1. Bölüm

85 6 9
                                    

Susamıştım. Yataktan kalktığım gibi strafordan yaptığım kutunun içinden bir şişe su çıkardım. Evde kalan son suyu da içmiştim. Yine 1 metre deri, su için gidecek. Arda'yı çağırmak için evin dışına çıkıp dümdüz doğuya doğru ilerledim. Bir kilometre falan sonra uçsuz bucaksız çölde, direkteki düğmeye bastım. 1 kere basınca Tüccar, 2 kere basınca Başkent Polisi geliyordu. Arda'nın gelmesi normalde uzun sürmezdi ama sabahın köründe çağırınca şaşırmış olmalıydı. Yine de Merve çantasını hazırlamadan su almam lazımdı. Ve sonunda güneş doğmaya başlayınca gelmişti. Tek yakın arkadaşım ve Tüccar'ım Arda. "Erkencisin bugün." diyerek gülümsedi. Sırıtarak cevap verdim "Bu saatte uyumaman lazımdı. Tabii kış yaklaşıyor sizin oraya, uyku vaktin gelmiştir.". "Elinde bolca deri var ki indirim için uğraşmıyorsun Miraç.". Tabii ki, ona hakaret ettiğim için indirim yapmayacaktı. "Hadi hadi, kıyamadım. Merve için 2 şişe vereyim 1 metre deriye karşılık.". "Sen adamsın. Teşekkürler." dedim. Zaten elimde 1.46 metre deri vardı. Başka bir Tüccar bu kadar deriye 1 şişe zor verirdi ama Arda sadece Tüccar'ım değil arkadaşımdı. 2 şişe suyumu aldıktan sonra geri dönmek için yola koyuldum. Arda arkamdan "Merve' ye selam söyle!" diye seslendi. Arkamı dönmeden "Söylerim." dedim. Eve döndüğümde güneş doğmuştu ve etraf aydınlanmıştı. Merve ben yokken kahvaltısını etmişti. O artık 13 yaşındaydı, büyümüştü. Sivilceleri çıkmış, sesi incelmişti. Bir sevgilisi vardı ve gereksiz triplere giriyordu. Tipik bir ergen olmuştu. Ekstra bana masraf çıkarıyordu ama elinden gelen bir şey değildi. Okul masrafları artmış, daha çok yemek yer olmuştu ve sürekli terlediği için ekstra su almam lazımdı, bir de üstüne onun elbiseleri için takas yapmam lazımdı. Acaba ben de bu kadar masraf çıkarıyor muydum 13 yaşındayken? 13 yaşında annem ve babam yaşıyordu ve büyük ihtimalle masraflarımı bölüşüyorlardı. Ben tek çocuktum. Fakat Arda ve Deren bize çok yardımcı oluyorlardı. Arda bana bu sabah olduğu gibi ekstra su veriyor, Deren de ergenliğinde ailesinin ona aldığı şeylerin kullanmadığı kısmını Merve'ye veriyordu. Yani ben bir tek okul masraflarını ödüyordum, yemek, su, yüz bakımı ve elbiseleri onlar. Enver Amca da sağ olsun bize deri veriyordu. Annem ve babamın, ben 14 yaşına girmeden 1 hafta önce öldürülmesi bizi üzdüğü kadar onları da üzmüştü.Merve hazırlandığında okula doğru yola çıkmıştık. 7. sınıfın sonlarına yaklaşmıştı. 8. sınıfı başarı ile geçerse okul bitecekti. Ona güveniyordum. Yine sevgilisi Mahir'in boş komplo teorilerini anlatıyordu. "Abi biliyor musun? Mahir'e göre denizler hala varmış, hatta Başkent suyun ortasındaymış.". Yine saçma sapan bir fikir. "Mahir'e söyle biraz tarih okusun. Dünya'da sular yok olduğunda Fed oluşuyor. Fed'in kelime anlamını biliyor musun?". "Hayır bilmiyorum." dedi. Zaten müfredatta yoktu bilmemesi normaldi. "Fed sonsuz çöl anlamına geliyor. Daha doğrusu Çöl Gezegeni. Dünya Mavi gezegendi. Fed Çöl Gezegeni.". "Tamam söylerim ama yine karşı çıkacak ben sana söyleyeyim." dedi. Ben Mahir' in teorilerini çürütürken çoktan gelmiştik okula. Merve'yi öpüp sınıfına gönderdim. Eve gidip flüt çalışmam lazımdı. Eve döndüğümde evin içi fırın gibiydi. Bu sene nemli bir sıcak vardı ve Rüzgar Yapıcı -Merve bir keresinde vantilatöre Rüzgar Yapıcı demişti ve ben de artık Rüzgar Yapıcı diyorum- bir işe yaramıyordu. Yine de çaresizlikle Rüzgar Yapıcı'yı açtım ve flüt çalışmaya başladım ama dudaklarım bile terliydi. Flütün içi ter ve tükürük dolmuştu ve ses çıkmıyordu. Temizlemek için Arda'yı çağırmam lazımdı ama Tüccar'ınızı bir günde sadece 2 kere çağırabiliyordunuz. Daha acil bir şey olma ihtimaline karşılık çağırmıyordum. Onun yerine flütü bırakıp Deren'le konuşmaya gitmeye karar verdim. Çantamı hazırladım, boş bir şişeye Merve'nin duş suyundan biraz doldurdum ve baltamı aldım. Evden çıkıp Deren'in evine doğru yürümeye başladım. Deren, flört ettiği şu kızla buluşmaya gitmişti. Deren'in ilk lezbiyen olduğunu farkettiğimde 15 yaşımdaydım ve çok şaşırmıştım. Çölde böyle şeyler çok sık olmazdı bir kesim insanlar bunu hoş karşılamazdı. Bir keresinde eşcinselliğin Başkent tarafından tasarlanmış bir virüs olduğu teorisi yayılmıştı ve sırf bu yüzden isyan çıkmıştı. Tabii 1 saat falan sürmüştü, Başkent polisleri onları durdurmaya çalışmıştı ama Komutan Talya gelince hepsi dağılmıştı. Kendisi çok korkunç biri değil aksine sevecendi ama isyancıları sevmezdi. Komutan Talya küt kumral saçlı, kısa boylu, tatlı, 30 yaşlarında arbelet kullanan bir kadındı ve Avrupa çölleriyle -zaten yaşam olan tek çöller Avrupa çölleriydi, diğer çöller yüksek radyasyon barındırıyordu- ilgilenen komutandı.

Deren'in evde olmadığını hatırlayınca köyümüzdeki tek yeşillik alan olan Tepe'ye gidip akşama kadar balta fırlattım. 8'den önce eve gitmeliydim çünkü akşam Konuşma vardı.Merve hazırlandığında okula doğru yola çıkmıştık. 7. sınıfın sonlarına yaklaşmıştı. 8. sınıfı başarı ile geçerse okul bitecekti. Ona güveniyordum. Ve yine sevgilisi Mahir'in boş komplo teorilerini anlatıyordu. "Abi biliyor musun? Mahir'e göre denizler hala varmış, hatta Başkent suyun ortasındaymış.". Yine saçma sapan bir fikir. "Mahir'e söyle biraz tarih okusun. Dünya'da sular yok olduğunda Fed oluşuyor. Fed'in kelime anlamını biliyor musun?". "Hayır bilmiyorum." dedi. Zaten müfredatta yoktu bilmemesi normaldi. " Fed sonsuz çöl anlamına geliyor. Daha doğrusu Çöl Gezegeni. Dünya Mavi gezegendi. Fed Çöl Gezegeni.". "Tamam söylerim ama yine karşı çıkacak ben sana söyleyeyim." dedi. Ben Mahir' in teorilerini çürütürken çoktan gelmiştik okula. Merve'yi öpüp sınıfına gönderdim. Eve gidip flüt çalışmam lazımdı.

Eve döndüğümde evin içi fırın gibiydi. Bu sene nemli bir sıcak vardı ve Rüzgar Yapıcı -Merve bir keresinde vantilatöre Rüzgar Yapıcı demişti ve ben de artık Rüzgar Yapıcı diyorum- bir işe yaramıyordu. Yine de çaresizlikle Rüzgar Yapıcı'yı açtım ve flüt çalışmaya başladım ama dudaklarım bile terliydi. Flütün içi ter ve tükürük dolmuştu ve ses çıkmıyordu. Temizlemek için Arda'yı çağırmam lazımdı ama Tüccar'ınızı bir günde sadece 2 kere çağırabiliyordunuz. Daha acil bir şey olma ihtimaline karşılık çağırmıyordum. Onun yerine flütü bırakıp Deren'le konuşmaya gitmeye karar verdim. Çantamı hazırladım, boş bir şişeye Merve'nin duş suyundan biraz doldurdum ve baltamı aldım. Evden çıkıp Deren'in evine doğru yürümeye başladım. Deren, flört ettiği şu kızla buluşmaya gitmişti. Deren'in ilk lezbiyen olduğunu farkettiğimde 15 yaşımdaydım ve çok şaşırmıştım. Çölde böyle şeyler çok sık olmazdı bir kesim insanlar bunu hoş karşılamazdı. Bir keresinde eşcinselliğin Başkent tarafından tasarlanmış bir virüs olduğu teorisi yayılmıştı ve sırf bu yüzden isyan çıkmıştı. Tabi 1 saat falan sürmüştü, Başkent polisleri onları durdurmaya çalışmıştı ama Komutan Talya gelince hepsi dağılmıştı.
Kendisi çok korkunç biri değil aksine sevecendi ama isyancıları sevmezdi. Komutan Talya küt kumral saçlı, kısa boylu, tatlı, 30 yaşlarında arbelet kullanan bir kadındı ve Akdeniz çölleriyle -zaten yaşam olan tek çöller Akdeniz çölleriydi, diğer çöller yüksek radyasyon barındırıyordu- ilgilenen komutandı.
Deren'in evde olmadığını hatırlayınca köyümüzdeki tek yeşillikli alan olan Tepe'ye gidip akşama kadar balta fırlattım. 8'den önce eve gitmeliydim çünkü akşam Konuşma vardı.

Kıvılcımحيث تعيش القصص. اكتشف الآن