"Senden hoşlanmıyordu çünkü sana karşı hislerim olduğunu biliyordu. Bu yüzden beni sürekli benim aileme, senin ailene, herkese hamile olduğunu ve babalarının ben olduğumu söylemekle tehdit ediyordu."
Derin bir nefes alıp çöp kutusunun kenarındaki kağıda ayağı ile eziyet etmeye başladı. Üzerine basıyor, bir ileri bir geri sürüklüyordu.
"Senden uzaklaşmaya niyetim yoktu. Herkese söylemesine de göz yumamazdım. Çünkü bu seni kötü etkileyecekti. Seninle birlikte yapmamız gerekiyordu. Sana bir an önce söyleyelim diye ısrar etmem bu yüzdendi. Senden habersiz ailene mesaj göndermem bu yüzdendi."
Söyledikleri çok mantıklı geliyordu ve sanırım gardımı yavaş yavaş düşürüyordum. Teresa'dan hiçbir zaman hoşlanmamıştım. Karenların evinde yemek yediğimiz akşam bana söyledikleri ve o sinsi gülüşü Shawn'ın söylediklerini onaylar nitelikteydi.
"Neden onu öptün?"
"Fotoğrafta yüzüme dikkat ettin mi hiç?"
Elbette etmemiştim. Fotoğrafa 3 saniye bile bakamamıştım.
"Dikkat etseydin, o fotoğrafın eski olduğunu anlardın. Suratımda kavgadan dolayı oluşan yaralar yoktu. Yeni bir fotoğraf değildi. O fotoğrafı sarhoş olduğum gece çekmiş. Senden ayrılmayacağımı ve herkesin artık bildiğini söylediğimde son çare olarak o fotoğrafı paylaşmış. Bunu görünce okula gidip onunla konuşmak istedim. Sonra da sen gördün."
Yorulduğum için sırtımı duvara dayamayı bırakıp herhangi bir sıraya oturdum.
"O zaman neden onunla hala görüşmeye devam ediyorsun?"
Aklımı kurcalayan son soru buydu.
"Ben görüşmüyorum. O yanıma geliyor. Kadınlara kötü davranamam. O yüzden geldiğinde hiç konuşmuyorum. O da sıkılıp gidiyor. Karşı cinsi ne kadar sevdiğimi bilirsin ama yemin ederim, nefret ettiğim ilk ve tek kadın o."
Dürüsttü. Bu huyunu seviyordum. Keşke daha önceden açıklamasını dinleseydim diye düşünüp kendime kızarken oturduğu yerden kalktı ve yanıma geldi.
"Şimdi kendine kızıyorsun, değil mi?"
Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Artık benden bir saniye bile uzak kalmana izin vermem. İste ya da isteme bu geceden itibaren birlikte yaşıyoruz. Seninle birlikte olmak istiyorum. Bebeklerin yanında olmak istiyorum."
Elimi tuttu. Büyülenmiş gibiydim. Bir tepki veremiyordum. Sadece söylediklerini dinliyor, yaptıklarını izliyordum.
"Bizi daha fazla birbirimizden ayıramazsın."
Büyük ihtimalle bebeklerden bahsediyordu. Böyle bir isteğim hiç olmamıştı. Onları birbirlerinden uzaklaştırmak istememiştim. Mecbur kaldığım için yapmıştım ve artık bunu yapmama gerek yoktu.
"Düşünmem gerek."
"İzin istemedim, Carly." dedi ve karnıma baktı. Artık bayağı büyümüştü ve onları taşımakta zorlanıyordum. Eli ile dokundu.
"Neden cinsiyetini öğrenmek istemiyorsun?"
"Sen bunu nereden biliyorsun?"
"Seninle uzaklaşmamız, neler yaptığından haberim olmadığı anlamına gelmez. Sürekli Cameron'a soruyordum."
Gülümsedim. Gerçekten umursamadığını sanıyordum ama gerçekler öyle değilmiş. Gerçekler aslında hiç düşündüğüm gibi değilmiş. O zamanlar onu dinleseydim birçok şey daha farklı olabilirmiş.
"Seni seviyorum ve şu an eve gidip seninle birlikte uyumak istiyorum."
"O zaman gidelim." dedim ve karnımdaki elini avucumun içine alıp ayağa kalktım.
•••
Luke'a olanları anlatan bir mesaj yazdığımda bana cevap alarak sadece "Aptalsın!" yazdı. Evet, aptaldım. Shawn'a aşıktım ve bu tamamen aptallıktı.
"Bunu özlemişim." deyip saçlarımı kokladığında telefonumu bıraktım ve gülümseyerek yanıma oturmasını izledim.
"Ve bunu." dedi elimi öperken.
"Ve bunu." yanağımı öptü. Ve bunu diyerek öpücüklere boğuyordu.
"Kes şunu Shawn." dedim kıkırdayarak.
Başını dizlerime koydu. Bunu seviyordum. Başını dizlerime koyduğunda saçları ile oynamayı seviyordum. Parmaklarımdaki her bir sinirin onun saç telleri ile buluşmasını seviyordum.
"Doğumda yanında olamayacağımdan korkuyordum." dediğinde duraksadım.
"Konuşmamaya devam etseydik gelmeyecek miydin?"
"Tabii ki gelecektim ama elini tutamayacaktım. Sana seni sevdiğimi söyleyemeyecektim. Meleklerimizi birlikte göremeyecektik."
Verdiği cevap hoşuma gittiği için yeniden saçları ile oynamaya devam ettim.
"İsimlerini düşündün mü?"
Evet anlamında başımı aşağı yukarı salladım.
"Düşündüm. Kız olurlarsa Carry ve Karen olacak."
Başını dizlerimden kaldırıp bana baktı. Gözlerinin içi parlıyordu.
"Bayıldım."
"Erkek olurlarsa da Peter ve Luke."
Gözlerini devirdi.
"Luke mu?" diye homurdanırken telefonuma gelen bildirim sesi ile telefonuma uzandım. Lily'den gelen bir mesajdı.
"Cuma günü okuldan sonra Carly'e veda partisi yapıyoruuz!"
Mesajı okuduğumda bunun felaketim olacağından habersiz bir şekilde mutlu olmuştum.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Şu an dersteyim ve dikkat edemediğim için yanlışlarım olabilir kusura bakmayınn
Kitapta mantık ve gerçeklik maalesef pek yok bir buçuk aylık bebek tekme de atabilir yeni doğan bebek yürüye de bilir -şaka o kadar da değil- cöcnskdkn üzgünüm reality not found dikkatli okurların gözünden kaçmıyor öcldldld 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Guess What? ~Shawn Mendes
FanfictionBilin bakalım ne oldu? Hamileyim ve bebeğimin babası okulun çapkın ve yakışıklı öğrencisi Shawn Peter Raul Mendes. Bunu sır olarak saklamayı düşünüyordum. Ama bilirsiniz bu hayatta işler her zaman planladığımız gibi gitmez.
~Twenty Three~
En başından başla
