7

2.8K 304 224
                                    

"Konuşacak bir şey yok. Hemen burayı terk et."
James dişlerini sıkıyordu.

"Beni dinlemek zorundasın... Lütfen."

"Neyi dinleyeceğim ? Ben 12 senedir her gece kafamda tekrar tekrar o anı yaşarken senin nasıl gününü gün ettiğinden mi ?"

"Buck-"

James güldü. Gülüşü samimiyetten oldukça uzaktı.

"Ya da dur yoksa şeyi mi anlatacaksın ? Dünyayı nasıl kurtardığınızı falan ? Hiçbirini duymak istemiyorum."

"Lütfen Bucky-"

"SAKIN BANA BİR DAHA ÖYLE SESLENME !"

James titriyordu.

"Sakın- sakın tamam mı ? Bucky öldü. O gün Natalia ile beraber öldü. Anlıyor musun ? Bucky Natalia ile beraber Rostov'da o gece öldü."
Natasha karşısındaki adama baktı. Ne yapmıştı ona böyle ?

Natasha bir adım geriye attı.
Ona zaman vermesi gerekiyordu.

***
Rusya - Moskova 13 sene önce

"Doktor Barnes."

Bucky duyduğu sesle kafasını genç kadına çevirdi.
Kızıl saçlı kadının kendisine uzattığı kadehi gülümseyerek alırken "Ve siz de ?"diye sormuştu.

"Romanoff. Natalia Romanoff."
Bucky kendisine uzatılan kadehten bir yudum alırken konuştu "Burada İngilizce konuşan birine rastlamak çok hoş."

"Dünyada bir yerlerde her zaman İngilizce konuşan birisi vardır Doktor Barnes. İngilizler hiç boş durmamış."dediğinde Bucky gülümsedi.

"Psikanaliz hakkında verdiğiniz seminere hayran kaldım doğrusu."

"Demek oradaydınız ?"

"Her zaman psikolojiye ilgim vardı. Fakat bir sorum olacak..."derken elindeki kadehten bir yudum aldı.
"Sorunların düğümünü çözmek yerine o düğümü kesmişsek ne olacak peki Doktor Barnes ?"

Bucky kaşlarını çattı.
"Kesmekten kastınız nedir ?"
Natalia suratına oldukça çekici bir gülümseme yerleştirdi.
"Unutturulmak gibi mesela. Ya da silinmek ?"
Bucky devam etmesi için genç kadına bakmaya devam etti.

"Ya hafızamızda o düğümden tek bir iplik dahi kalmamışsa ? O zaman ne olacak doktor ?"

***

Lily bileğindeki tokayla onu rahatsız eden sarı saçlarını bağladı ve masanın üzerine koyduğu tornavidayı alarak geliştirmeye çalıştığı uyurken kullandığı kaskından bir vida söktü.

Lily buraya geldiğinden beri Tony'nin pek fazla uyumadığını fark etmişti.
Babası yüzünden erkenden yatağa gidiyor ve sabah laboratuvara geri döndüğünde Tony hala çalışıyor oluyordu. Büyük ihtimalle bir tür insomniaya* sahipti.

Kendisi de aynı hastalıktan muzdarip olduğundan geliştirdiği kaskın bir model üstünü Tony'e hediye etmek istiyordu.

"Jarvis."

"Bayan Rogers."

"Şimdi gireceğim kodların hepsini şifrele ve özel klasörüme aktar."

"Bunu yapmam ne yazık ki mümkün değil efendim. Bay Stark'ın kesin talimatı var."
Lily gözlerini devirdi. Ellerini sanal klavyede gezdirirken konuştu "Hep zor kullanmamı istiyorsun Jarvis. Seni hacklemek istemiyorum."
Lily birkaç kod daha girdikten sonra tekrar konuştu.
"Ee şimdi bana şifreli bir dosya açacak mısın Jarvis ?"

L.S.    | STONYNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ