1.Bölüm : Darbemin Adı.

Start from the beginning
                                    

"Akıl hastanesi." diye mırıldandım anneme doğru, "burası bir akıl hastanesi."

Önümüzden ilerleyen görevli kadın anında bize doğru döndü gülen gözlerle, espri yaptığımı sandı. Ciddiydim, ve evet beni asla getiremeyeceklerini iddia ettiğim bu yere gelmem sadece dokuz günümü almıştı. Bulunduğumuz bölge Bolu'nun Abant bölgesinde resmen ormanlık bir alanın tam ortasıydı. Dışarıda hafif atıştıran kar birkaç güne kadar yerleri kaplayacak kadar hızlıydı...

"Ah, hayır küçük hanım! Burası bir akıl hastanesi değil. Burası bir psikolojik destek merkezi." Omuz silktiğim sırada annemin bana azarlayan bakışlarını görünce bir kez daha omuz silktim. Annem omuz silkmemden nefret ediyordu, ben ise hayatımı hiçbir şey söylemeden sadece omuz silkerek geçirebilirdim.

"Burası bir akıl hastanesi. Burada deliler yatıyor."

Sözlerimi açıklayarak tekrarladığımda kadının bozulduğunu fark ettim. Kendisi de mi burada yatıyordu acaba? Girişte görevli olduğunu söylediklerine emindim. Belki onu söyleyen bile burada yatıyordu. Burada deli olmayan kimse yoktu belki de.

"Siz de burada yatacaksınız, küçük hanım. Kendinizin deli olduğunu mu düşünüyorsunuz?" Ooo, laf sokup zafer kazanmış ifadesiyle bakıyor şimdi de. Gerçekten buna alınacağımı, hayır diyeceğimi mi düşündü?

"Düşünmüyorum. Öyle olduğumu biliyorum. Deliyim ben. Bu yüzden akıl hastanesine geldim. Diğer deliler gibi burada yatacağım. Akıl hastanesinde."

Kadın iyice bozuldu. Morali bozuk bir şekilde önüne döndü ve burnunu çekti. Söyleyecek bir şeyler düşündüğü belliydi. Ama ne derse desin fikrimi değiştirmeyecektim. Beni buraya, bu akıl hastanesine gelmeye zorladıkları için annemi affetmeyeceğim gibi buranın bir akıl hastanesi olduğunu düşünmekten de vazgeçmeyecektim.

"Biraz daha memnun olamaz mısın Eylül?" Annemin telaşlı uyarısıyla birlikte omuz silkerek ona baktım.

"Akıl hastanesindeyiz ve memnuniyet duymamı mı bekliyorsun?"

Annem gözlerini kocaman açtığında öndeki görevli kadın boğazını temizleyince annemin alt dudağını ısırması bir oldu. Kendi kendime eğleniyordum. Hoşuma gidiyordu. Beni buraya kapatacaklardı ve bunun karşılığında bundan sonra dönüşeceğim insan buydu.

"Girişte de görmüşsünüzdür, küçük hanım. Buranın bir adı var, Kar Küresi – Psikolojik Destek Merkezi. Eğer akıl hastanesi olsaydı inanın bana tabelaya bunu da yazardık."

"İşte o yemez." diye mırıldandığım sırada kadının durduğunu fark ettim. Durdu ve ağır ağır bana döndü. Duruşumu dikleştirip umursamazca yüzüne baktığımda kadın oldukça sinirlenmiş görünüyordu.

"Füsun Hanım, siz Eylül'e bakmayın. Burada olduğu için gergin. Yoksa böyle değildir."

"Yoo hep böyleyim. Beni bu yüzden buraya getirdiler."

Annem neredeyse delirecekti. Hatta öyle bir delirecekti ki benim yerime onu kapatacaklardı buraya.

"Eylül! Ben senin iyiliğin için uğraşıyorum!" diyen anneme öfkeyle döndüm,

"Akıl hastanesine getirerek mi?"

Füsun Hanım dedikleri görevli kadın çıldırmak üzereymiş gibi baktı yüzüme,

"Akıl hastanesi değil!" diye itiraz etti yine, "psikolojik destek merkezi!" Annem elini uzatıp kolumu tuttu ve beni kendine doğru çekti,

"Bir daha şu ağzını açıp burayla ilgili kötü tek bir laf edersen sana verdiğim sözü yok sayarım. Anladın mı beni? Dediğimi yaparım. Verdiğim sözü unuturum."

Kar Küresi (İki Kitap)Where stories live. Discover now