9- Başlangıçtan sonsuzluğa

697 61 60
                                    

Helööö... 

Ben geldim. Kısa kesiyorum ki hemen başlayın. 

Mzm ye de bakmayı unutmayın. 

Sizleri çök seviyörüm. 

İyi okumalar manyakuslarım... 

-Ben bunu ölsem tutamam.

Ege elindeki salyangozu bana doğrultmaya devam etti. Şu an çığlık atmamak için zor duruyordum. Çağatay ve Ediz bu halime kıkırdarlarken dönüp pis pis baktım. Hain kuzen ne olacak?

-Ya sen benim kuzenimsin. Beni böyle canavarlardan koruman gerek!

Deyip salyangozu işaret ettiğimde ayaklandı ve sırıtarak önüme geçti.

-Ege tamam hadi kız korkuyor bırak şunu.

Ege başıyla onayladı. Tam salyangozu indirecekken Ece Rüzgarı sinirle itti ve Rüzgar Egeye çarptı. Salyangoz Ege'nin elinden uçarken her şey ağır çekime alınmış gibiydi. Benim çığlık atarak kaçmam. Çağatay'ın ağır çekimdeki kahkahaları, Ege'nin o şeklini alan ve böbreklerini bile görebildiğimiz ağzı...

Arkama döndüğümde Sinem gözlerini dehşetle açmış yere bakıyordu.

-Lütfen omzuna düşen şey martı boku olsun.

Omzuna baktığımda ilerleyen salyangozu görünce Sinem de yavaşça omzuna döndü. Gözleri irice açılırken hızla tişörtünü çekiştirip çığlık atmaya başladı. Sinan koşarak salyangozu iterken salyangoz yere sağ salim inip sürünmeye ve hayatına devam etmeye başladı. Sinem ise Sinan'a sarılmış ağlıyordu.

-Alçılıyım kızım ne itiyorsun ayakta zor duruyorum ya!

-Bana Kerpeten Ali deme!

-Ama aynısısın var ya.

Ece sinirle ona yine saldıracakken önüne geçtim.

-Tamam sakin olalım! Hadi gidelim artık. Mert gil bizi bekliyor.

Kucağında Köpekle gelen Azra arabaya yöneldi.

-Biz gidiyoruz bile!

Arkası dönük kurduğu cümleyle biz de koşarak arabaya yöneldik. Tabi Rüzgarı unutmuştuk. Şirince sırıtıp kolunun altına girdim. Bana pis pis baktı ve beraber arabaya yöneldik. Ege ve Ece ise Ege'nin motorundaydı. Dolunay, Açelya, Mert ise Mert gilin evindeydi. Ön koltuktaki Azra arabayı kullanırken, yanındaki Ediz radyoya uzanmıştı. Açtığı gibi duman şarkısına denk geldiğimizde herkesin keyfi daha da yerine gelmişti. Hadi ama Duman bu, boru mu? 

Açık, rüzgar esen camdan dışarıya döndüm ve otuz iki diş sırıttım. Omzumda hissettiğim ağırlıkla sağıma döndüm. Rüzgar başını omzuma yaslamıştı. Gülümsedim ve bende başımı başına yaslayıp gözlerimi yumdum. Sırıtmadan duramıyordum. 

-Ay midem. 

Diyen Sinem ile gözlerimi açıp ona baktım. Sinan da öğürme hareketi yaparken kıkırdadım. Rüzgar da görmüş olacak ki gülüyordu. Rüzgar başını kaldırınca bir boşluk hissetsem de elini elime sarınca tebessüm etmiştim. 

-Kıskanmayın lan. 

-Çok kıskanıyoruz öyle böyle değil abi. 

Sinem dalga geçtiğinde kıkırdadım. Rüzgar ise gülüşüme bakıp gülümsedi. Kaldırıp elindeki elimi öpünce şaşkınca gözlerimi kırpıştırdım. 

YANI BAŞIMDAKİ MANYAK •3 | FinalWhere stories live. Discover now