Ètincelle

Fractures du Coeur

Hayalet okuyucular sevmiyorum. Bir yıldıza basmak veya bir kaç kelimelik yorum sizi emin olun yormaz. 

İyi okumalar. Sizi seviyorum <33

"Her şeyi mahvettiğimi biliyorum Jungkook-ah. Fakat geç değil bu sefer her şey farklı olacak."
Jungkook allak bullak olmuş kafasıyla karşısındaki kıza bakarken Jung Su sersem adımlarla tam karşısında dikilmiş ve kendisine çekip bir öpüşmenin içine çekmişti bile. 

Jungkook ne olduğunu anlamıyordu.

Kılını bile kıpırdatmadı. Sadece midesinin bulandığını hissetti.

Bu Jin'in yumuşak, tatlı dudaklarını anımsatmıyordu. Jin gibi kalbini hızlandırmıyordu.

Kızı kendinden uzaklaştırdığında çok geç olmuştu. Varlığını fark etmediği sevgilisi yurda girmiş ve gece gündüz onları takip eden paparazilerden birisi bu anı fotoğraflamıştı bile.

Kız sarhoş olsa da ayakta durmayı başarabilmişti. Jungkook kafasını hızla sağa sola sallayıp ağzının elinin tersiyle silmiş ve çattığı kaşlarıyla kıza bakmıştı.

'' Ne yaptığını sanıyorsun Jung?''

Kız kıkırdayıp sarılmak için atak yaptığında Jungkook hızla geriye çekilmişti bile.

Jung Su ileriye doğru düşer gibi olsa da hızla toparlanmış ve sinirle karşısındaki gence bakmıştı.

'' Ne o eskiden benimle konuşmak için kırk takla atardın şimdi ne oldu kendine yeni birisini mi buldun ha?!''

Jungkook sinirle karşısındaki kıza bakmaya devam edip konuştu.

'' Aynen öyle! Bundan sonra uzak dur benden.''

Jung Su sinirle elindeki çantayı bir biri ardına Jungkook'a vururken, Jungkook kızı uzaklaştırmaya çalışıyordu. 

'' Sarhoşsun Jung. Şimdi evine git ve bir daha beni rahatsız etme. Ha, paraya ihtiyacın olursa git eski sevgilinden iste. Ne de olsa sen parayı seversin insanları değil.''

Jung Su yalpalayarak ondan uzaklaşırken kendine küfürler ediyordu. Bu çocuğun şimdiki gibi zengin ve yakışıklı olacağını bilseydi eğer, onunla alay edip uzak durmaz ve avucunun içine alırdı.

Jungkook kız gittikten sonra elini saçlarına atıp sinirle karıştırmış ve kendine lanetler etmişti.

&

Yurda girdiğinde kimseyi uyandırmamak adına sessizce banyoya girmiş ve alkol ve sigara kokusunun işlediği vücudunu temizleyip gelen rahatlık hissiyle gülümsemişti.

İşte şimdi Jin'in vanilya kokan yatağına gidip Jin'i kolları arasına alabilir ve huzurla uyuyabilirdi.

Hem artık Yoongi'yi önemsemek zorunda da değildi. O küçük adam eğer rahatsız olursa çok sevdiği Hobi'sinin yanına gidebilirdi.

Üstüne geçirdiği tişört ve şort ile hızla Jin'in odasına yönelmiş ve sessizce kalp kırıklarını toplayan adamın odasına girmişti.

Jin kapının sesiyle gözlerini hızla kapayıp hıçkırıklarını dudaklarına hapsetmişti. 

Jungkook kendini hızla yatağa bırakmış ve cenin pozisyonunda uyuyan adama arkadan sarılmıştı bile. 

Jin bu sarılma ile gelen ağlama istediğini bastırmaya çalışırken, Jungkook kollarındaki sevgilisinin ensesine ufak öpücükle konduruyordu.