L.S. | STONY

18

Öhöm başlamadan önce bir şarkı önerisi yapayım. Az sonra okuyacağınız bölümde geçen bir şarkı olacak da kendisi, belki siz de dinlemek istersiniz. Medyada da var.

Alice Cooper - Poison

Küçük bir not daha. Lütfen şarkı sözlerini okumadan geçmeyin. Özellikle bu şarkıyı seçtim.

Tony devasa camların ardından New York gecesini izlerken viskisinden bir yudum daha aldı.
New York her zamanki canlılığı ile orada duruyordu.
Bu güzel manzara Tony'e hafif bir üzüntü veriyordu.

Güzel olan her şey onu üzüyor gibiydi sanki.

Your cruel device
Your blood like ice
(Acımasız hilen
Buz gibi kanın)

One look could kill
My pain, your thrill
(Bir bakış öldürebilir
Benim acım, senin heyecanın)

Devasa odasına dolan şarkının sesiyle gülümsedi Tony.
Şarkının devamını mırıldanırken gözlerini New York'un ihtişamlı manzarasından ayırmamıştı.

I wanna love you, but I better not touch
( Seni sevmek istiyorum ama dokunmamam en iyisi.)
I wanna hold you, but my senses tell me to stop.
(Seni sarmak istiyorum ama duygularım durmamı söylüyor.)

I wanna kiss you, but I want it too much
(Seni öpmek istiyorum ama bunu çok istiyorum.)
I wanna taste you, but your lips are venomous poison
(Seni tatmak istiyorum ama dudakların bir zehir.)

"Damarlarımı delen bir zehirsin
Sen zehirsin. Bu zincirleri kırmak istemiyorum..."

Tony şarkının tam yerinde çalıyor olmasına güldü.
Bir zehirdi bu.
Şuan dudaklarının arasından akıttığı alkolden kat kat daha zehirdi.

"Tek bir bakış öldürebilir."diye şarkının sözlerini mırıldandı Tony.

"Duygu denen şey kimyasal bir kusur, öyle demişti Sherlock. Değil mi Jarvis ?"derken kadehin dibini görmüştü.

"Evet efendim İngiliz yapımı olan Sherlock dizisinin 2.sezon 1.bölümünde böyle bir replik geçmekte."

"Yine de, bu şarkıyı seviyorum Jarvis."derken Alice Cooper şarkının son kelimelerini söylüyordu.

"Efendim kanınızda yüksek düzeyde alkol bulunmakta, yüzdesi birkaç rakam daha yükselirse alkol komasına gireceksiniz."

Tony kıkırdadı.

"Biliyorum."derken yeni bir şişe açmıştı.

"Efendim."

"Ne var yine Jarvis ?"

"Bayan Rogers sizinle konuşana kadar ilaçlarını içmeyi reddediyormuş."

Tony kaşlarını çattı. Oyun oynuyor olmalıydı.
"Ona ilaçlarını içmezse vereceğim cezayı hatırlat."
"Hatırlattım efendim. Laboratuvara mühür vuracağımı söyledim fakat içmeyi reddediyor."

Tony derin bir iç çekti. Yaşadığı boktan bunalım yüzünden küçücük bir kızın sağlığından olmasına izin veremezdi.

Tony derin bir iç çekerek reaktörüne iki kez tıklatınca vücudunun altına saklanmış nano parçacıklar bedenini sarmaya başladı.

Devasa camlar Tony'nin geçmesi için açılırken Tony çoktan kendini havaya bırakmıştı.

***

"Tony gelene kadar içmeyeceğimi söyledim."

Lily oldukça inatçı davranıyordu. Bucky bile ikna edemiyordu küçük kızı.