25. AYRILIK ÖLÜMDEN BETER

Start from the beginning
                                    

"Şaka yapmıyorum ki! Bu herifi akşam yemeğine çağırdık, yatıya değil."

Esmer genç kazana dönmüş kafasının ağrıdığını hissederken bu hissi azaltacakmış gibi sağ eliyle alnını ovmaya başladı.

"Tartışmak istemiyorum bile. Kürşat bu gece burada kalacak."

İtiraza yer bırakmayan sesi Yusuf'un suratının asılmasına neden olurken Kürşat'ın bıyık altından güldüğünü gördü. Bu tatlı sırıtış Bekir'i de sebepsiz bir şekilde mutlu ederken devam etti.

"Kürşat, hadi uyumaya gidelim."

Sözleri reisin bu kez gerçek anlamda gülümsemesine neden olurken aniden kolundan çekildi. Ne olduğunu anlayamazken Yusuf'un sırtı girdi görüş açısına.

"Hayatta izin vermem. Bu ırz düşmanıyla aynı odada kalamazsın."

Kürşat'a bakarak söylediği sözlerin muhatabı arkasına sakladığı ev arkadaşıydı. Ama reis, Bekir'e izin vermeden daldı mevzuya.

"Düzgün konuş lan!"

Bekir olayın büyüyeceğini, tekrar bir kavgaya tutuşacaklarını anlayınca kolunu tutan elden kurtulup Kürşat ve Yusuf'un arasına girdi.

"Yusuf sen de zıvanadan çıktın ama! Birlikte uyuyacağız tabi. Farkında mısın bilmiyorum ama sevgilim oluyor Kürşat."

Bekir'in, gecenin başında söylemekte utandığı şeyi o an rahatlıkla dile getirmesinin nedeni artık bıkmasıydı. Zaten bu iki gerizekalının o utanma sınırını çoktan geçtiklerini biliyordu.

"Yapma kardeşim, bu şerefsiz namusuna falan göz diker. Hiç güven vermiyor."

Turuncu kafa suratını asarken gözleri yalvarır gibiydi. Her an Bekir'i alıp Kürşat'ı kovabilirdi.

"Oğlum valla elimde kalırsın, ne biçim konuşuyorsun?"

Kürşat'ın gergin sesi Bekir'in kulaklarına dolduğunda her an kavga moduna gireceğini anladı. Bu yüzden daha fazla Yusuf'a açıklama yapma gereği duymadan sevgilisinin koluna asılıp odadan çıkarmaya çalıştı. Bu çabası inatla yerinde durup bozoya tehditkar bakışlar atan adamla zora giriyordu. Sevgilisinin bakışlarına aynı şekilde karşılık veren arkadaşını da görünce ikisinin acilen farklı odalara çekilmeleri gerektiğini anladı. Çabasını iki katına çıkararak reisin kolunu çekmeye devam etti. Nihayet hareket etmesini sağlasa da onun hala arkasına dönük gözleri Yusuf'a odaklıydı. Esmer genç evin soğuğuna rağmen terleyerek sevgilisini kapının dışına çıkardığında ev arkadaşının sesini duydular.

"Bardakla dinleyeceğim ulan odanızı. En ufak seste ahlak polisini aramazsam şerefsizim!"

Tam kurtuldum derken arkadaşının sözleri her şeye ot dikerken Kürşat'ın hışımla çektiği kolu ellerinden kaydı. Hızla odaya dalmaya çalışan sevgilisini son anda yakalarken reisin gür sesi evde yankılandı.

"Sen zaten gördüğüm en şe-"

Devam etmesine izin vermeden elini sevgilisinin ağzına kapatırken yarı kızgın yarı telaşlı konuştu.

"Yusuf, Allah aşkına dur oğlum ya!"

Genç adam, umursamaz bir tavırla suratını çevirirken Bekir'in elinin altındaki sevgilisi hala konuşuyordu. Bir elini beline sarmış, diğer eliyle de ağzını sıkı sıkı kapatmaya devam ediyordu. Ancak bunların hiçbiri kar etmiyordu. Reis eli ve ayaklarıyla Yusuf'a ulaşmaya çalışırken, boğuk sesler dışında bir anlamı olmamasına rağmen muhtemel küfürlerini sıralamaya devam ediyordu.

Bu durumda Yusuf'un en azından başka bir şey dememesi Bekir'in işine gelirken daha az inat gösteren sevgilisini geri geri sürükledi. Odanın kapısı arkalarından yavaşça kapanırken artık görünmez olan arkadaşına saydırmaya devam ediyordu sevgilisi. Bekir, yüksek ateş hattının ortasında kalmış her gariban gibi olağanüstü efor sarfederek sevgilisinin belini daha çok sıkıyordu. Ağzını kapattığı eli tükürük dolmuştu. Tiksinmeye bile fırsatı olmadan kısa koridoru geçip odasının önüne varana kadar geçen süre kabus gibiydi. Nihayet odasına vardığında tam kapatmadığı kapıyı sırtıyla iterek açtı. Sevgilisini güç bela odaya aldığında aniden bıraktı. O daha ne olduğunu anlayamadan koşup kapıyı kapattı, kilidini çevirdi. Bu sırada yari ardından gelmiş saydırmaya devam ediyordu.

SARSINTIWhere stories live. Discover now