Sadakat

422 45 3
                                    

Ali kapının ipini usulca çözdü, abisi içerdeydi. Küçük adımlarla yaklaştı "abi diyeceklerim var." ...
..
Üç yaşındayken annesi ölmüş babası başka bir kadınla evlenmişti. Ebe hatun derlerdi. Ebe hatun büyütmüştü Ali'yi. Koynuna alıp uyutmuş, kendi evlatlarından önce Ali'ye yedirmişti yemeği. Ta ki kız kardeşiyle yaptıgı kazaya kadar. Annesi özden abisi Recep, marangozdu. Ali kereste taşımaya giderken traktör devrilmiş kardeşi ölmüş Ali yaralanmıştı.Ondan sonra da hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Ebe hatun koymadı eve, sığamadı Ali bir göz odaya. Bundan dolayı da Ali'yi hep öksüz Receb'in kardeşi diye bildiler.Evlendi Recep, Ali'yi de aldı yanına. Babası alzaheimer'di. O yüzdendi çekilen işkenceler. Dokuz yaşına kadar ebe hatun büyütmüş kazadan sonra da abisine sığınmıştı. Yengesi de çok severdi zaten.
..
Buyur dedi Recep, "söyle kardeşim. ".  Mahcup, utangaç bir halde elleri arkada, sağa sola sallanıyor bir türlü konuya giremiyordu. " söylesene Ali ne oldu, korkutma beni. " diye ısrar edince Recep, derin bir nefes alıp " Hatice'yi kaçırdım, şey Hatice bana kaçtı. Yok yok ben tuttum kolundan getirdim." Kem küm anlatmaya çalıştı.
" dur dur bir saniye anlamadım ben ne dedin sen. Kim kaçtı kimi kaçırdın, doğru dürüst anlatsana sen şu olayı."
Tuttu kolundan oturttu kütüklerin üzerine Recep. Olanları anlattı Ali. Recep sordu; " nerde peki şimdi kız?".  " evde" diye cevap verdi.
Elinde unuttuğu zımparayla eve geldi Recep. Bir köşede sessiz sedasız bir yandan da korkmuş vaziyette Hatice'yi gördü. Receb'i görür görmez ayağa kalktı Hatice. " otur  kızım, Ali sen de geç  yanına şimdi teker teker anlatın durumu."  Baştan sona neler olduysa anlattılar. Yengesi Zehra çok naif bir kadındı. Çekti Receb'i kenara " Recep bak bu kızın gideceği yer yok belli ki. Ali yi de sevmiş. Bırak evlensinler. Geri giderse yengesi daha fena şeyler yapar. Zavallı hem yetim hem öksüz. Ali de sevdalı bu kıza. Yuva olsunlar birbirlerine. "
Recep bir sağa gidiyor bir sola gidiyor anlam veremiyordu olanlara. Birkaç defa dışarı çıktı içeri girdi. " akşama kadar düşüncem ben gidiyorum şimdi. Sen onlara göz kulak ol. " dedi Zehraya ve çıktı evden.
Akşam imamla döndü Recep. Zehraya hak vermiş, yuvalarını yapmaya karar vermişti.
Artık Ali Hatice'ye eş Hatice Ali'ye yardı.
Aslında nefes aldıklarını sandıkları yer imtihanın başlangıç noktasıydı. Bugünden sonra Ali hep nöbet tutacak Hatice ise hep kaybolacaktı.

ince, çizgi bir yol.Where stories live. Discover now