Luminescence/tk

2.5 [m]

smut bölümleri genelde çok etkileşim alıyor umarım burda da öyle olur, boool yorum görmek istiyorummm

bölüm şarkısı; 6Lack- prblms

iyi okumalar!

-------------------------------------------------

Oldukça heyecanlıydım.

Odada ki ufak lamba direkt olarak esmer tenime vururken, bir kaç parça kıyafeti elime alıyor ve üstüme tutarak karar vermeye çalışıyordum. Fakat hiçbiri bugün için yeterli değildi. Uzun pantolonlar yada sade tişörtler giymek istemiyordum. Bugün içimde ki şeytani taraf uyanmıştı ve bunu Jungkook'a göstermek için sabırsızlanıyordum. Bu yüzden hiç bakmadan tüm sade kıyafetlerimi es geçmiş ve daha geçen ay almış olduğum, daha doğrusu Hoseok hyungdan çalmıştım, kırmızı gömleği yatağın üstüne koymuştum.

Üstümdekileri yavaşça çıkarırken bir yandan da parlak kremlerimi köprücük kemiklerine sürerek daha hoş görünmesini sağlıyordum. En iyi halimi görmeliydi bugün Jungkook, en tahrik edici hareketlerimi sergilemeli ve ona aslında tam da onun istediği gibi biri olduğumu göstermeliydim.
Benim için her şeyi göze almıştı, yıllarını verdiği kariyerini bile elinin tersiyle itmeye hazırdı. Ben ise ona hep sorun çıkarıyordum, beni daha iyi hissettirmek için çabalarken bir de ben sorun yaratıyordum, ama bugün sondu. Zaten uzun zamandır aklımda olan şeyi bugün yapacak ve onu sevdiğimi en derinlerimde iken söyleyecektim.

Tüm kıyafetlerimi çıkarıp, geri kalan kremlerimi de sürdükten sonra gömleği omuzlarımdan geçirmiştim. Kırmızının en koyusuydu rengi ve esmer tenimle harika görünüyordu. Neredeyse dizlerime geldiği için altına ekstra bir şey giymeme gerek yoktu. Zaten istemiyordum da, en çıplak halimle karşılayacaktım onu.

Saçlarım bir çaba harcamamı gerektirecek kadar kötü değildi sadece ufak bir kaç dokunuşla hafif kabartarak alnıma düşürmüştüm. Masada duran uzun küpemi de alarak kulağıma takmış ve dudaklarıma da hafif bir nemlendirici sürmüştüm. Fazla ağır olmayan ama çekici kılan parfümü de sıktıktan sonra son kez aynada kendime bakmış ve odanın kapısını kapatarak salona ilerlemiştim. Eh, bugün yatak odası bize lazım değildi ne de olsa.

Salon koyduğum mumlar sayesinde hoş olmuştu, sehpada duran viskiler hazırda bekliyordu ve perdeler de sonuna kadar kapalıydı. Her şey tam istediğim gibi hazırdı ve geriye sadece Jungkook'u beklemek kalmıştı. Koltuğun kenarına hafifçe oturduğumda, içimde ki heyecanda bin kat daha artmıştı. Ellerim titriyordu ve sıcak olmamasına rağmen ter basıyordu. Derince nefes alıp verdiğim sırada kapı iki kez tıklatılmış ve oturduğum yerden hızla kalkarak kapının önüne gelmiştim. Sakinleşmek için bir süre bekledim ama hiçbir işe yaramıyordu. Jungkook bir kez daha kapıyı çaldığında titrekçe nefesimi verdim ve kapının arkasında duracak şekilde açtım.

Normalde onu hep kapının önünde karşıladığım için şu anki durumu her ne kadar garip bulsa da yine de açtığım aralıktan geçmiş ve kapıyı kapattığım gibi onu izleyen beni görmüştü. Tepkisini merak ediyordum, bu yüzden utansam dahi bakışlarımı çekmedim ve gözlerinin yavaşça beni süzmesini izledim. Hiç görmediğim bir ifade vardı yüzünde ve bu hoşuma gitmişti. Kaşlarını çatmıştı, dili yanağında tur atmaya başlamıştı, gözlerimle buluşana dek konuşmamıştı ve sadece; "Taehyung.." demişti. Onu özlediğim için parmak uçlarıma basıp boynuna sıkıca sarıldım, elleri bir kaç dakika sonunda belimi sarmıştı ve ben bunu gerçekten çok özlemiştım.

Nefeslerinin sıklığından anlamıştım hoşuna gittiğini ama yine de kulağına; "Beğendin mi?" diye sormaktan çekinmemiştim. Gömleğimin ucunu sertçe kavrayan elinin ardından; "Çıldırtmak mı istiyorsun?" diyerek adeta tıslamıştı. Tepkisine kıkırdadıktan sonra boynundan geri çekilmiş ve elini tutarak koltuğa çekmiştim. Bakışlarının kalçamda ve bacaklarımda dolandığına emindim çünkü sırıtıyordu.