Asaf'ın şaşkınlığını dudaklarından soluyabiliyordum ama umursamadım. Uzunca dudaklarımı bastırıp geri çekildim. Gözlerimi aralayıp mavilerine baktım. Gözleri bir ton koyulaşmıştı. Bir elimi yanağına yaslayıp okşadım. Sakallarını sevdim. Gözlerine masum bakışlarla bakarken, "Lütfen bana soğuk yapma Asaf, ben buna dayanamam," dedim üzgün bir tonda.

Artık kimsenin aramıza girmesini veyahutta aramızı bozmasını kaldıramazdım. Ben yalnızca mutlu olalım istiyordum. Asaf derin bir iç bırakıp sağ elini yanağıma yaslayıp usulca okşadı. Dokunuşuyla anlık gözümü kapatıp geri açmıştım. Mavileri gözlerim ve dudaklarım arasında mekik dokurken bu sefer o dudaklarıma kapandı. Hızla karşılık verdim. Onu öpmeyi seviyordum. Ona dair her şeyi seviyordum. Bir elim saçlarının arasına ahenkle kaydı. Saç tutamlarını çekiştirir gibi okşadım. Ağzımın içine hoşnut bir mırıltı bıraktı. Üst dudağını uzun uzun emerken o da alt dudağımı emiyordu. Sonra yer değiştirdik. Şimdi ben alt dudağını kıstırmış emiyordum o ise üst dudağımı ezerek öpüyordu. Benim de dudaklarımdan hoşnut bir mırıltı döküldü. Asaf'ın elleri sırtımdan belime, oradan ise kalçalarıma indi. Kalçalarımı avuçları arasında sıkıp okşadı. O sıra güçlü bir korna sesi işittik. Aceleyle birbirimizden ayrılırken nefes nefese kalmıştık.

Hemen kucağından inip kendi tarafıma geçtim. Öyle birbrimize dalmıştık ki resmen zaman ve mekandan soyutlanmıştık. Sertçe yutkunup kemerimi bağladım. Sonrasında tekrar yola koyulduk.

🌸

Asaf aracı istop ederken elimi kapı kulpuna götürdüm. Fakat bir anda duraksadım. Asaf neden inmek için hareketlenmemişti anlamadım.

Ona doğru döndüğümde o da başını bana çevirip baktı.

"Asaf?" dedim sorarcasına.

"Sen önden git güzelim ben geliyorum!" dedi.

Sorgulamadan başımı usulca salladım. Bunun nedenini anlayabiliyordum. Biz özgürce birlikte bile görünemiyorduk ki. Bu çok acıydı. Bu nereye kadar böyle devam edecekti hiç bilemiyorum.. Araçtan inip hemen eve doğru yöneldim. Kapıyı Sanem teyzem açarken ona hafifçe gülümsedim. Ama bir terslik vardı. Kaşlarım anında çatıldı.

"Bir sorun mu var Sanem teyze, bu yüzünün hali ne böyle?" diye merak içinde sordum.

"İçeri geç kuzum anlarsın," dediğinde iyice meraklandım.

Onu dinleyip adımlarımı geniş salona yönlendirdiğimde bütün aile bireylerinin bizim evde toplandığını görüp şaşırdım. Salonda gergin bir hava vardı. Ne oluyordu?

Yağız amcam ayakta volta atarken Maya'da başını utançla yere eğmişti. Ortada ciddi bir mesele vardı, belli. Ama neydi bilemiyorum.

"Nasıl böyle bir sorumsuzluk yaparsın Maya!"

"Ba-babacığım.." dedi titreyen sesiyle.

"Sus, tek kelime daha edeyim deme sakın!" diye birden sertçe çıkıştı.

Sersem bir halde yürüyüp ayakta dikilen Ceylin'in yanına vardım. Bakışları bana dönerken ona ne oluyor manasında kafa salladım. Ceylin cevap vermezken iyice meraklandım. Tekrar bakışlarım Yağız amcama kaydı. Bu sefer ayakta başı önde dikilen Serhat'a yöneldi.

"Ya sen Serhat, koskoca adamsın, bu haltı yerken aklın neredeydi?" diye bağırdı.

Şeyma teyzem ayaklandı. "Yağız gitme artık çocukların üzerine," dedi kısıkça.

Onun bile bu kadar ciddi olması beni şaşkına uğrattı. Ki bu deli dolu Şeyma teyzem yani hiç mantıklı değil.

En sonunda babam konuştu. "Tamam Yağız olan olmuş bir sakin ol aslanım!"

Yağız amcam babama döndü. "Nasıl sakin olayım abi. Benim kızım daha reşit bile olmadı. Kendisi daha küçücükken anne mi olacak?" dediğinde açılan ağzımı elimle hızla örttüm. "Ne?" diye dehşetle fısıldadım.

Ceylin kafasını salladı. "Maya hamile abla!"

Sami amcam birden Serhat'a doğru atılınca yüreğim ağzıma geldi.

"Yazıklar olsun sana!" deyip elini vurmak için kaldırmıştı ki Sena teyzem engel oldu. Gözü yaşlı bir şekilde başını iki yana salladı. Sami amcam bununla birlikte dişlerini sıkarak geri çekildi ve hızla salonu terketti.

Babam içli bir nefes dökerken ağır bir çekimde ayaklandı. Serhat'ın karşısına dikilirken, "Maya'yı seviyor musun Serhat?" diye sakince sordu.

Serhat babama çekinerek baktı. "Evet amca," dedi ksıkça.

Yağız amcam o sıra öfkeyle homurdandı. "Seviyormuş!"

"Yağız!" dedi babam sertçe. Yağız amcam hemen sustu.

"O halde yakın zamanda nikahınızı kıydıralım," deyince hepimiz şok geçirdik.

Serhat hem şaşkın hem de umutla babama baktı. "Amca sen-"

"Tamam, başka söze gerek yok!" deyip sözünü kesti.

Babam Yağız amcama döndü. "Tamam mı Yağız?"

Yağız amcam bir süre sessiz kaldıktan sonra, "Sen öyle diyorsan abi, peki tamam!" deyip kabullendi. Zaten bundan başka çözüm yolu da yoktu.

Maya ve Serhat o an birbirlerine baktılar. Gözlerinde buruk bir sevinç vardı. Onların birbirlerine olan aşklarını görmemek imkansızdı fakat bu yaşta anne olmak büyük bir sorumluluktu. Bir anda Asaf'la kendimi düşündüm. Eğer onların yerinde ben ve Asaf olsaydık.. Düşüncesi bile ürkütücüydü. Ben henüz bu sorumluluğu alacak yaşta kendimi hissetmiyordum. Ki ben Maya'dan iki yaş büyüktüm. Onun şimdi ki duygularını az çok tahmin edebiliyordum. O da böyle olsun istemezdi. Serhat'ta öyle..

Asaf'ın kokusu burnuma çalınırken başımı çevirip dikkatle ona baktım. Kaşlarını çatmış bir şekilde ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Bana doğru döndü. "Ne oluyor Günçiçek, niye herkes biz de toplanmış?" diye sorduğunda ona nasıl söyleyeceğimi kestiremedim. Soru dolu gözlerle gözlerimin içine baktı.

"Maya.." diye mırıldandım.

Merakla ağzımdan çıkan cümleyi bekliyordu.

"Hamileymiş."

Anbean yüzü şaşkın bir hal alırken dudaklarımı birbirine bastırdım.

Bugün ben bir şey öğrendim. Aşk çok hastalıklı bir duyguydu ve insanın yönünü şaşırmasına neden oluyordu. İşte aşk onların mantığını yok edip hata yapmalarına sebep olmuştu. Bende bu hastalıklı duyguya kendimi kaptırmıştım. Umarım sonunda bende hata yapmazdım. Çünkü bende oldukça buna meyilliydim.

Bölüm sonu🌸

Genel olarak bölüm nasıldı?

Serhat ve Maya hakkında yorumlarınız neler?

Benden şimdilik bu kadar okurcanlarım.

Bana buradan ulaşabilirsiniz.

İg, ayseenurayydinhikayeleri

SEVİLİYORSUNUZ

Acı Sevda(Tutkun Serisi-2-) Where stories live. Discover now