördüm.

— Kızım bak öyle değil...

— Anne nasılsa nasıl ben o yokken gelir eşyalarımı alırım, dedim tekrar hırsla. Rafet Abi baktı ki ben çok kızgınım;

— Ben getiririm eşyalarını, dedi sakince.

— Sağ ol abi gerek yok. Ben yarın o çıkınca gelir alırım siz zahmet etmeyin, dedim artık hem üşümekten hem de sinirden titriyordum öyle ki dişlerim birbirine vurmaya başlamıştı.

Başka kimsenin bir şey söylemesine izin vermeden akşam ayazına gelinlikle çıktım otelden dışarı. Enver ceketini vermek için çıkartıyordu, onu hemen durdurdum;

— Hava soğuk Enver sen daha yeni toparlıyorsun kendini hiç gerek yok ben iyiyim, dedim ve yürümeye devam ettim. Nereye gittiğime dair hiçbir fikrim yoktu. Enver beni durdurdu;

— Ben arabayı getireyim o zaman siz burada durun, dedi. Konuşmadan öylece durdum. Ağzımı açsam ağlamaktan korkuyordum. Annemin ölümünden beri içimi hiç bu kadar büyük bir boşluk kaplamamıştı. Sanki canım çekilmiş gibiydi.

Enver arabayı getirdi. Ben arkaya geçtim. Babam yavaşça tekerlekli sandalyeden kalktı ve iki adım atıp arabaya bindi.

— Sana sürpriz yapacaktım bu gece, seninle dans edecektim, dedi gözleri parlayarak.

— Babacım kendini toparlamana inan çok sevindim. Ne olursun bir daha o yollara sapma. Zaten yarın seni tekrar bakım evine götüreceğim. Tedavin yarım kalmasın, dedim elini tutarak. Kadir'e onun parasını da bir şekilde ödeyecektim.

— Kızım ben oraya geri dönmem, dedi babam evet haklıydı ama ben ona evde bakamazdım. Tam iyileşmişken tekrar hastalanmasına gönlüm elvermezdi.

— Babacım oranın parası peşin ödendi zaten. Merak etme hakkın dolunca eve geri döneceksin. Sen şimdi iyice iyileşmeye bak, dedim elini sıkarken.

Yine yeniden bir kez daha hayata sıfırdan başlıyordum. Babama bakacak durumda değildim. İşim yoktu, herhangi bir gelirim yoktu ve Kara bana bu konuda eminim ki destek değil basbayağı köstek olacaktı. Yıkılmamı belki de ona gidip yalvarmamı bekleyecekti. Üzgünüm büyük konuşmuyorum ama daha çok beklersin Kara.

— Enver ilk önce babamı bırakalım, ev şimdi soğuktur üşümesin, dedim ciddi bir sesle.

— Kızım sen üşümeyecek misin?, diye sordu babam.

— Baba benim içim yanıyor bana bir şey olmaz, dedim kararlılıkla. Enver bakım evinin önünde durdu ben inmedim. Gelinlikle nereye gideyim. Babam inmeden elini öptüm ve kendi kendime en kısa zamanda iş bulup onu oradan çıkartmaya yemin ettim.

Karanlıkta Açan Çiçek (#Tamamlandı)Where stories live. Discover now