11.BÖLÜM

1.5K 89 20
                                    

Ashley'den;
Gözümü açtığımda hastanede olduğumu farkettim. Bi kere ben buraya nasıl geldim. Yanımdaki yatakta bir beden olduğunu farkettim ve baktım. Alex onun burda ne işi var peki. Başım cok ağrıyodu ama yavaşça kalkıp Alex'in yanına gittim. Hafifçe durup uyandırmaya çalıştım en sonunda gözünü açınca eni gördü ve yerinden sıçradı;

"U-uyanmışsın sonunda hiç uyanmiycaksin sanmıştım"

"Bize noldu neden burdayız? En son beni parkta bayilttilar ve gozumu açtığımda gözümü baglamislardi sadece bi adamla konuştum peki ben buraya nasil geldim?"

Alex'le biraz sohbet ettik o bana noldugunu anlattı bende o adamla ne konuştuğumu. Çok saçma bir olaydı. Peki ya o adamın dediğini yapıp böyle şeylerle uğraşmayı bırakacakmıydık ah hiç sanmıyorum. Ailelerimiz geldi ve hepimiz evlerimize dağıldık başımın agridigini söyleyip ailemin sorularından kaçmayı becerdim ve odama çıktım. Cam kırıktı ve yerde bir taş vardı. Taşı aldım üstünde kağıt yapıştırılmıştı. Kağıtta;

"Umarım söylediklerimi dikkate almışsınızdır. Aksi takdirde hiç iyi şeyler olmaz"

Kırık camı annemlere söyleyip küçük çocuklar cama taş atmış dedim. Yatağıma geçtim ve yattım uyumalıydım. Hiçbirşeyi dusunmemeliydim. Herşey yoluna giricek eminim.

------------------------------------------------

Alarmın sesiyle uyandım ah tabi bugün pazartesi okul var. Aglamamak için kendimi zor tuttum ve 6 dk yatağımda hayatı sorguladım. Günlük işlerimi halledip bisikletle okula gitmeye başladım. Bisikletimi sokakta sürerken birşey farkettim 1 bina arkamdaki ara sokakta kapsonlu biri beni izliyordu. Tirssamda takmayıp hızla okula vardım. Bahçede ekip bekliyordu Alex, Joseph, Burak ve biraz uzaklarindaki Bella hiçbirşey bilmeyen masum Bella onların yanlarına dogru gitmeye başladığımda okulun kapısından hala o kişinin beni izlediğini farkettim. Benim ona bakmamla koşarak gitti. Ekipin yaninda gittim ve sohbet başladı. Onlara o kişiden bahsettim ve buna bir çözüm bulmalıydık.

Okul bitiminde eve doğru hızla bisikletimi sürmeye başladım birinin beni takip ettiğinden emindim. Kulağımda ismim fısıldanıyordu, ağaçların yaprakları sallanıyor, sokaktan ise çok nadir insan geçiyorgeciyordu. Korkuyla ve hızla eve vardım. Bisikletimi bağlayıp tam eve girecektim ki şok yaşadım. Y-yerde bir mektup vardı ve üzerinde kırmızı bir mühürle birlikte adım yazıyordu. Bu işlerin bittiğini sanıyordum. Eve girdim ve anneme geldiğimi odamda olduğumu söyledim. Yukari çıkıp bi çırpıda mektubu açtım ve okudum;

'Sanırım vazgeçmekten anlamıyorsunuz son kez uyarıyoruz bizden vede bu işlerden uzak durun yoksa başınıza bela alırsınız. Şimdilik hoşçakal'

Mektubu okumamla Alex'i aradım;

"Alo"

"Alo Alex sana önemli birşey anlatmam lazım. Lütfen beni çok iyi dinle"

"Tamam dinliyorum"

"Anlatır"

"Nee!? Peki neden sen? Neden bu mektuplar olaylar bizim değilde senin başına geliyor"

"Bende bilmiyorum ama eğer bu ışleri bulamazsanız olan bana olucak ışte bu kesin"

"Peki ben digerlerine anlatırım. Yarın sabah okulda konuşuruz. Şimdi rahat rahat uyu ama önce camını ve kapını kilitle. Öpüyorum ve seni seviyorum"

"Bende seni"

Telefonu kapatıp Alex'in dediğini yapmaya karar verdim. Camımı ve kapımı iyice kapatıp kilitledim alarmı kurdum ve uyumadan önce her zaman yaptığımı yaptım kodları aklımdan geçirdim artık nerdeyse hepsini biliyordum ve bunu yapmaya alismistim. Tek düşündüğüm bu insanlar bizim kim olduğumuzu ve böyle işlerle ugrastigimizi nerden biliyorlar. Bunun tek bir cevabı var o da aramızda bir hain olması bize ihanet eden biri gruptaki herkesi gizliden izleyip bulmam lazım. Yorgun düşüp uyuduğumu farketmedim ve uyuya kaldım. Geriye sadece sabahı beklemek kalıyordu.

Hacker GirlWhere stories live. Discover now