Şizofren-Part 3

246 43 18
                                    

"Kırkı çıktı bugün."

"Kimin?"

"Kaybettiklerimizin." dedim gülümseyerek.

"İnsanlığın." dedi kızgın olan. Yine haklıydı.

"Bugün mü?"

"Bugün."

Bugün son gündü. Kırk gün tutmuştuk yasımızı. Kırk gün anlattık olanları. Kırk gün ağladık. Kırk gün güldük. Ve kırk gün boyunca yapmadı hiç kimse hiçbir şey. Oturup izledik öylece biz de, diğer herkes gibi.

"Hadi Sina."

Ayağa kalktım ve yürümeye başladım hemşirenin yanında. Bağlı değildim artık. Ölmek istemediğime inandırmıștım çünkü herkesi, kendim hariç.

"Nasılsın?" diye sordu içeriye girer girmez doktor.

"İyiyim." dedim, karşısına otururken.

"Son günlerdeki değişimin de aynen bunu gösteriyor. Sevindim bu yüzden." Arkamdakiler sessizce bekliyordu konuşmanın bitmesini. Onların gittiğine ikna etmiştim herkesi. Bu yüzden, oldukça özenliydiler sessizlik konusunda. Hatta küçük olan, ayakkabılarını çıkarmış, parmak uçlarında gelmişti arkamdan.

"Devlet koruması altına alındığını biliyorsundur. Mahkemede söylemiş olmaları gerek."

"Biliyorum. Gidiyor muyum?"

"Henüz değil."

"Peki." dedim kabullenircesine. Bu plan yatmıştı. Başka bir ölüm planı lazımdı bu yüzden.

"Başka şeylerden konuşalım mı? Çıktığında ne yapacağından mesela. Üniversite sınavına gitmeyi düşünüyor musun bu sene?"

"Buradan çıkmış olursam, olabilir tabi." dedim gülümseyerek. Tekil konuşuyordum artık. Diğerlerinin pek hoşuna gitmese de, onu inandırmak için böyle yapmak zorunda olduğumu onlar da biliyordu.

"Daha var. Çıkmış olursun bence."

"Bence de." dedim ve doktorun önündeki kalemi aldım yavaşça. Elimde çevirirken, "Ben de yazabilir miyim bir şeyler?" diye sordum. "Elime kalem almayalı uzun zaman oldu." Dikkatle bana baktığını görünce "Boğazıma ya da gözüme saplamayacağım, söz." dedim.

"Asla öyle düşünmedim zaten." Yine de tedirgindi. Önündeki post-itlerden aldım yavaşça. Yazdım. Ve sonra onun önüne koydum ters bir biçimde. Anlık olarak kağıdı çevirmek için gözünü benden ayırdığında koşarak camdan dışarı attım kendimi, arkamdaki üç kişiyle birlikte.

Ve ertesi gün şöyle yazıyordu haberler, yüzü mozaikli abisinin ve kızın gazetedeki fotoğrafı ile birlikte; Ağabeyi tarafından tecavüze uğrayan Sina *** (17), psikolojisi bozulduğu için kaldırıldığı hastanede intihar etti.

Bir kaç gün sosyal medyada konuşuldu.

Takipçi ve duyar kasmak isteyen bir kaç ünlü yazılar yazdı.

Haberlerdeki spikerler, bilmem ne bakanları açıklama yaparak bu haberi kınadı.

Sonra başka bir kadın daha öldürüldü. Ve Sina unutuldu.

Bir tek doktor hatırladı onu yıl dönümünde. Yazdığı notu açtı tekrar, defterinin arasından çıkartıp.

Titreyen elleriyle şöyle yazmıştı;

'Biz asla unutmadık.'

& Son &












İlk hikayemiz bitti. Diğerlerinde görüşmek üzere.

Kırmızı Çizmeli Kurttan Masallar Where stories live. Discover now