"Oh hele şükür" dedi kadın gülümseyerek. Çiçek karşısında saçları ıslak duran göz altları dahil kızarmış kıza bakarken endişeyle durdu.

"Bismillah yavrum senin yüzün kireç gibi.." dedi kadın endişeyle. Hicran onun ateşi olup olmamasını kontrol eden kadının elini kavradı.

"Ateşin de var sanki." Dedi kadın endişeyle.

"İ-laç" dedi kız tane tane. Çiçek kadın gözlerini kocaman açıp kapattı. Dil bilmediğini demişti hanımı ama kız belli ki bir şeyler anlıyordu.

"İlaç mı? Hasta mısın?" Çiçek kadın kıza dönmüş endişeyle bakarken aniden yatağın üzerinde ki kırmızı kıyafeti fark etti. Dudaklarını açıp kapattı.

"Adet mi oldu?" Yaşlı kadın kızın gözlerinde ki acıya bakarken üzülmüştü onun adına. Bir şey diyemeden saatlerce beklemiş olmalıydı odada. O acıyla boğuşurken yemek de yiyememiş olmalıydı. Kızın yüzüne dokundu.

"Korkma kızım, ben hemen sana bir şeyler ayarlarım."

Hicran kadının şefkatli parmaklarında şifa ararken ağrısı artmış elini karnına doğru bastırdı. Çiçek kadın önce kızı banyoya sokup söylendi.

"Sen dur burada ben bir şeyler bulup geliyorum"

Yaşlı kadın merdivenlerden hızlıca indi önce Esma'yı yakaladı avluda.

"Esma! Hicran hasta ilaç bul bi de adet olmuş sende vardır pet getir kızım" dedi sessizce kulağına doğru.

Esma şaşkın bir ifadeyle Çiçek kadına bakarken yüz ifadesini bozamadı.

"Ne duruyorsun kızım koş getir bir şeyler!"

Esma koşar adımlarla gitti odasına, Çiçek kadın ise Elmas'a sıcak bir şeyler isteyip hepsini bir tepsiye alıp çıktı odaya. Hicran iki büklüm halde bekliyordu onu. Önce kapıyı kapattı Çiçek kadın, kimsenin onları rahatsız etmesini istemedi. Kızın utancından odasından çıkmadığını, derdini bile diyemediği için bu vaziyette durduğunu anlamıştı. Hicran ona uzatılan ilacı içti önce sonra banyoya geçti. Ağrısı biraz olsun hafiflerken Çiçek kadın onu elinden tutarak sıcak yatağına doğru çekti.

"Bak şimdi biraz yemek ye güzel kızım, aç aç olmaz öyle." Kadın elinde ki tepsiyi onun üzerine doğru bırakırken Hicran uzun saçlarını kurutmak için havluyla sarmış vaziyette duruyordu.

"T-eşe-kkür ederim" dedi kız. Çiçek kadın gözlerini usulca kızın zümrüt yeşili gözlerde kenetledi.

"Sen benim dediklerimi anlıyon mu?"

Tepki vermedi kız, yaşlı kadın usulca başını salladı.

"Anlıyonsan da anlamıyormuş gibi yap güzel kızım, bu konakta en çok acıyı sen yaşarsın yoksam.."

Hicran ona nedensiz bir şekilde yardım eden kadın bakıyordu şimdi. Neden yardım ediyordu ki? Yaşlı kadın ekmeği etli yemeğin içine doğrarken bir yandan söylendi.

"Benden sana zarar çıkmaz kızım, bu konakta kimse sana bir zarar vermez vermeye kalsa bile bey izin vermez" diye tamamladı.

"B-ana neden yarım ediyorsunuz?" dedi Hicran ölüm sessizliğini ilk defa bozarak.

"Çünkü suçun yok" dedi yaşlı kadın.

"Alaz oğlumun da bi günahı yoktu, ona yardım edemedim.." dedi acı bir şekilde. Hicran kadını dinlerken yüreğinde ki acı tekrar kanamaya başladı.

"Benim heç yavrum, bebeğim olmadı. Alaz benim kucağımda büyüdü.." Yaşlı kadının gözleri hafif nemlenmiş, burunu çekiyordu.

"Merhametlidir Alaz, kıyamaz kimseye öyle çabuk.."

HİCRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin